Ürdünlü kadınlar eşitlik için hak mücadelesini sürdürüyor

Tarihten bu yana cinsiyet eşitliği için mücadele yürüten Ürdünlü kadınların hak arayışı devam ediyor. Birçok kazanım elde ettiklerini kaydeden kadınlar, kadın hareketine katılan kimi grupların dağınık olmasını da eleştiriyor.

NEDÎN AL-MAYTA

Aman – Ataerkil zihniyette karşı hak mücadelesi yürüten Ürdünlü kadınlar, Ürdün kadın hareketinin de rolünü iyi oynayamadığını söylüyor. Yaşamın birçok alanında çalışma yürüten Ürdün kadınlar, 1919-1920 yılları arasında kadın öğrencilerin oy hakkı için Ürdün'ün doğusundan bir heyetin Suriye Kongresi’ne katılması gerektiğini tartıştılar. Ürdünlü kadınlar, 1930'da Suriye'nin başkenti Şam'da toplanan Birinci Doğu Kadınları Kongresi'ne katıldı. Çok eşlilik, boşanma hakkı, eş seçimi gibi kimi başlıkları gündemlerine alan kadınlar, 1974 yılında da oy kullanma ve aday olma haklarını elde ettiler. Kadınlar özellikle cinsiyet eşitliğinin anayasal bir hak olmasını isterken, anayasanın ikinci bölümünde geçen “Ürdünlüler” yerine “Ürdünlülerin ve Ürdünlü kadınların hakları ve görevleri” olarak değiştirilmesini sağladı.

‘Kadın hareketi birçok kazanım elde etti’

Ürdün’de kadın hareketinin kuruluşundan bu yana sosyal adaleti, onurlu bir yaşamı, fırsat eşitliğini, kadın haklarını talep ettiğini belirten Ürdün Kadınlar Birliği Başkanı Amna AL-Zuibi, “Kadın hareketi tüm toplum için eşit bir yaşamı istiyor. Özellikle kadın ve çocuk haklarının güçlendirilmesi, ihtiyaçlarının karşılanması için mücadele yürütüyor. Hareket bugün ki aşamaya gelene kadar çok yol kat etti. Bu uzun süreçte birçok olay ve değişim yaşarken, sonunda birçok kazanım elde etti” diye belirtti.

‘Kadınlar kanun önünde eşit olmak istiyor’

Eşitliğe ilişkin değerlendirme yapan Amna AL-Zuibi, “Anayasanın 6’ncı maddesinde ırk, renk ve din gözetmeksizin tüm Ürdünlülerin kanun önünde eşit olduğuna yer veriliyor. Ancak cinsiyet kelimesi yer almadı. Bu nedenle kadın hareketi anayasada eşitlik ilkesinin fiilen uygulanmasını sağlamak için cinsiyet maddesinin eklenmesi için birçok çaba gösterdi” diye ifade etti.

Kadınların mücadelesi sürüyor

Yasalarda Ürdünlü kelimesinin “Ürdünlü erkekler ve kadınlar” anlamına geldiğini söyleyen Amna Al-Zuibi, “Görünüşe göre bu konu pek çok yasada uygulanmıyor. Bu yasa Ürdün'ün görüşüne göre sadece ‘erkek’ olarak algılanıyor. Bu yurttaşlık yasası olarak erkek ve kadın arasına ayrım koymaktadır. Ürdünlü bir kadın, yabancı bir erkekle evlendiğinde eşine ve çocuklarına vatandaşlık verilmiyor. Ancak Ürdünlü bir erkek yabancı bir kadınla evlendiğinde eşine ve çocuklarına vatandaşlık veriliyor. Kadın hakları aktivistleri her iki cinsiyet arasında eşitliği sağlamak için anayasanın bu maddesini değiştirmeye çalışıyorlar” şeklinde konuştu.

‘Eğitimler sayesinde örgütlüyüz’

Ürdünlü kadın hakları araştırmacısı Zhour Gharayba ise, Doğu Ürdün Emirliği'nin kuruluşundan itibaren kadın hareketinin eğitim ve gazetecilik sayesinde çok örgütlü olduğunu söyleyerek, “Hareketin başlangıcında Ürdünlü kadınların haklarını talep etmek için birçok kadın derneği ve hareketi kuruldu. Şimdi de büyük emek veren sivil, yasal, parti ve sendikalardan gruplar da var. Ancak bu gruplar dağınık. Yani bir grup birçok amaca hizmet edebiliyor” diye belirtti.