‘Kadınlar yeni bir Lozan’a karşı sorumluluk almalı’

Rîhan Temo, kadınların tarih boyunca ortaya koyduğu mirasın büyütülmesi gerektiğini belirterek, “Kürdistan'ı ve kadınları bölen yeni bir Lozan'a karşı devrimde sorumluluk alalım. Kadın örgütleri devrimin küreselleşmesinde kendilerini sorumlu görmeli” dedi

SORGUL ŞÊXO

Qamişlo –Kuzey ve Doğu Suriye’de kadınlar yeni bir yol haritası çiziyor. Bu kadınlardan biri de Rîhan Temo. Rojava Devrimi’nin başlamasıyla Şam’dan Kuzey ve Doğu Suriye’ye giden Rîhan Temo, devrim yürüyüşünü genç kadın çalışmalarıyla başlattı.

‘Kürtlere Arap muamelesi yapıldı’

Mala Jin çalışmalarını da sürdüren Rîhan Temo, Kongra Star bünyesinde birçok komitede yer aldı. Şu an Kongra Star Demokratik İlişkiler ve İttifaklar Komitesi’nin üyesi olan Rîhan Temo, mücadele deneyimlerini paylaştı. Ailesinin Cizîr’den Şam’a göç etmek zorunda kaldığını anlatan Rîhan Temo, şunları aktardı:

"Kimliğimize yönelik her türlü baskı ve saldırı vardı. Cizîr’den Şam’a ilk göçle birlikte devlet sisteminin milliyetçi politikası nedeniyle Kürtler ve Araplar arasındaki ilişkilerde çatışmalar baş gösterdi. Bu da birçok kez taşınmamıza neden oldu. Okuduğum yıllarda aklıma en çok takılan şey Kürtçe konuşamamaktı. Evin içinde Kürtçe konuşuyorduk ancak kapıdan dışarı çıktığımızda Arap dünyasına giriş yapıyorduk. Arapça bilmiyordum ve zorlanıyordum. Okulda benim Kuran ayetlerini bozduğumu söylüyorlardı. ‘Ya iyi oku ya da hiç okuma’ diyorlardı. Kullandığım 'Ehsen' kelimesi hocanın bana zorbalık yapmasına neden oldu. Öğretmenlerin öğrencileri anlamaması, onları okumaya zorlaması, Kürtlere Arap muamelesi yapması sorunların kaynağı oldu.”

‘Kadınlar her türlü ayrımcılığa uğruyordu’

Okullarda erkek ve kız çocuklarının ayrıştırıldığını anlatan Rîhan Temo, “Sadece kızların okuduğu bir okulda erkek öğrenci gördüğümüzde bize garip geliyordu” dedi. Toplum içinde kadınların her türlü ayrımcılığa maruz kaldığını söyleyen Rîhan Temo, “Erkek-devlet bilincine karşı güçlü bir kişiliğe sahiptim. Ne kadar acı çeksem de engellerle karşılaşsam da yaşayabilmek için direnmek zorundaydım” dedi.

‘Televizyondan takip ettiğim devrime sonra istekle katıldım’

Kuzey ve Doğu Suriye’deki devrimi sadece televizyonlarda izleyerek takip ettiğini belirten Rîhan Temo, “Sonrasında birçok gençlik etkinliğine katıldım. 2014 yılında resmi olarak Kongra Star'ın çalışmalarında yer aldım. Öncesinde kafamda bir devlet memurluğu vardı çünkü böyle yetiştirilmiştik. Devrimin görevlerini üstlenmekten çekinmedik ve sınırsız bir istekle katıldık. Artık bir şeyler inşa etmem gerektiği arzusuyla önceki deneyimlerimi eğitimle düzenledim" şekline konuştu. Rîhan Temo, ilk eğitime katıldığı anlardaki duygularını ise “İlk eğitimde komisyonlar önünde dizlerim titriyordu ve duramıyordum. Çünkü devlet sisteminde öğrendiklerimizle eğitimde anlatılanlar birbirinden farklıydı. Nurî Dêrsimî Akademisi’nde geçirdiğim 7 gün benim için yeni bir hayat ve yön belirledi. İlk defa kadına yönelik şiddete sessiz kalmamamız, kadının bu yükten kurtulması, kendimizi ve cinsiyetimizi sevmemiz gerektiği söylendi” şeklinde anlattı.

‘Kadınlarla çalışmak hayatımı güçlendirdi’

Farklı kesimlerden ve yaşıtı olmayan kadınlarla çalışmanın hayatını ve örgütsel deneyimlerini güçlendirdiğini, yöneticilik ve liderlik ufkunu genişlettiğini vurgulayan Rîhan Temo, şunları kaydetti: “Şu noktayı hatırlamakta fayda var; kadın sorunlarının bunca yıl tıkanıp koca düğümlere dönüştüğü bir dönemde Baas rejimine bağlı Itîhad El-Nîsaî El-Sûrî Kadınlar Birliği'nin burada hiçbir rolü yoktu. Bu örgütün görevi kadın davası için mücadele etmekti ama rolleri yoktu. Kongra Star geç de olsa Kürde, Araba, Suriyeliye sorarak kadın sorunlarını analiz etti ve çözüm oldu. Bu kurumda çalışmak bizim için bir miras ve bununla gurur duyuyoruz."

‘Kadın devrimini tamamlamak için ekolojik devrime ihtiyaç var’

Baas rejiminin Kürt coğrafyasını ihmal ettiğini söyleyen Rîhan Temo, "Kürtlerin çoğunlukta olduğu bölgeyi sadece buğday, mısır ve pamuğun ekildiği bir alan olarak gösteren bir rejimdi. Ağaçların kesilmesine, çöplerin atılmasına ve ormanların yakılmasına engel olmadı. Rejimin yapması gerekeni halk yaptı ve doğasını korudu. Kürt bölgelerinin geri kalmış bölgeler olduğuna, bu ülkenin Kürt ülkesi olmadığına halkı inandırıyorlardı. Kadın devrimini tamamlamak için çok taraflı bir mücadeleye ve ekolojik bir devrime ihtiyaç var. Sanayiye kıyasla tarımı geliştirmeliyiz" diye konuştu.

‘Tüm kadın örgütleri kendilerini sorumlu görmeli’

Kadınların başarılarının korunmasını isteyen Rîhan Temo, sözlerini şöyle sürdürdü: "Mevcut kazanımların korunması kadınların tarih boyunca ortaya koyduğu mücadele mirası açısından önemlidir. Kadınlar dünyada büyük devrimler yapmıştır. Roza Luxemburg’tan Mirabel Kardeşlere, Kürdistan’da Bêrîtan, Zîlan, Avêsta, Barîn, Hevrîn, Lêman, Yûsra ve daha birçok devrimci kadın büyük başarılar elde etmiştir. Kadınların emeğine ve mücadelesine layık olabilmek için miraslarını büyütmemiz gerekiyor. Ülkesinde özgürlüğü isteyen ama özgürlüğü yaşamamış, solumamış kadınların umudu olmak büyük bir onur. Kürdistan'ı ve kadınları bölen yeni bir Lozan'a, Türk devletine karşı mücadelemizi güçlendirelim, devrimde sorumluluk alalım. Çok tarihi bir süreçten geçiyoruz, diğer devrimler gibi devrimimizin de yok olmasına izin vermemeliyiz ve tüm kadın örgütleri devrimin küreselleşmesinden kendilerini sorumlu görmelidir.”