‘İnsanlığın Kobanê direnişine borcu var’

IŞİD vahşetine karşı verilen direnişin sembolü olan Kobanê, 9 yıldır her gün işgal tehdidiyle karşı karşıya. Kobanêli kadınlar, tüm insanlığın Kobanê direnişine borçlu olduğunu ancak bunun gereğinin yerine getirmediğini belirtti.

BERÇEM CÛDÎ

Kobanê – IŞİD çeteleri Türk devletinin de desteğiyle 15 Eylül 2014 tarihinde, Kuzey ve Doğu Suriye’nin Kobanê kentine saldırdı. Kürdistan'ın dört parçasından YPJ/YPG savaşçıları ve Kürt halkı, 134 gün süren direnişle Kobanê'yi savundu. 26 Ocak 2015 tarihinde Kobanê’nin zaferi ilan edildi. IŞİD’e karşı Kobanê’de verilen tarihi direniş sadece Kurdistan coğrafyasında değil tüm dünyada yankılandı. Kobanê, dünyanın her yerinde IŞİD vahşetine karşı bir sembol haline geldi.

1 Kasım 214 yılında, Avrupa Birliği Türkiye Yurttaş Komisyonu (EUTCC) ve Peace Camping İnisiyatifi’nin çağrısıyla “Dünya Kobanê ile Dayanışma Günü" olarak ilan edildi. Çağrıyı, Nobel Barış Ödülü sahibi insan hakları savunucusu Adolfo Perez Esquivel ile Amerikalı filozof ve dilbilimci Noam Chomsky’nin de aralarında olduğu dünyanın farklı ülkelerinden 130 akademisyen, yazar ve gazeteci yaptı. Dünyanın birçok ülkesinde milyonlarca insan, 1 Kasım’ı IŞİD vahşetine karşı direnenlerle dayanışma etkinlikleri ile karşılıyor.

‘Türk devletinin DAİŞ üzerinden işgalini unutmayacağız’

Kobanêli kadınlar, Dünya Kobanê Günü’nün 9’uncu yıldönümü nedeniyle değerlendirmelerde bulundu. Edle Bozan, 2014'te yaşadıkları göçü unutmayacaklarını belirterek, “Türk devletinin DAİŞ üzerinden topraklarımızı işgal edip elimizden almaya çalışmasını unutmayacağız. Kobanê topraklarını korumak için canlarını feda eden cesur kızlarımız ve cesur gençlerimiz sayesinde Kobanê direnişi kazanıldı. Kobanê coğrafya açısından küçük bir yer ama ismiyle ve direnişiyle değerli ve büyük. Bu nedenle 1 Kasım 2014'ün Dünya Kobanê Günü olarak ilan edilmesi dünya çapında bizlere destek oldu” dedi.

‘Kobanê her gün işgal tehdidiyle karşı karşıya’

Kobanê’nin özgürleştirilmesi üzerinden 9 yıl geçtiğini hatırlatan Edle Bozan, “Ancak Türk devletinin tehdit ve bombardımanları durmadı. Kobanê her gün işgal tehdidiyle karşı karşıya. 9 yıl önce tüm dünya Kobanê için ayağa kalkarken, bugün saldırılara sessiz kaldığını görüyoruz. ‘Yaşasın Kobanê direnişi’ diyen ülkeler, yıllardır Türk devletinin saldırılarına karşı tavır almıyor” diye konuştu. Kobanê’nin Kürt halkı için ayrı bir değeri olduğunu anlatan Edle Bozan, şunları ifade etti:

“Dolayısıyla Türk devleti ne yaparsa yapsın bu toprakları terk etmeyeceğiz. Kobanê bizim toprağımızdır ve işgalci Türk devletinin uçakları, tankları, topları direnişimizi etkilemeyecektir. İnsan bir kez doğar ve bir kez ölür. Bizler öleceksek kendi topraklarımızda onurumuzla öleceğiz. Kanımız, Kobanê'yi korumak için canlarını feda eden savaşçılardan daha önemli değil. Dünya Kobanê Günü'nde Türk devletinin tehditlerine dünyanın gözlerini kapattığı bir dönemde tavrımız budur."

‘Kobanê’deki direnişle evlerimize döndük’

Kadınlardan Emîne Osman da insanlığın Kobanê direnişine borçlu olduğunu ancak bunun gereğini yerine getirmediğini söyledi. 2014 yılında Kobanê'den ayrıldıklarında kalplerinin hep Kobanê toprağı için attığını belirten Emîne Osman, şunları kaydetti:

“Kobanê'de yaşanan olaylar ve direniş destanları bugün evlerimize dönmemize vesile oldu. Birkaç saat içinde birçok alanı işgal edebilen ve ordunun mücadele edemediği DAİŞ çeteleri Kobanê'de yenilgiye uğratıldı. Tüm insanlık için büyük bir tehdit oluşturan çeteler, Kürt savaşçıları ve devrimcileri tarafından yenilgiye uğratıldı. Dolayısıyla tüm insanlığın bu direnişe borcu var. Bu halkın 1 Kasım'da Kobanê'ye desteğini gösterdiği doğrudur ama bu yeterli değildir. Bugün Kürt halkı ve insanlık aynı tehlikeyle karşı karşıya ama o dönemdeki duyguyu ve desteği göremiyoruz."

Türk devletinin son günlerde arttırdığı saldırılarla göç planları hazırladığını söyleyen Emîne Osman, "Bu planlar boş ve etkisiz. Uluslararası toplumdan ve dünyadan hiçbir beklentimiz yok. Çünkü Kobanê'de savaşanlar ve bugün de savaşmaya devam edenler bu toprakların gücü ve çocuklarıdır. Bu topraklarda savaşacağız ve Kobanê şahsında Rojava Kürdistan'ın tamamını koruyacağız” dedi.

‘Kobanê insanlığın onuru’

Kobanê direnişi sırasında kızı yaralandığı için Kobanê’de kızının ve arkadaşlarının yanında kalmaya karar veren Aysel Îbrahîm, şunları aktardı:

“Ancak savaş şehre gelip çatışmalar şiddetlendiğinde ailemle birlikte Kobanê'den ayrılmak zorunda kaldım. O dönemde Kobanê sınırındaki Pirsus'ta kaldım. Günlerimi gecelerimi gözyaşları içinde geçirdim, Türk devletinin gölgesinde yaşamak benim için çok zordu. Halkımız, dostlarımız Kuzey Kürdistan'ın ve Türkiye'nin büyük şehirlerine gittiler ama ben Kobanê'ye yakın kalmak için gitmedim. Kaldığım yer de tavuk fabrikasıydı ama ben bu durumdan memnundum, o fabrikada çadır açtım. Kobanê kurtarılır kurtarılmaz ailemle birlikte hemen geri döndüm."

Kobanê'nin insanlığın onuru olduğunu belirten Aysel Îbrahîm, "İçinden geçtiğimiz süreç artık bize aynı günleri hatırlatıyor. Sadece göç ve acı günleri değil, tam tersine direniş duyguları ve Kobanê'yi koruma mücadelesi her geçen gün yenileniyor, bizimle canlanıyor. Kobanê bizim için şereftir, bu şehir elimizden düşerse şerefimiz de gider. Dolayısıyla yaşadığımız tüm koşullara rağmen bu onura sahibiz. Yaşayana kadar bu topraklardan ayrılmayacağız” mesajını verdi.