NORŞÎN ABDİ

Kobanê– IŞİD çeteleri, 15 Eylül 2014 tarihinde Kuzey ve Doğu Suriye’nin Kobanê kenti ve çevre köylerine dört bir yandan ağır silahlarla saldırdı. Kadın ve Halk Savunma Birlikleri’ne bağlı savaşçılar, 26 Ocak 2015’te tarihi bir direnişle Kobanê kentini IŞİD çetelerinden tamamen temizleyerek özgürleştirdi. Yüzlerce sivil ve savaşçının yaşamını yitirdiği direnişin izleri ise kentin her yerinden görülebiliyor. Kobanê’nin özgürleşme sürecine katılan kadınlar, tanık oldukları direnişi anlattı.

‘Kızımla birlikte direnişe katıldık’

Kadın Savunma Birlikleri (YPJ) bayrağı altında kızıyla birlikte direnişe katıldığını dile getiren Samira Muhammed, "Bu tarihi savaşta şanslı kadınlardan biriydim. Ben o dönem İç Güvenlik Kuvvetleri mensubuydum ve ön saflarda değildik. Ancak tüm olay ve gelişmelere tanıklık ettik” dedi. IŞİD çetelerinin şehre üç koldan saldırdığını dile getiren Samira Muhammed, şunları aktardı:

“YPJ kentin özgürleştirilmesi mücadelesinde önemli bir rol oynadı. YPJ savaşçıları tüm dünyada, kadınların varlığını ve kimliğini koruyan ilk güç haline geldi. Dünyanın korktuğu ve insanlığı tehdit eden IŞİD çeteleri, Kuzey ve Doğu Suriye’de kadınların iradesi ve kararlılığıyla yenilgiye uğratıldı. Musul'da ve Suriye'nin birçok bölgesinde uluslararası güçler bunu başaramadı ancak Rojava Kadın Devrimi’nde IŞİD yenildi.”

‘Savaşçılar olmasaydı bugün Kobanê’de yaşayamazdık’

Direniş sırasında yaşanan birçok anın kendisini çok etkilediğini vurgulayan Samira Muhammed, bunun mücadelelerine ve direnişlerine güç verdiğini söyledi. Birçok savaşçının son nefesine kadar nasıl direndiklerine ve yaşamlarını nasıl yitirdiklerine tanık olduklarını ifade eden Samira Muhammed, “Tüm dünyanın gözü Kobanê kentindeydi. Savaşçılar olmasaydı bizler bugün Kobanê’de yaşayamazdık. Şengal’de Êzidî kadınların yaşadığı trajediyi Kobanêli kadınlar da yaşayacaktı” diye konuştu.

‘Direniş ruhunu koruyacağız’

Kadınlardan Madinat İbrahim de Türk devletinin desteğiyle saldıran IŞİD çetelerinin planlarının, halkın ve savaşçıların direnişiyle boşa çıkarıldığını söyledi. Madinat İbrahim, “Kobanê’ye saldırarak Kobanê’yi ve Kürtleri ortadan kaldırmak istediler. YPG/YPJ savaşçılarının direnişi ve fedakarlığı sayesinde Kobanê özgürlüğüne kavuştu. Kurdistan’ın dört bir yanından da destek geldi. Kürt halkının direniş kalesindeki mücadelesi tüm Kürtleri birleştirdi” dedi.

Türk devletinin Kürt halkının irade ve birliğini ortadan kaldırmaya yönelik bugün de devam eden saldırılarına karşı Kobanê'de IŞİD çetelerine karşı gösterilen direniş ve birlik ruhuna ihtiyaç olduğunu vurgulayan Madinat İbrahim, “Bölgelerimizin güvenliğini ve istikrarını tehdit eden saldırılara karşı biz kadınlar Kobanê’yi özgürleştiren direniş ruhunu koruyacağız. Kobanê’yi özgürleştirdiğimiz gibi Türk devletinin işgal ettiği tüm bölgeleri de özgürleştireceğiz” diye konuştu.

‘Türk devletinin gerçek yüzü ortaya çıktı’

Kobanê Meclisi Eşbaşkanı Makbula Baki de Kobanê’nin 2014'ten bu yana sürekli devam eden tehditler nedeniyle risk altında olduğuna dikkat çekti. Türk devletinin Özgür Ordu ve Al-Nusra Cephesi gibi çeteleri kendi bünyesinde toplayarak halkların demokrasi özlemini ortadan kaldırmaya çalıştığını vurgulayan Makbula Baki, “IŞİD’e sınırlarını açan Türk devleti, bu çete yapılanmasını da finanse etti. Türk devleti, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın Suriye’ye ilk geldiği bölge olan Kobanê kentini ve Rojava Kadın Devrimi’ni ortadan kaldırmayı amaçladı. Ancak direnişle çeteler yenilirken, Türk devletinin de gerçek yüzü ortaya çıktı” dedi.

‘Kürt halkı direnmeseydi gerici ideolojiler dünyaya yayılacaktı’

Kobanê savaşının 21’inci yüzyılın en önemli olayı olduğunu söyleyen Makbula Baki, sözlerini şöyle sürdürdü:

“1 Kasım Dünya Kobanê Günü ilan edilirken, Kobanê direnişi birçok filme, belgesele ve programa da konu oldu. Ayrıca Kobanê direnişi ile ilgili birçok şarkı üretildi. Bu nedenle yanımızda olan ülkelere, IŞİD çetelerinin saldırısını püskürtmeye ve ortadan kaldırmaya çağırıyoruz. Hak ihlallerine son vermek için bugün yanımızda olmalarını istiyoruz. Kürt halkı Kobanê’de IŞİD’e karşı direnmeseydi bu karanlık güçler bugün gerici ideolojilerini tüm dünyaya yayacaktı. Türk işgali sürüyor ve birçok garantör ülkenin bu ihlallere sessiz kaldığını görüyoruz.”