Haber Merkezi- Tevgera Jinên Azad (TJA), Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın 15 Şubat 1999 tarihinde uluslararası komployla Türkiye’ye getirilişinin 25’inci yıldönümü nedeniyle yazılı açıklama yaptı.  Abdullah Öcalan’dan 35 ayı aşkın bir süredir haber alınamadığının hatırlatıldığı açıklamada, Abdullah Öcalan’a yönelik gerçekleştirilen tecrit rejiminin başta kadınlar olmak üzere bütün halkları etkilediği vurgulandı.

‘Sayın Öcalan’ın sergilediği direniş sahiplenildi’

Abdullah Öcalan’ın, direnişiyle komployu ve tecridi boşa çıkardığına dikkat çekilen açıklamada, “Başta kadınlar ve gençler olmak üzere Kürdistan ve Türkiye halklarının Sayın Öcalan’ın sergilediği direnişi sahiplenmesi güçlü bir cevap olmuştur, olmaya devam edecektir” denildi. “Komplocu güçler bilmelidir ki; ne komplo ne tecrit, kirli ve karanlık hiçbir politika Sayın Öcalan’ın bizimle olan bağını koparamadı” diye kaydedilen açıklamada, uluslararası komplonun devamı olarak yürütülen tecrit rejimine son vermek ve Kürt sorununun çözümü için gerçekleştirilen “Büyük Özgürlük Yürüyüşü”ne dikkat çekildi.

Kadınlara çağrı

Abdullah Öcalan’la bir an önce görüşülmesi gerektiğinin belirtildiği açıklamada, “Kürt sorununun çözümsüzlüğünü imhada, inkârda ve soykırımda arayan güçlere karşı Abdullah Öcalan’ın geliştirdiği kadın özgürlükçü paradigmanın özgür ve demokratik bir yaşamın en büyük adımı olacaktır” denildi. Açıklamanın devamında şu ifadeler yer aldı:

“TJA olarak Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın özgürlüğünü sağlamayı, Jin Jiyan Azadî temelinde sürdürdüğümüz direnişimizin en temel parçası olarak gördüğümüzü yeniden ifade ediyoruz. Kürdistanlı ve Türkiyeli bütün kadınların ve halkların Sayın Öcalan’ın özgürlüğü için verdiğimiz mücadeleye destek ve güç vermeleri, demokrasiyi ve kadın kurtuluşunu sağlamanın en geniş ve örgütlü zemini olacaktır. Uluslararası komplonun bir yıl dönümünde daha komplocu güçleri nefretle kınıyor ve bütün kadınları, demokratik toplumun bütün kesimlerini, uluslararası kurum ve kuruluşları, komploya ve bu komplonun tecrit rejimine karşı direnişi büyüterek toplumsal kurtuluşu sağlamaya ve İmralı’da yürütülen bütün hukuksuz ve hukuk dışı uygulamalara karşı, gerçek bir adaleti haykırmaya çağırıyoruz.”