MEDİNE MAMEDOĞLU

Semsûr- Mereş merkezli yaşanan iki büyük depremin üzerinden 13 gün geçti. Birçok kenti etkileyen depremde yaşamını yitirenlerin sayısı her geçen gün artıyor. Resmi rakamlara göre bugün itibariyle 40 bin üzerinde insan yaşamını yitirdi.  Geride kalanlar ise büyük acı ve zorluklar içinde, dayanışma sayesinde yaşama tutunuyor. Depremin ilk gününden itibaren sahada olan gönüllü ekipler, depremzedelere maddi ve manevi destek sunuyor.

Halkın imdadına gönüllüler yetişti

Deprem nedeniyle yüzde 50’sinin yıkıldığı Semsûr’da ise ilk üç gün sokaklarda tek bir devlet yetkilisi görülmedi. Üç gün boyunca bir yardım alamadıklarını dile getiren Semsurlular, kentte gelen gönüllü ekipler sayesinde insanlarını enkaz altından çıkarttıklarını ve ayakta kaldıklarını söylediler. Gittiğimiz mahallelerde depremzedeler, devletin bütün çağrılarına rağmen devletin vatandaşının yardımına koşmadığını, imdatlarına gönüllü ekiplerin yetiştiğini ifade ediyorlar.

Engellere rağmen dayanışma sürüyor

Emek örgütleri ve HDP meclisleri ile koordine edilen yardımlar depolarda ihtiyaç sahipleri için hazırlanıp yurttaşlara dağıtılıyor. Günlerdir devam eden yardım çalışmalarında yüzlerce gönüllü yer alırken, ilk andan itibaren alanda olan gönüllüler zor koşullara rağmen yerlerini terk etmiyor. Semsûr’da çadırlarda kalan ve gün boyu depoda çalışan gönüllüler, bu dayanışmanın engellemelere rağmen devam edeceğini belirtiyorlar.

‘Maddi manevi halkın yanındayız’

Depoda çalışan gönüllülerden Betül Aksu, 10 gündür sahada çalışma içerisinde olduklarını anlatıyor. Muazzam bir dayanışma örneğiyle halkın yanında olduklarını belirten Betül Aksu, “İlk günden bu yana depolarda kalıp gelen yardımları halkımıza ulaştırmaya çalışıyoruz. Bizim burada bulunmamız depremzedelere maddi ve manevi olarak güç verecektir. Çalışmalarımızı halkımızın desteğiyle yaptık. Halk depremin ilk gününden bu yana devlet ve yetkililerin alanda olmadığını görüyor ve söylüyor. İlk günden itibaren halk ve gönüllüler seferberlik halinde bir dayanışma içinde. Amacımız sadece yardımları dağıtmak değil, aynı zamanda halkın yaralarını da sarmaya çalışıyoruz. İnsanların yeniden hayata tutunması için elimizden geleni yapacağız” diyor.

‘Yaraları ve acıları hep birlikte saralım’

Deprem bölgesinde insanların birçok sorunla karşı karşıya kaldıklarını aktaran Betül Aksu, kriz koordinasyonuna kayyum atanmasına da tepki gösteriyor. Betül Aksu, “Depremin güney ve doğuyu vurmasıyla devletin buraya hiçbir şekilde yardım etmediği, insanları burada yalnız bıraktığını biliyoruz. Bu farkındalıkla depremin ilk günü yola çıkma kararı aldık. Depremin ilk gününden bu yana halkımızla dayanışma içerisindeyiz. Asıl olanın dayanışma olduğunu çok iyi biliyoruz. Buradan bütün gönüllü ekiplere çağrımızdır; Adıyaman merkez başta olmak üzere bütün deprem bölgelerine gidip dayanışma içerisinde olalım. Buradaki yaraları, acıları hep birlikte saralım. Buraları yeniden inşa etmek için yeni bir yaşamı oluşturmak için elimizden geleni yapacağız. Halkımız için maddi manevi bütün imkânlarımızı seferber etmeliyiz” şeklinde konuşuyor.

‘Dayanışmayı engellemek için her şeyi yapıyorlar’

Dayanışma ve çalışmalarının devam edeceğine dikkat çeken Betül Aksu, “Devletin saldırıları devam ediyor. Daha birkaç gün önce Pazarcık’da kriz koordinasyon merkezine kayyum atadılar. Buradaki yardımlaşma ve dayanışmayı engellemek için ellerinden geleni yapıyorlar. Bizler burada da kolluğun tacizi ile karşı karşıyayız. Fakat devletin hiçbir engellemesi bizim dayanışmamızın önüne geçemez, bizleri asla engelleyemeyecekler” diye belirtiyor.