HESNA MIHEMED

Şehba- Türk devleti, Efrîn halkının 58 gün süren direnişinin ardından 18 Mart 2018 tarihinde çetelerle Efrîn bölgesini işgal etti. İşgal altındaki Efrîn'de, insan hakları ihlalleri Türk devleti ve çeteler eliyle gerçekleştiriliyor. Kadın ve çocuklara yönelik işlenen suçların arttığı Efrin’de artık güvenli ve istikrarlı bir yaşam alanı kalmadı.

‘Kadınlar hedef alınıyor’

Efrîn-Şehba Sara Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Örgütü üyelerinden Zeyneb Xelil, Efrin'in işgalinden bu yana Türk devleti ve çetelerinin kadınlara yönelik işlediği suçlara dikkat çekti. Zeyneb Xelil, “Katliam, insan kaçırma, işkence gibi yöntemlerle kadınlar hedef alınıyor. Kadınların teslim olmasını istiyorlar. Efrin’de işgal öncesi kadınlar örgütlülüklerini güçlendirmişti. İşgalin ardından Türk devleti ve çeteleri ilk olarak kadınları hedef aldı” dedi.

Uluslararası kadın örgütlerine Efrîn’e gitme çağrısı

Uluslararası kadın örgütlerini işgal altındaki bölgelere gitmeye çağıran Zeyneb Xelil, “Oradaki kadınların durumu hakkında daha fazla bilgi edinmek, onlara yardım etmek, onları soykırımdan ve yok edilmekten kurtarmak, ayrıca tüm kadınların özgürlüğünü kazanmak ve kadınları işgalden kurtarmak için Şehba'daki örgütümüzü de güçlendiriyoruz” diye konuştu.

‘Kadınların şiddete maruz bırakılmasını asla kabul etmeyeceğiz’

Sara Örgütü üyelerinden Têkoşîn Mihemed de Türk devletinin Efrin'de kadınlara yönelik gerçekleştirdiği ihlalleri kınayarak, şunları ifade etti:

"Kadınların şiddete maruz bırakılmasını asla kabul etmeyeceğiz. Efrin’de kadınlar her gün işkencelere ve katliamlara maruz kalıyorlar. İşgalin amacı Kürt kadının rolünü yok etmektir ve onları baskı altında tutmaktır. Kadınların işgalcilerin politikalarına boyun eğdirilmesini ve köle haline getirilmesini asla kabul etmeyeceğiz. Direnişimiz ve kararlılığımızla işgale son vereceğiz.”