LAMİS NASIR

Şam- Suriye’de geçici yönetimin kadın haklarına yaklaşımı tartışılırken, kabinede yalnızca bir kadının yer alması ülke yönetiminde bir kez daha kadınların gözardı edildiği gerçekliğini ortaya koydu.

Kadın hak savunucularına göre; Suriye anayasasında kadın haklarını koruyan ya da siyasi katılımını güvence altına alan herhangi bir madde bulunmuyor. Bu nedenle yasama ve yürütme organlarında kadınlar için en az yüzde 30’luk bir kota içeren anayasal düzenleme talebi gündemde.

Sistematik ayrımcılık

Sivil toplum ve kadın hakları aktivisti Hanîn Ahmed, kadın temsiliyetindeki zayıflığın yalnızca biçimsel bir eksiklik değil, toplumsal cinsiyet temelli sistematik bir ayrımcılık göstergesi olduğunu vurguluyor. Hanîn Ahmed’e göre kadınların dışlanması, ülkenin kriz dönemlerinde edindikleri büyük tecrübelerden yararlanılmaması anlamına geliyor.

‘Kadınlar sembolik pozisyonlara getiriliyor’

Nebek kentinde belediye meclisinde görev almış mühendis Wisam Hizme de kadınların dışlandığını belirterek “Bakanlıklarda tek bir kadının bulunması yeterli değil” sözleriyle kadınların sesini duyurabilmesi için temsil oranlarının artırılması gerektiğini vurguluyor.

Mühendis ve sivil aktivist Nermin Kulayh ise kadınların mevcut temsilini “gösteremelik” olarak tanımlıyor. Kadınların etkisiz ve sembolik pozisyonlara getirildiğini söyleyen Nermin Kulayh, değişim için kadın dayanışmasının, ses yükseltmenin ve siyasi otoriteyle doğrudan temasın önemine dikkat çekiyor.

Aktivistlere göre, Suriye’nin geçirdiği bu siyasi ve toplumsal değişim sürecinde kadın kotası bir lüks değil, adil temsilin ve yıllardır savaşta ve barışta önemli roller üstlenen kadınların hakkının teslim edilmesinin zorunlu bir yolu.