Yeni bir yaşamı inşa eden Êzidîler hedef alınıyor

IŞİD çetelerinin soykırım saldırılarının ardından örgütlenerek Şengal’de kurdukları Özerk Yönetim ile yeni bir yaşamı inşa eden Êzidî toplumu, KDP desteğiyle Türk devletinin gerçekleştirdiği saldırılara karşı direnmeye devam ediyor.

MEDYA HAWAR

Şengal – IŞİD çeteleri 3 Ağustos 2014 tarihinde Şengal’e saldırarak binlerce Êzidî’yi katletti, binlerce kadını da kaçırarak köle pazarlarında sattı. Tüm dünya, Êzidî halkına ve kadınlara yönelik işlenen insanlık suçlarını izlemekle yetindi. KDP’ye bağlı peşmergeler de Êzidîleri savunmak yerine Şengal’i terk etti.

Êzidîlerin yalnız bırakıldığı bu süreçte HPG, YJA-STAR, YPJ ve YPG güçleri Rojava ile Şengal arasında insani koridor oluşturarak, Êzidî toplumunu soykırımdan kurtardı. Şengal için planlar ve hedefler boşa çıkarıldı. IŞİD çetelerinin Şengal'den temizlenmesiyle birlikte Êzidî toplumu savunma güçleri olan YBŞ ve YJŞ'yi kurdu. Êzidîler, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın fikir ve felsefesinden yola çıkarak yaşamlarını yeniden inşa etmeye başladılar.

Saldırılar sona ermedi

Ancak Şengal’e yönelik saldırılar sona ermedi. Hava saldırılarında Êzidî liderler Mam Zekî, Seîd Hesen, Zerdeşt Şengalî, Merwan Bedel, Dîndar Avesta, Pîran Pîr ve Çiya Feqîr’in aralarında olduğu onlarca kişi katledildi. IŞİD’in 3 Ağustos’ta ulaşamadığı amaca bu defa da KDP ve dış güçlerin desteğiyle yapılan hava saldırıları ve 9 Ekim anlaşması ile ulaşılmak isteniyor. 3 Ağustos 2014 planına dayanan tüm bu saldırılarla Êzidî toplumuna geri adım attırılmaya çalışılıyor.

Êzidîlik kimliğini yok etmek istiyorlar

Irak, Irak'ın bütünlüğünü koruyamıyor. Irak kendi politikaları ve çıkarlarının peşinde koşmasaydı Êzidîlere yönelik saldırılar da yapılmayacaktı. Şengal ve Êzidîlerin toprakları ve coğrafyası neden Osmanlı devletinin saldırılarına açık? Türk işgal uçaklarının gelip Êzidîlerin liderlerini şehit etmelerinin sebebi nedir? Bütün bunlar bir planın, bir politikanın sonuçlarıdır. Êzidî kimliğini, inancını, kültürünü ve tarihini yok etmek istiyorlar.

Şengal’de kadın savaşçıların sayısı artıyor

En yüksek bedeli ödeyenler ise Êzidî kadınlardır. Pazarlarda satılanlar, tecavüze uğrayanlar Êzidî kadınlardı. Dolayısıyla Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın düşünceleri ve felsefesi Êzidî kadınlarına ilham kaynağı oldu. Kadınlar özgürlük çizgisinde yürümeye başlayarak örgütlendiler. Êzidî kadınlar, düşmandan intikam alma ve fermanlara engel olma hedefleri için böyle başladılar. Şengal’de köleliği ve oynanan oyunları kabul etmeyen Êzidî kadınlar, toplumlarını kimseye teslim etmediler. TAJÊ’nin inşası ve YJŞ'nin askeri açıdan koruması tüm Êzidî kadınların umudu oldu. Bugün Şengal’de Êzidî kadınların örgütlenmesi büyürken, kadın savaşçıların sayısı da artıyor. Şengal'de siyasetten ordulaşmaya kadar her alanda örgütlenen Êzidî kadınlar, artık kendilerini yönetiyor, koruyor ve dünyaya tanıtıyor.

