90 yıllık yaşamına birçok acıyı sığdıran Henîfe Ebdo: Tek yol direnmek
Türk devleti ve çetelerinin saldırıları nedeniyle 90 yıllık yaşamına iki göç ve birçok acıyı sığdıran Henîfe Ebdo, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan ve Kürt halkının özgürlüğü için her türlü zorlu koşula karşı direnişi esas aldığını belirtti.
BÊRÎVAN ÎNATÇÎ
Hesekê- Türk devletine bağlı çetelerin Şehba ve Til Rıfat’a saldırmasının ardından binlerce insan göç etmek zorunda kaldı. Göç edenlerden biri de 90 yaşındaki Henîfe Ebdo Mistefa. Kürt özgürlük mücadelesinde oğlu Rıfat’ı ve torunu Rojeng’i kaybeden Henîfe Ebdo, yüzünün çizgilerinden okunabilen acılara rağmen mücadele azmi, etrafındaki birçok insana güç veriyor.
Türk devletinin saldırıları sonucu 90 yıllık yaşamında iki göç yaşayan Henîfe Ebdo, yaşadıklarını ajansımıza anlattı.
Kürdistan’ın ilk savaşçılarının annesi
Êfrînli olan Henîfe Ebdo, henüz kardeşi üç aylıkken anne ve babasının hayatını kaybettiğini söyledi. Evlendikten sonra Arap köylerinde yaşamaya başlayan Henîfe Ebdo, “Düşe kalka çocukları büyüttük ve onları okuttuk. Biz okumadık bari çocuklarımız okusun dedik. 1991 yılında yaşamını yitiren oğlum Rıfat, Rojava Kürdistanı'ndaki ilk Kürdistan özgürlük savaşçılarından biridir. Oğlum Rıfat 3 yıl üniversite okudu. Ondaki değişiklikleri fark edebiliyorduk. Başka çalışmalar yapıyordu, ama bize söylemiyordu. Bir gün geldi ve bütün eşyalarını attı. Ne olduğunu sorduğumda evlenmeyeceğini, devletin memurluğunu yapmayacağını söyledi. Sonra ne olduğunu anladık. Kürt özgürlük mücadelesini ve Önder Apo’yu tanımıştı. Onunla aynı düşünceyi taşıyan bölgeden 3-4 kişi daha vardı. Esad rejimi döneminde birçok baskı yaşadık. Devlet bu gençlere çok zulüm yaptı” dedi.
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan ile tanıştı
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan ile tanışma fırsatını bulduğunu söyleyen Henîfe Ebdo, "Bir defasında Önder Apo'yu Beyrut'ta uzaktan gördüm. Halep'teki kadınlar Önder Apo'yla sürekli toplantı halindeydi. Ama kırsalda olduğum için bu şansım olmadı. Rıfat şehit olunca bir arkadaşı yanımıza gelerek, Önder Apo’yu görüp görmediğimizi sordu. Ben de görmediğimi söyledim. Sonra bizi Önder Apo’nun yanına götüreceğini söyledi. Önder Apo’nun yanına gittik ve onu dinledik. Dönüşte Şam topraklarına girdiğimizde rejim güçleri ‘bu onların lideri’ diyerek yanımızdaki bir genci tutuklayıp gözümüzün önünde işkence ettiler. Hepimiz o gence çok üzüldük. Kürt özgürlük mücadele fikri başlarda Êfrîn’de yayıldı ve zor bir süreçti” ifadelerinde bulundu.
Êfrîn’de işgal öncesi yaşam
Êfrîn’de işgal öncesi yaşamlarından bahseden Henîfe Ebdo, sözlerine şöyle devam etti: "Hepimiz çiftçilik yapardık. Bir bahçemiz vardı ve içinde 100 ceviz ağacı vardı. Ceviz ağacının yanı sıra zeytin ağaçlarımız vardı. Ağaçlardan elde ettiğimiz ürünlerin bir kısmını satıyorduk, bir kısmını kendimize ayırıyorduk ve bir kısmını da komşulara dağıtıyorduk. Üzümden pekmez yapıyorduk. Balımız vardı. O kadar çoktu ki bir kısmını saklıyorduk. Bir gün bir savaş olursa gerekli ihtiyaçlarımız olsun diyorduk. Şehir merkezinde yaşamıyorduk, çünkü sürekli topraklarımızla iç içeydik. İçim sıkıldığında kendimi bahçeye atıyordum.”
