Tunus seçime gidiyor: Kadınlar ayrımcılığa karşı durmalı

Eski milletvekili ve siyasetçi siyasetçi Cemila Ksiksi, kadınların ayrımcılığa ve dışlanmaya karşı birlik olup mücadele etmesi gerektiğini söyledi.

ZOUHOUR MECHERGUI

Tunus – Tunus’ta 17 Aralık'ta yapılacak milletvekilliği seçimlerine sayılı günler kalırken, eski milletvekili ve siyasetçi Cemila Ksiksi, ajansımıza verdiği röportajda, Tunus'taki mevcut gergin durumun 25 Temmuz öncesi dönemin sonucu olduğuna inandığını belirtti. Bundan en çok etkilenenlerin ise kadınlar olduğunu söyleyen Cemila Ksiksi, bunun ispatının da artan kadına yönelik şiddet olduğunu ifade etti.

‘Yerine getirilmeyen sözler var’

Gençler arasında seçimlere hatta referanduma katılma kaygısının olduğu görülüyor. Sizce bunun nedeni nedir?

 Önemli bir dönem olarak değerlendirilen 25 Temmuz öncesi dönemden bahsetmek istiyorum. Söylendiği gibi başarısız değildi ama iyi kararlar da alınmadı. O dönemin sonucunun bizi bugün yaşadığımız durumu getirdiğini düşünüyorum. Seçimler için verilen çok sayıda söz var. Yurttaşları umutsuzlaştıran şey siyasi süreçtir. Seçim sürecinde verilen ancak yerine getirilmeyen çok sayıda söz bulunmaktadır. Aslında bu, Tunus'un siyasi ortamını etkileyen hastalıklardan biridir. Bu aynı zamanda ülkemizdeki siyasi sınıfın yaptığı en büyük hatalardandır. Bazen mecbur söz veriyorsunuz. Çünkü Tunusluların hükümetten beklenti, istek ve talepleri daha da arttı.

Yurttaşlar siyasi sistemden memnun değil

Kimi tarafların verdikleri sözleri yerine getirmeden seçimlerde aynı sözleri verdiklerini görüyorsunuz. Bu da seçmenin verilen sözleri sorgulamasına neden oluyor. Seçim süreci ağırlıklı olarak inanç ile bağlantılıdır. Eğer çok kez söz verilip yerine getirilmezse inanç kırılır. Diğer memnuniyetsizlik nedenleri siyasi sistem, anayasa ve yasalarla ilgilidir. Karşılaştığımız en büyük zorluklardan biri de seçim yasasının yönetim için rahat bir çoğunluk sağlamamasıdır. Böylece parlamentoda çoğunluğu elinde bulunduran partinin iktidar olması için ittifak yapması gerekir.

Seçim sistemini değiştirmeyi başaramadık

Önceki dönemde mevcut seçim yasasını değiştirmeyi başarmış olsaydık, yeni bir yasayı onaylamaya doğru yönelirdik. Bunlar, eski sistemin başarısızlığının en önemli ana noktalarıdır. Egemen taraflar, reform ve uygulama programları olan sorumluluklar almamaktadır. Bu anlamda genç grubun bu isteksizliği doğal karşılanmaktadır. Gençler kendini bu sistemin içinde göremiyorlar.

'Umutsuzluğa kapılmayın'

Genç kadın ve erkeklere bu anlamda neler söylemek istersiniz?

Genç erkeklere ve kadınlara sesleniyorum; umutsuzluğa kapılmasınlar. Siyasi yaşama aktif olarak katılmalılar. Karar verme pozisyonlarına ulaşmak için direnmeliler. Genç erkek ve kadınların olmayışı bence büyük bir zarardır. Onlara inancımız tam.

‘Yasaların uygulanmasında sorunlar var’

Kadına yönelik şiddetle mücadele yasası olan 58 Sayılı Kanununun uygulanmasına yönelik yöntem ve mekanizmaları destekliyor musunuz?

Yasanın uygulanabilmesi için bir sürece ve zamana ihtiyacı var. Bunun kültürümüzde uygulaması gerekir. Birçok bakanlığı ilgilendiren bu yasanın çıkması için zamana ihtiyacı var. Uygulanıyor ya da uygulanmıyor demiyorum ama sahada uygulanmaya yönelik girişimler olduğunu söyleyebilirim. Bu öncü yasa, uluslararası belgelerde bile olmayan siyasi şiddeti kendi içinde barındırıyor. Tunus, CEDAW ve Birleşmiş Milletler'in 1325 sayılı kararı gibi kadınlarla ilgili uluslararası belgelerde siyasi şiddet projesini resmi olarak sunan ilk ülkelerden biriydi. Bu yasa yürürlüktedir ve tüm yasalar gibi bunda da hala bazı sorunları var.

Yasalar tek başına yeterli değil

Şiddetle Mücadele Yasası'nın bir özelliği olduğunu biliyoruz. İnsanı ilgilendiren yasaların genellikle uygulanması kolay değildir. Toplumsal öze sahip olan yasalar ve kültürel ve yasal anlamda bir değişim hareketi yaratmak isteyen yasaların uygulanması yılları alabilir. Her zaman yasaların tek başına yeterli olmadığını söylüyoruz. Bu 50 Sayılı Irk Ayrımcılığıyla Mücadele Kanunu ve 58 Sayılı Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Kanunu gibi usulleri kanunun öngördüğü kapsamlı kanunlar olup baskıcı, koruyucu, önleyici ve tazmin edici niteliktedir. Bu yasalarda sivil toplumun katılımı konusunda maddeler göreceksiniz. Toplum dinamikleri ve sivil toplumun bilinç için çalışmalıdır. Yasa tek başına bir olgu karşısında savaşamaz. Bu anlamdaki oranı sınırlıdır. Zihniyet değişikliği için olan çalışmalar kadına yönelik şiddete mücadele yoludur. Şiddete karşı mücadele bölümlerinin oluşturulması ve 58 sayısı yasanın uygulanmasının çok önemli olduğunu söylemek istiyoruz.

‘Ayrımcılığa karşı birlik olmalıyız’

Yasal seçime birkaç gün kaldı. Tunuslu kadınlara ne söylemek istersin?

Her şeyden önce seçim ve oy verme bizim hakkımız ve görevimizdir. Kadına yönelik şiddete karşı uluslararası kampanyanın son günlerine doğru gidiyoruz. Kadınlara şiddet konusunda bilinçli olmalarını ve şiddete ve ideolojik temelli ayrımcılığı sonlandırmaları için mücadele etmeleri gerektiğini söylüyorum. Hepimiz kadınız. Doğal bir özelliğimiz var. Düşünce ve ideolojik olarak farklı olabiliriz ama bu, ayrımcılığa ve dışlanmaya karşı bir arada durmamıza engel değildir. Çünkü birlik, tüm kadınların gücü ve ilham kaynağıdır.