Özerk yönetimle örnek oldular

Yıllarca yönlendirilmeye çalışılan Êzidî toplumu artık Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın fikirleri ve felsefesi sayesinde Özerk Yönetimi’ni kurarak dünyaya örnek oldu. Özerk Yönetimi oluşturarak askeri ve siyasi alanda haklarını kazanabilmek için çalışmalar başlattı. Özerk Yönetim, Şengal’e yönelik gerçekleştirilmek istenen politikaların uygulanmasına da izin vermiyor. Êzidî toplumu, Irak topraklarında kendilerine yönelik saldırıları da unutmadı. KDP Türkiye-Irak planıyla yapılan 9 Ekim anlaşması en dikkat çekici saldırılardan biri. Bu anlaşmayı devletlerin planının devamı olarak gören Êzidî toplumu, iradesi ve kanaatini içermeyen plan ve kararları hayata geçirmemekte kararlı.

Saldırılara karşı teslim olmayı kabul etmediler

Irak’ta her zaman barış ve istikrarın yanında olan Êzidî toplumu Şengal’de oluşturdukları Demokratik Özerk Yönetim ile Irak'a statüsünü kabul ettirmek için barışçıl yollarla birçok girişimde bulundu. Asla geri adım atmayarak her türlü saldırıya karşı direnen Êzidî toplumu, teslim olmayı kabul etmemenin bedelini de tarihi boyunca defalarca ödedi, ödemeye de devam ediyor. Hiçbir güç ve saldırı Êzidîlerin iradesini, inancını yok edemedi.

Êzidî toplumu, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın felsefesi ve fikirleri üzerinden yaşamını yeniden inşa etti. Her türlü saldırı politikasına karşı meşru müdafaayı sağlayan ve insanların, ulusların soykırımını önleyen bu paradigmayı benimseyen Êzidî toplumu, yıkım ve inkar siyasetine izin vermeyen politikaları yürütüyor.

Özerk Yönetim, TAJÊ, PADÊ, YBŞ/YJŞ Êzidîleri yok etmeye dönük saldırı politikaları farklı yöntemlerle devam edeceğini biliyor. 9 Ekim anlaşması, Türk devleti, KDP ve Irak arasındaki görüşme trafiği bunun göstergesidir. İnsan öldürmek üzerine kurulmuş faşist bir devlet, bir yerde demokratik sistemi tehlike olarak görüp elinden geleni yapar. Türk devleti de şu an bunu yapıyor.

Küresel sessizlik bugün de devam ediyor

24 Mart 2017 tarihinde ilk kez Şengal dağları işgalci Türk devletinin savaş uçakları tarafından bombalanmış ve bunun sonucunda Gênco isimli çocuk şehit olmuştu. Bu saldırıda Kers Vadisi, Amûd ve Derê bölgesi de top ateşine tutuldu. Saldırılar bununla sınırlı kalmadı. Ancak yerel ve küresel sessizlik bugün de devam ediyor. Onlarca yer bombalanıyor. Hastane, ev hedef alınıyor. IŞİD'e karşı savaşan ve onu yok eden savaşçılar hedef alınıyor ve şehit ediliyor.

Türk devletine ait insansız hava aracı 17 Eylül’de Şengal'in Serdeş Dağları'nda Êzidî cemaatinin 3 komutanı ve liderinin bulunduğu Şengal Direniş Birlikleri'ne (YBŞ) ait bir aracı hedef aldı. Saldırı sonucu Dîndar Avesta, Pîran Pîr ve Çiya Feqîr şehit edildi. Şehitler çizgisine bağlı olan Êzidî toplumu, 3 savaşçının intikamını alma sözü verdi. Bu son saldırıda da iradelerinin hiçbir güç tarafından kırılamayacağı mesajını veren Êzidîler, şehitlerin direniş mirasıyla onurlu bir yaşama doğru katettikleri yoldan vazgeçmeyecek.