İşgale karşı direnmeyi seçti
18 Mart 2018'de Êfrîn işgal edildiğinde işgalcilere boyun eğmeyen ve mücadele yolunu seçen kadınlardan biri olan Henîfe Ebdo, göç ettiği Şehba’da hem Türk devletinin saldırılarına karşı hem de çöken Şam rejiminin kuşatmasına karşı direndi. Êfrîn’in işgaliyle maruz kaldıkları göçü anlatan Henîfe Ebdo, "Herkesi geride bıraktık. Yaşadıklarımız çok zordu. Yine de kendimizi kurtardık. Êfrîn'imizi terk etmeyeceğiz, yolumuzdan vazgeçmeyeceğiz, Önderliğimizi terk etmeyeceğiz. Bir gün Önderliği aramızda göreceğimizi umuyoruz” şeklinde konuştu.
‘Bu yaşlı halimle gerekirse savaşırım’
Henîfe Ebdo, hayatı boyunca çektiği acılara rağmen hep direndiğini belirterek, "Kanımız yerde kalmasın ve topraklarımız özgür olsun istiyorum. Topraklarımızı ve Önderliğimizi yalnız bırakmayacağız. Gerekirse bu yaşlı halimle Türk devleti ile savaşırım. Türk devleti Kürtlere hainlik yapıyor ve Kürtlere karşı savaş açıyor. Çetelere para verip üzerimize salıyor” dedi.
Saldırıların Şehba’da da devam ettiğini söyleyen Henîfe Ebdo, Türk devleti ve çetelerinin Şehba ve Til Rıfat’a yönelik saldırılarını anlatarak, “Saldırılarla birlikte ikinci göçe maruz kaldık. Her şey iki saat içinde oldu. Türk devleti çeteleri üzerimize salmıştı. Türk devleti sürekli hava saldırıları ile topraklarımızı bombalıyor. Efrin’de de aynısını yaptı. Uçak ile bombardımanlar olmasaydı Efrin’den çıkmazdık. Karşılıklı savaşmaktan korkuyorlar, çünkü o şekilde yenileceklerini biliyorlar. Suriye rejiminin çöküşüyle birlikte Suriye’ye saldırı düzenlediler. Sorun sadece Türk devletinin Suriye'yi daha da kötüleştirmesi değil, Esad'ın rejimi de Suriye'yi mahvetti” diye kaydetti.
‘Her şey özgür bir yaşam sürmek için’
Henîfe Ebdo, Kürtlerin özgür bir yaşam sürmesi için her türlü zorluğa karşı direndiğini belirterek, “İnsanlarımızın çoğu okumuş kendisini geliştirmiş ve kendimizi yönetiyoruz. Ancak Kürtlere biraz kızgınım da. Güzel şeyler kendiliğinden gelmez ve bunun için direnmek gerekiyor. Biz eskiden başka insanların eline bakıyorduk, onlarla hareket ediyorduk. Ama önemli olan bizlerin bir şeyler başarmasıdır ve bundan mutluluk duymasıdır. Birçok devlet Kürtlerin emeğiyle kuruldu. Başka halklar için savaşıp ölmüşüz. Artık kendimiz için yapmalıyız” ifadelerini kullandı.
‘Önderliğimizin özgürlüğünü istiyoruz’
90 yıllık hayatında birçok şeyin özlemini çektiğini dile getiren Henîfe Ebdo, sözlerini şöyle tamamladı: “Birçok şeyin hasreti içimizde kaldı. Örneğin bir temiz kıyafet özlemi bende kaldı. Her zaman Kürt kültürüne uygun kıyafetler giyeceğimi söyledim, ama giyemedim. Kına yakmayı çok severdim. Oğlum Rıfat 34 yıl önce şehit oldu ve o günden beridir kına yakmıyorum. Ben ayrıca halay çekmeyi çok seviyorum. Allah, Önderimizi ve bizi bu zor günlerden kurtarsın. Önderliğimizin özgürlüğünü istiyoruz, Önder Apo ile konuşmak istiyoruz. Bijî Serok Apo.”