Avrupa’da kadın merkezli toplumlar DNA analiziyle ortaya çıkarıldı

Genetik analizler, Demir Çağı'nda Britanya'da yaşayan Keltlerin kadın merkezli bir topluluk olduğunu ortaya koydu. Bilim insanları, Avrupa'nın eski dönemlerinde “anayerli” denen bu toplum biçimine daha önce rastlanmadığını söylüyor.

Haber Merkezi- Demir Çağı Britanya’sında yaşayan Keltlerin (6 ulustan oluşan bir halk), kadın merkezli bir toplum yapısına sahip olduğunu ortaya koyan yeni bir genetik analiz çalışması yapıldı.

Trinity College Dublin’den Dr. Lara Cassidy liderliğinde yapılan çalışma, Nature dergisinde yayımlandı. Çalışma kapsamında Dr. Cassidy ve ekibi, Birleşik Krallık’ın Dorset bölgesindeki Durotriges kabilesine ait mezarlardaki 57 kemiğin DNA’sını inceledi.

Kadın merkezli bir toplum

Bu analiz, kadınlardan geçen mitokondriyal DNA’nın çok az çeşitlilik gösterdiğini, buna karşın erkeklerden geçen Y kromozomunun daha çeşitli olduğunu ortaya koydu. Bu durum, kadınların yaşadıkları yerde kaldığını, erkeklerin ise çift kurmak için başka yerlere gittiğini gösteriyor. Yani, bu topluluklarda “anayerli” (kadın merkezli) bir düzen bulunuyordu.

Kadınların toplumdaki rolü yeniden tanımlanıyor

Dr. Cassidy, Avrupa’nın tarih öncesi döneminde ilk kez bir anayerli topluluğun belgelenmiş olmasının çok önemli olduğunu belirtti. Bu bulgu, eski dönemlerde kadınların toplumsal etkisinin sınırlı olduğu önyargısını da kırıyor. Kadınların yaşadıkları yerde kalması, onların toprak sahipliği, ekonomik kontrol ve miras yoluyla toplumdaki nüfuzunu arttırmasına olanak tanımış olabilir.

Ancak, bu bulguların kadınların o dönemde siyasal güce sahip oldukları ya da anaerkil bir sistemin var olduğu anlamına gelmediğine de dikkat çekiliyor. Bu durum, toplumsal düzende kadınların oynadığı rollerin ve etkilerinin çeşitliliğini gözler önüne seriyor.

Kadın soyunun baskın olduğu toplum bulundu

Araştırmacılar, bu toplum yapısının ne kadar yaygın olduğunu anlamak için, Britanya genelinde Neolitik Çağ’dan Demir Çağ’a kadar uzanan 156 mezarlıktaki bireylerin genetik yapılarını inceledi. Altı farklı bölgede benzer toplum yapısına işaret eden bulgular elde edildi. Örneğin, Yorkshire bölgesinde Milattan Önce (M.Ö.) kadın soyunun baskın olduğu bir topluluk bulunmuştu.

Prof. Dan Bradley, bu çalışmanın kadınların tarih boyunca toplumsal etkisinin göz ardı edilmesine meydan okuduğunu belirtti. “Britanya genelinde, mezarlıklarda anne soyuna dayanan toplumsal yapıları sıkça görüyoruz” diyen Prof. Bradley, bu toplumsal düzende kadınların etkisini daha iyi anlamak için daha fazla araştırma yapılması gerektiğini vurguladı.

Bu çalışma, tarihsel algılara meydan okuyarak, kadınların hem eski hem de modern toplumlarda büyük bir etkiye sahip olduğunu hatırlatıyor.