Fas’ta 1,5 milyon kadını etkileyen dijital şiddete karşı önlem çağrısı

Fas’ta 1,5 milyon kadının dijital şiddete maruz kaldığını belirten insan hakları aktivisti kadınlar, faillere caydırıcı cezaların verilmesi çağrısında bulunurken, sivil toplum örgütlerinin de üzerine düşen rolü oynamalarını istedi.

HANAN HARITE

Fas- Eşitlik ve Vatandaşlık Mücadelesi Derneği Başkanı Büşra Abdo ve Şiddet Mağduru Kadınları Dinleme Merkezi  Koordinatörü Şaima Wahb, Fas’ta kadınlara yönelik yaşanan dijital şiddete dikkat çekerek, alınabilecek önlemleri ajansımıza anlattı.

‘Dijital şiddetin sonuçları daha ağır oluyor’

Eşitlik ve Vatandaşlık Mücadelesi Derneği Başkanı Büşra Abdo, dijital şiddetin kadınların maruz kaldığı en tehlikeli şiddet biçimlerinden biri olduğunu belirterek, "Dijital şiddet, mağdurları mahvediyor ve onların yaşama sevincini kaybetmelerine ve umutsuzluğa sürüklenmesine neden oluyor. Bu tür suçların failleri, suçlarını gizleme yeteneğine sahip oldukları için bu tür şiddet biçimin sonuçları daha ağır oluyor. Gerçek isimler ve kimlikler ile işlenen suçların mağdur üzerindeki etkisinin boyutu bilinmemekte, bu durum bazen mağdurun veya ailesinin maruz kalabileceği damgalanma, ayrımcılık veya iftira korkusu nedeniyle intihara yol açabilmektedir” diye belirtti.

‘Aileler de doğrudan etkileniyor’

Büşra Abdo, kadınların maruz kaldığı diğer şiddet türlerinin ortadan kaldırılmasının toplumdaki konumlarının ve ekonomik olarak güçlendirilmesinden geçtiğine inandığını kaydetti. Büşra Abdo, “Dijital şiddete maruz kalan kadın çalışıyorsa eğer işini kaybedebiliyor ve geliri azalabiliyor. Eğer mağdur aileye destek veren bir kadın ise bu tür suçlara maruz kalması ve kendini savunamaması nedeniyle sorun daha da artıyor. Ailenin ekonomik durumunu zorlaştırıyor ve çocukları doğrudan etkiliyor” ifadelerinde bulundu.

‘Kadınlar sessiz kalıyor’

Dijital şiddete maruz kalanların, failleri şikayet etmelerini isteyen Büşra Abdo, sözlerine şöyle devam etti: "Çoğu mağdur, çeşitli ve birbiriyle örtüşen sebeplerden dolayı sessiz kalıyor ve faili takip etmekten kaçınıyor. Dijital şiddet mağduru kadın ve kız çocuklarına bu anlamıyla destek verilmeli. Onları korumak için hukuki farkındalık yaratılmalı. Eğer kanunun benim korumam olduğunun farkındalarsa ve saldırganın karşısında duranlar varsa, mutlaka güvenliğe şikayette bulunacaklardır. Çoğu ailelerinden ve toplumsal damgalanmaktan korktukları için şikayette bulunmuyor. Bir başka neden ise failin tehditlerinden kaynaklanıyor. Tüm bunlar kadınların önünde engeldir. Ayrıca evlilik dışındaki ilişkileri suçlayan 490. Madde’den de korkuyorlar. Dernek, dijital şiddete maruz kalan kadınları sessizliği kırmaya zorluyor ve bu maddeden dolayı korku yaşamamaları gerektiğini anlatıyor.”

Kadınlar için proje

Büşra Abdo, derneğin “Dijital Şiddetin Çatıları” projesi kapsamında geliştirmekte olduğu elektronik uygulamayla ilgili olarak, indirilmesi ve kullanılmasının kolay, dijital şiddet mağdurlarına ve genel internet erişimine yönelik tasarlanmış yenilikçi bir uygulama olduğunu açıkladı. Büşra Abdo, “Kullanıcılara, çeşitli müdahaleci tarafların isimleri, numaraları ve adreslerinin yanı sıra mevzuat metinleri, hükümler, yasal prosedürler içeren veriler ve zengin, pratik bilgiler sunuyor. Kadınlar için bir dizi yararlı ipucu sunuluyor. Mağdurlara dijital şiddetle nasıl baş edebilecekleri anlatılıyor ve dernek yardımıyla şikâyetlerini iletebilmeleri sağlanıyor” bilgilerini paylaştı.

