Tarihi Til Birak’da düzenlenen festivalde farklı kültürler buluştu

Tarihi Til Birak’ta düzenlenen Demokratik Ulus Kültür Festivali’nde Kürtler, Araplar, Ermeniler ve Süryani halkları, farklı kültürleriyle bir araya geldi. Festivalde, birlik ve dayanışma mesajları öne çıktı.

Hesekê – Kuzey ve Doğu Suriye Cizîr Bölgesi Kültür Kurulu Başkanlığı tarafından insanlığın başlangıcına tanıklık etmiş tarihi bir mekan Til Birak'ta “Demokratik Ulus Kültür Festivali” düzenlendi. "Kuzey ve Doğu Suriye'de Demokratik Ulus'un kültürünü koruyacağız ve Önder Apo'nun fiziki özgürlüğünü sağlayacağız" sloganıyla gerçekleştirilen festivale çok sayıda sanatçı da katıldı.

Farklı kültürlerin bir araya geldiği festivalde, kurulan çadırlarda yöresel yemekler sunulurken, at ve develer süslendi, tarihi aletler sergilendi. Suriyeli, Arap ve Ermeni kadınlar, bölgenin özgünlüğünün de görünür olduğu festivale ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

‘Kültürel mirasımızı yaşatıyoruz’

Suriyeliler için ayrılan ve yöresel yemeklerin yapıldığı çadırda yemek yapan kadınlardan biri de Qamişlo’daki Suriye Kadınlar Birliği Üyesi Suryan Sebah Şabo. Sebah Şabo, yaptıkları yöresel yemeklerin çoğunun bayramlarda yapıldığını anlattı. Sebah Şabo, “Mesela bu yemekler şeker gibidir, büyük bayramlarımızda yaparız. Yemeğin içine haç ya da küçük bir resim koyarız. İnanışa göre bu kime çıkarsa o kişi çok şanslı biri olur ve evin bereketi olarak gösterilir. Festivalle, kültürel mirasımızı yaşatıyoruz. Bu tür festivaller bu mirasın sürdürülmesinde önemli” dedi.

‘Farklı kültürler bir araya geldi’

Festivalde farklı kültürlerin bir araya gelmesinin kendisini çok mutlu ettiğini kaydeden Suryan Sebah Şabo, şunları ifade etti:

“Festival birçok kültürün birbirine benzediğini gösterdi. Farklı diller, yemek ve giysilerle ilk defa böyle bir festivale katılıyoruz. Bu tür etkinlikleri, kültürümüzü ve tarihimizi tüm dünyaya gösterme fırsatı olarak görüyoruz. Kültürümüzün ve tarihimizin yaşatılmasına yönelik bu tür faaliyetler düzenlenemedi. Ama şimdi bugün bu fırsatı mümkün olan her şekilde kazanmaya çalışıyoruz. Tüm milletlere, dinlere ve mezheplere hizmet eden böylesine önemli faaliyetleri düzenlediği için Özerk Yönetim'e canı gönülden teşekkür ediyoruz."

‘Ortaya çıkan mozaik tablo çok değerli’

Hesekê Kantonu’na bağlı Til Temir ilçesinde Hîlala Zêrîn Hareketi Sözcüsü Reşa Elo da, ortaya çıkan bu mozaik tablonun çok güzel ve değerli olduğunu vurguladı. Reşo Elo, “Tüm uluslar gibi biz Arap kadınlar da festivale izimizi bıraktık. Bugün ulusların kültürü ve mirası, tarihi bir tepede gösteriliyor. Eski ve yeni tarih arasında bir bağlantı kuruluyor. Modern ve antik kültür arasındaki bir köprü haline geliyor. Bu festivali tarihi olarak görüyoruz. Çünkü ilk kez Demokratik Ulus'un çatısı altında farklı haklardan birçok kültür bir araya geldi” şeklinde konuştu.

‘Demokratik Ulus Sistemiyle kültürümüzü yaşatıyoruz’

Ermeni Toplumu Meclisi üyesi Gülistan Kavoliyan, festivalin Ermenilerin, Süryanilerin, Suriyelilerin, Kürtlerin ve Arapların birliğini gösterdiğine işaret etti. Festivalin amaç ve hedeflerinden birinin de işbirliği ve dayanışma olduğunu söyleyen Gülistan Kavoliyan, “Festivalin önemi, halkın birliğini kimsenin bozamayacağını göstermesi. Böylece ortak düşmanlarımıza, bu milletin keşif uçağıyla parçalanmayacağına dair bir mesaj gönderiyoruz. Savaş politikaları bizleri bitirmez. Çünkü biz barıştan yana olan insanlarız. Bizler farklı halklardan da olsak hepimiz biriz. Bu Önder Abdullah Öcalan'ın düşünceleriyle de doğrulanıyor. Bugün Demokratik Ulus Sistemi ile kültürümüzü yaşatıyoruz” diye belirtti. Gülistan Kavoliyan, 19 Temmuz Devrimi öncesi Ermeni ve Süryani halkının Hıristiyanlık adı altında tek millet olarak tanımlandığını hatırlatarak, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Ancak biz Ermeniler olarak tarihi bir yapıya sahibiz. Ermeni soykırımının üzerinden 108 yıl geçti, aradan yıllar sonra tohumlarımızı yeniden ekiyoruz. Kürtler, Araplar, Ermeniler ve Süryani kadınlar bugün bu festivalde açılan çadırlarda kültürlerini yansıtıyorlar. Kuzey ve Doğu Suriye topraklarında kültürümüzü yaşatıyoruz ve köklerimize sahip çıkıyoruz. Kültürümüz Kuzey ve Doğu Suriye ile sınırlı kalmadı, dünyaya da yayıldı. Bu kültür sayesinde tarih öncesi çağlara kadar uzanan, savaşlar ve soykırımlar sonucunda gizlenen ama öldürülmeyen bu kültürü bugün bir kez daha hayata geçiriyoruz. Düşmanlarımıza da, dayanışma ve birliğimizin onların kurşunlarından daha güçlü olacağını söylüyoruz. Kültürümüzü Demokratik Ulus kültürü ruhuyla geliştireceğiz."