Iraklı kadın gazeteciler: Abdullah Öcalan’ın düşünceleri bizi zulme direnmeye yönlendirdi

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a yönelik uluslararası komplonun yıldönümü nedeniyle Şengal’de düzenlenen çalıştaya katılan kadın gazeteciler, Abdullah Öcalan’ın felsefesi ve düşüncelerinin kendilerini zulme karşı direnmeye yönlendirdiğini vurguladı.

MEDYA HAWAR

Şengal – Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a yönelik 15 Şubat 1999 tarihinde gerçekleştirilen uluslararası komplonun yıldönümüne ilişkin Şengal’de çalıştay düzenlendi. Êzidî Kadın Özgürlük Hareketi (TAJÊ) öncülüğünde  “Jin, Jiyan, Azadî ile Önder Apo’nun Fiziki Özgürlüğünü Sağlayacağız” sloganıyla 12 Şubat’ta düzenlenen çalıştaya, Şengal Kadın Birliği, Arap Kadın Meclisi ve Genç Kadınlar Birliği'nin yanı sıra çok sayıda Iraklı kadın aktivist katıldı.

Çalıştaya katılanlar arasında yer alan gazeteciler Îmen Al-Lami ile Bidûr Al-Cerah, ajansımıza konuştu.

 ‘Abdullah Öcalan bu toprakların lideridir’

Basra’dan gelen Bidûr Al-Cerah, bu topraklarda örnek alınabilecek liderlerin olduğunu belirterek, bunlardan birinin de Abdullah Öcalan olduğunu söyledi. Çalıştayın önemine değinen Bidûr Al-Cerah, devrim süreçlerinin bilinmesi gerektiğini anlattı. Kübalı devrimci Che Guevara’nın gençlere örnek olduğunu ancak Kürdistan topraklarında da örnek alınacak devrimciler olduğuna işaret eden Bidûr Al-Cerah, “Abdullah Öcalan bu toprakların lideridir” dedi.

Özgür fikirlerin yaratıcısı Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğünün sağlanması için mücadeleye devam edeceklerini ifade eden Bidûr Al-Cerah, “Herkesin özgürlüğe ve aydınlık bir geleceğe sahip olması için Abdullah Öcalan'ın özgürlüğünü ve fikirlerini koruyacağız ve bu düşünce ve inanç gücünü her gencin yüreğinde inşa edeceğiz. İzlediğimiz sinevizyonda kadınların mücadele sevgisini koruması gerektiğini anladım. Abdullah Öcalan, kadınların özgürlüğe kavuşmaları için kendilerini, varoluşlarını ve sevgilerini aramaları gerektiğini söylüyor” şeklinde konuştu.

‘Her zaman yolumuza ışık oluyor’

Tecrit politikalarıyla gençlerin Abdullah Öcalan’dan uzak tutulmak istendiğini belirten Bidûr Al-Cerah, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bölgede durum siyasi olarak çok karmaşık ve bunun nedeni de Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin ağırlaştırılmasıdır. Ortadoğu’da Abdullah Öcalan gibi bir lideri olması gençler için büyük bir şanstır. Bu nedenle üzerinde çok baskı kurdular. Gençler arayışta kalsın, istediklerine ulaşamasınlar diye tecrit ağırlaştırılıyor. Önderlik cezaevinde olsa bile kitaplarıyla, yazılarıyla, mektuplarıyla her zaman yolumuza ışık oluyor.”

‘Zulme direnmeye yönlendirdi’

Mîsanê’den gelen gazeteci Îmen Al-Lami de, dönemin liderinin Abdullah Öcalan olduğunu söyleyerek, şunları ifade etti:

"Bugün Abdullah Öcalan'ın fiziki özgürlüğü için bu çalıştaya katıldık. Irak'taki duruma ve özellikle Iraklı kadınların durumuna ilişkin düşünce ve görüşleri güçlü. Önderlik teslim olmayacak ve biz de zulme karşı bu direnişten güç alıyoruz. Önderliğin düşünce ve felsefesiyle Şengal ve Kürdistan genelinde Özerk Yönetim sisteminin hayata geçirilmesi, aynı zamanda Irak kadınlarının özgürlüğü için yol ışığı görüyoruz. Onun kadınları koruması bizi baskıya ve zulme direnmeye yönlendirdi ve Önder Öcalan'ın fikir ve felsefesine dayalı devrimciler olmamızı sağladı.”

‘Özerk Yönetim sistemi kadınlara güç kaynağı’

Şengal’i çok önemsediklerini vurgulayan Îmen Al-Lami, “Coğrafi olarak çok fazla çatışma ortamı var. Bu nedenle Önderlik Şengal ve tüm Irak için Özerk Yönetim sisteminde ısrar ediyor. Şengal’de Özerk Yönetim sisteminin hayata geçirilmesi Irak'a ve özellikle kadınlara güç kaynağı olacak. Önder Apo'nun fiziki özgürlüğünün sağlanması istiyoruz. Ayrıca Önder Apo’nun ailesiyle ve avukatlarıyla görüşmesi sağlanmalıdır. Önder Abdullah Öcalan, faşizmin zindanında tutulduğu 26’ncı yıla giriyoruz. Önder Abdullah Öcalan'ın fiziki özgürlüğüne kavuşuncaya kadar mücadelemizi ve direnişimizi sürdüreceğiz” dedi.