Tunuslu kadın mühendisler ayrımcılıkla mücadele ediyor
Tunuslu kadın mühendisler, yetkinliklerine rağmen ücret eşitsizliği ve karar alma mekanizmalarına ulaşamama gibi mesleki şiddet biçimleriyle karşı karşıya kalıyor.

NAZİHA BOUSSAİD
Tunus- Tunus’ta yaşanan sosyal ve ekonomik gelişmelere rağmen kadın mühendisler, iş dünyasında toplumsal cinsiyet temelli ayrımcılık ve kalıplaşmış algılarla örülü çok yönlü engellerle karşı karşıya kalıyor ve buna karşı mücadele ediyor.
Akademik başarı ve mesleki özverilerine rağmen birçok kadın mühendis, karar alma pozisyonlarından uzaklaştırılıyor. Kadınlar işe alım süreçlerinde kişisel yaşamlarına yönelik mesleki olmayan sorulara maruz kalıyor ve finansman engelleriyle karşılaşıyor.
Kadınları elemek için gerekçeler
Tunuslu Kadın Mühendisler Derneği Başkanı Nadia Suvayisi, kadın mühendislerin işe alım mülakatlarında “Evli misiniz?”, “Çocuğunuz var mı?”, “Nişanlınız var mı?” gibi sorulara maruz kaldığını belirterek, “Bu sorular erkeklere sorulmuyor ve kimi zaman kadınları elemek için gerekçe olarak kullanılıyor” dedi. Nadia Suvayisi, iş hayatına atılan kadın mühendislerin erkek meslektaşlarıyla aynı yetkinliğe sahip olmalarına rağmen daha düşük maaş aldıklarına, terfilerde ise dışlandıklarına dikkat çekiyor. Bu durumun, “kadının mesai saatleri dışında çalışmaması” veya “yöneticilerle gayriresmî ortamlarda (kafe, restoran) bulunmaması” gibi kalıplaşmış önyargılarla beslendiğini söyledi.
‘Temsil oranları oldukça düşük’
Kadın mühendislerin mesleki alandaki yükünün yanı sıra ailevi sorumlulukları da üstlendiklerine işaret eden Nadia Suvayisi, “Evlilerse çocuk veya ebeveyn bakımını üstleniyorlar; bekar olsalar dahi sıklıkla anne-babalarına bakıyorlar. Üstelik mühendislik bölümleri, genellikle lise başarı ortalaması en az 16-17/20 olan öğrencileri kabul ediyor. Kadın mühendislerin oranı toplam mühendislerin yüzde 54’ü olsa da karar alma mekanizmalarındaki temsilleri erkeklere kıyasla oldukça düşük” şeklinde konuştu.
Finansman engelleri ve mülkiyet sorunu
Kadın mühendislerin kendi projelerini hayata geçirmek istediklerinde bankalardan kredi almakta da zorluk yaşadığını söyleyen Nadia Suvayisi, “Kadınların üzerine kayıtlı taşınmazın az olması ve tarım arazilerinin çoğunlukla erkek akrabaların üzerine kayıtlı olması, finansman erişiminde büyük engel oluşturuyor” dedi.
‘Kadın ve erkek çatışma halinde değil ortak’
Nadia Suvayisi, kadın mühendislerin güçlenmesi için dernek olarak mesleki eğitimler düzenlediklerini, mülakat ve maaş pazarlığında kendilerini daha iyi ifade etmelerini sağladıklarını anlatırken kadınlara özel mühendislik akademisi kurarak hem mesleki hem de aile-iş dengesi eğitimleri verdiklerini, kadın mühendislerin görünürlüğünü artırmak için özel etkinlikler ve medya çalışmaları yürüttüklerini dile getirdi. Dernek, girişimci olmak isteyen kadınlara da bankalarla müzakere yöntemleri konusunda eğitim veriyor ve çocuklara yönelik projelerle toplumsal cinsiyet eşitliğini küçük yaşta aşılamayı hedefliyor. Nadia Suvayisi, konuşmasını şu sözlerle sonlandırdı: “Okullardaki ders kitaplarında kadın hemşire, sekreter; erkek mühendis ya da lider olarak gösteriliyor. Bu algıyı kırmak için çocuklarla atölyeler düzenliyoruz. Kadın, erkekle çatışma halinde değil; aile ve toplumun inşasında ortak. Artık roller değişti, sadece kadının yemek ve çocuk bakımından sorumlu olması, erkeğin ise yalnızca para kazanması doğal kabul edilemez.”