‘Mağdurlar intihar ediyor’

Büşra Abdo, dijital şiddet mağdurlarıyla ilgilenmenin önemine ilişkin olarak da mahkemelerde, adli polis bünyesinde ve kliniklerde bu mağdurlarla ilgilenmek için üzerlerine düşeni yapan görevlilerin bulunduğunu vurguladı. 1,5 milyon Faslı kadının dijital şiddete maruz kaldığını gösteren bazı resmi istatistikleri açıklayan Büşra Abdo, kadınların yüzde 87'sinin fotoğraf veya videolarının geniş çapta yayılması nedeniyle iftiraya maruz kaldıkları için intihara teşebbüs edip hayatlarına son verdiklerini kaydetti.

‘Koruma kanunları çıkarılmalı’

Büşra Abdo, sözlerine şöyle devam etti: “Dijital şiddet mağduru kadınlara yönelik koruma kanunları çıkarılmalı. Kadına yönelik şiddetle mücadeleye ilişkin 13-103 sayılı kanun, diğer şiddet türlerinden bahsediyor ancak dijital şiddet konusunda net bir tanımı bulunmuyor. Yani dijital şiddetten bahsediyor ancak eksik yönleri var. Boşluklar ve eksiklikler, elektronik şiddet de dahil olmak üzere kadına yönelik çeşitli şiddet biçimlerinin cezasız kalması, bu konudaki mücadele gücünü de sınırlıyor. Kadınları korumak için gelişmiş bir anayasa olsa da yaşamda hayat bulmadığını görüyoruz. İstismara uğrayan kadınları korumak ve yasal prosedürleri basitleştirmek için daha güçlü önlem ve prosedürlerin benimsenmesinin yanı sıra genel olarak sanal dünyadaki sapkın uygulamaları kontrol etmek ve kontrol altına almak için yasal ve prosedürel önlemlerin alınması gerekiyor. Duyarlılık ve farkındalık adına caydırıcı cezaların verilmesi, dijital şiddetin net bir tanımıyla hukuki yanın güçlendirilmesi, insani meselelere inanan tüm kurumların, kadınların ve erkeklerin ortak çaba içerisinde olması çağrısında bulunuyorum. Dijital şiddet konusu kamuoyuna açılmalı, tartışmalar yürütülmeli ve önlemler alınmalı.”

‘Dijital şiddet giderek yayılıyor’

Koordinatör Şaima Wahb ise, sosyal medya aracılığıyla iletişimin gelişmesi ve dijital teknolojinin gelişmesi nedeniyle dijital şiddetin son yıllarda büyük ölçüde ortaya çıktığını açıkladı. Dijital şiddet mağduru kadınlarla görüşmeler gerçekleştirildiğini söyleyen Şaima Wahb, “Dinleme merkezlerinde, dijital şiddet alanında kadın ve erkek uzmanlar, dijital şiddete maruz kalan kadınlara psikolojik ve hukuki destek sağlıyor. Eğitim kurumlarında da siber şiddetin tehlikeleri, bununla mücadele etme ve önleme yolları konusunda farkındalık yaratmak amacıyla merkez dışında çalışan başka birimler de var” ifadelerinde bulundu. 

‘Kadınlar uzun vadede psikolojik sorunlar yaşıyor’

Bu tür bir şiddetin ortaya çıkmasının hala toplumda bir sorun olduğuna dikkat çeken Şaima Wahb, sözlerini şöyle tamamladı: “Kadınların yüzde 80'i bu tarz şiddet biçimini yetkililere bildirmiyor. Buna ek olarak, iyileşmesi zor psikolojik travmalara neden oluyor. İstismar edilen kadınlar dinleme merkezine geldiklerinde çevrelerine güvenleri eksilmiş, dengesiz bir halde geliyorlar. Sivil toplum, şiddet mağduru kadınların sorunlarını çözümünde önemli bir rol oynamalı. Çünkü elektronik tacize maruz kalan kadınlar, uzun vadede psikolojik sorunlar yaşıyor. Dijital şiddetin önlenmesi için faillere caydırıcı cezalar verilmeli. Kadınların ve kız çocuklarının hayatlarını mahveden bu tür şiddete son vermek için dijital şiddet mağdur kadınlar sessiz kalmamaları ve güvenlik birimlerine giderek failleri ihbar etmelidir.”