Semsûrlu depremzede: cenazeler üç gün boyunca yağmur altında bekledi
Semsûr’da depremin ardından bina enkazından çıkardıkları on cenazenin üç gün boyunca yağmur altında beklediğini söyleyen Fatma Fincan, “Bizi bile bile ölüme terk ettiler” sözleri ile yaşadıklarını özetledi.
MEDİNE MAMEDOĞLU
Semsûr- Mereş merkezli iki büyük depremle yerle bir olan ve hayalet şehre dönen Semsûr’da insanlar için zaman 6 Şubat’ta durdu. Her yeni güne yaşadıkları sarsıntının sesleri ile uyanan binlerce insan şimdi çadırlarda yaşam mücadelesi veriyor. Konuşmalarına yaşadıklarını ilk günden itibaren anlatarak başlayan depremzedelerin hemen hepsi “Gelselerdi böyle olmazdı” diyor.
Her hikâyenin sonu; sözün bittiği yer…
“Sözün bittiği yerdeyiz” diyerek bir bina enkazının başında deprem anında yaşadıklarını anlatan Fatma Fincan’da binlerce insan gibi, “Bizi ölüme terk ettiler” sözlerini kullanıyor. Otozmli oğlunun kendilerini uyararak dışarı çıkmalarını istemesiyle yerlerinden kalktıkları gibi depremin meydana geldiğini ifade eden Fatma Fincan’ın evi onun tanımlaması ile tuzla buz olmuş. Fatma Fincan “Dört çocukla birlikte bir aile yok oldu. Evleri üç katlı bir evdi bu katlardan sadece bir çocuk sağ çıkabildi. Bu enkazdan on cenaze çıkarıldı. Komşularımızın yardımı ile kendi cenazelerimizi çıkardık. Saatlerce buraya kimse gelmedi. Biz de en son kendimiz enkazın içine girdik. O gece elimizde sadece bir el feneri vardı. Bu enkazdan on cenaze çıkardık. Ne desek boş, hatırladıkça kötü oluyorum. Acımız büyük, kimse gelmedi kimse bir şey yapmadı. Üç gün boyunca burada aç susuz birinin gelip cenazelerimizi almasını bekledik. Ama kimse gelmedi” diye konuşuyor.
‘Cenazelerimizi yıkamadan mezarlığa götürdük’
Kendileri gibi cenazelerin de yağmur altında beklediğini ve son çare olarak bir battaniye ile götürüp defnettiklerini söyleyen Fatma Fincan, “On cenaze üç gün boyunca yağmurun altındaydı. Biz çocuklarımızla birlikte üç gün o cenazelerin başından bekledik. Cenazeleri kefensiz yıkamadan kendimiz bir arabanın arkasına koyup götürüp mezarlığa defin ettik. Yardıma gelmediler gelselerdi o çocukları kurtarabilirlerdi. Yalnızdık hiç kimse yoktu; hiç kimse. Kimse gelmeyince onlarda öldü. Kimse kalmadı. Burada ne desem o günleri anlatmama yetmez. O gün o insanların çığlıklarını dışarıdaki insanların ‘ses verin’ demesini hiç unutamamam. Ama devlet gelmedi bize yardım etmediler” diyor.
‘Bizi bile bile ölüme terk ettiler’
Bile bile ölüme terk edildiklerini ifade eden Fatma Fincan şöyle konuşuyor: “Cenazelerimizi bile almaya gelmediler. Ne diyeceğimi bilmiyorum. Adıyaman büyük bir acı yaşadı, Adıyaman diye bir yer yok oldu. Sahipsiz bırakıldık ve yok olduk. Devlet burada olsaydı belki o insanlar bu enkazdan canlı çıkarılacaktı. Burada bizi kimsesiz tek bıraktılar.”