Sedîqe Xilo: Modern kölelikle toplumu istedikleri gibi şekillendiriyorlar
Jineolojî Araştırmaları Merkezi Sözcüsü Sedîqe Xilo, modern köleliğin klasik kölelikten daha tehlikeli olduğunu vurgulayarak, “Neden? Çünkü modern kölelik, toplumu kapitalizmin kölesi haline getirmiştir” dedi.
BERÇEM CÛDÎ
Kobanê- Kölelik, erkek egemenliği ve kast sistemi tarafından inşa edilmiş bir düzen olup, anaerkil döneme karşı bir darbedir. Anaerkil toplumunun ilk ortaya çıktığı Mezopotamya coğrafyası, aynı zamanda sorunların ve çatışmaların başladığı bir alan olmuştur. Anaerkil toplumun şekillendiği bu coğrafya, kadınların kast sistemi tarafından köleleştirilmesi gibi ilk tarihi sorunlara da sahne olmuştur. Kadın yaratıcı olarak köleleştirildiğinde, ürettiği değerler de ele geçirilir; bu durum, kadınların ve toplumun eşzamanlı olarak köleleştirilmesinin başlangıcını oluşturur. Bu nedenle kölelik, anaerkil sistemine karşı geliştirilmiş bir mekanizma ve anaerkil çağını hedef alan bir darbe olarak görülmektedir.
Kadınlar üzerindeki kontrol güçlendi
Elbette, günümüzdeki kölelik, geçmişteki kölelik biçimleriyle aynı şekilde değerlendirilemez. Kast sisteminin geçirdiği gelişim, değişim ve dönüşümlerle birlikte, köleliğin biçimi de değişmiştir. Kölelik esasen kadın sistemine karşı gelişir ve kadınlar bu sistemin başlangıcındaki ilk örnekleri oluşturur. Klasik kölelik, yani bir efendiye ait fiziksel kölelik, M.Ö. 5000 ile 9000 yılları arasında Mezopotamya’da görülmüştür. Bu dönemde kadınlar henüz güçlerini ve rollerini tamamen kaybetmemişti, ancak erkekler, sistematik olarak hem toplumu hem de kadınların üretimlerini kontrol etmeye başlamıştı. M.Ö. 3000-2000 yıllarında ise klasik kölelik, acımasız bir mekanizmaya dönüşerek sistematik ve yasal bir şekilde uygulanmaya başlanmıştır. Bu süreç, güç yapısının daha da belirginleşmesiyle kadınlar üzerindeki kontrolü güçlendirmiştir.
‘Kölelik büyük değişimlere uğradı’
Kuzey ve Doğu Suriye’de Kadın Devrimi’nden sonra kölelik kavramının derinliğini fark ettiklerini belirten Fırat Kantonu Jineolojî Araştırmaları Merkezi Sözcüsü Sedîqe Xilo, konuyla ilgili ajansımıza değerlendirmelerde bulundu. Konuşmasının başında Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın ilk köleliğin bir kadının şahsında geliştiğini belirttiğini dile getiren Sediqe Xilo,"Daha sonra kölelik, günümüze kadar devam eden farklı şekillerde ve yöntemlerle yaşanmıştır. Bilinen kölelik, insanların hizmet ve esareti düzeyinde gelişmiş ve bugüne kadar büyük değişikliklere uğramıştır" diye ifade etti.
‘Kölelik yeni bir aşamaya geçti’
Klasik kölelik, üç yüzyıldan fazla sürdükten sonra yenilgiye uğratıldı ve sözde ortadan kaldırıldı. Ortadoğu’da Hz. Muhammed bu yönde ilk adımı atarak, insanların insanlık temelinde değerlendirilmesi gerektiğini ve köle olarak tanımlanmamaları gerektiğini vurguladı. Benzer şekilde, 7. ve 9. yüzyıllar arasında klasik kölelik, yani fiziksel kölelik büyük ölçüde ortadan kalktı. Avrupa’da ise 14. ve 17. yüzyıllar arasında, Roma ve Yunan öncülüğünde ve Rönesans etkisiyle insanlar klasik kölelikten kurtuldu. Daha sonra yasalar ve uluslararası antlaşmaların gelişmesiyle kölelik, sadece dini veya insani gerekçelerle yasaklanmakla kalmadı, artık hukuken de resmen ortadan kaldırıldı.
Eski çağın köleliğini tanımlayan Sedîqe Xilo, “Sınıf sistemlerinin kurulması ve burjuva, egemen ile kapitalist sistemlerin gelişmesiyle birlikte, bilinen klasik kölelik yeni bir aşamaya geçiyor. Klasik kölelik, köleleştirilen kişiyi fiziksel, zihinsel ve sosyal olarak etkiler; üstelik bu kişiler üzerinde yoğun bir sömürü uygulanır” diye belirtti.
Kapitalizmin modern köleliği
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan, “Tarihsel ve toplumsal gelişmelerin bir sonucu olarak, kesinlikle doğal bir süreç olmayan kölelik, toplumsal bir gerçeklik haline gelmiştir” diyor. Bu değerlendirmeden yola çıkarak mevcut sosyal durumu incelediğimizde, klasik köleliğin sona erdiğini, ancak yerine kapitalizmin modern köleliğinin geçtiğini görüyoruz. Modern kapitalist sistem, liberalizm ve özgürlük anlayışının dogmatik yorumları aracılığıyla toplum üzerinde yeni bir tür kölelik kuruyor. Bu sistem, çok incelikli ve derin bir biçimde toplumun duygularına, ruhuna ve yaşamına nüfuz ediyor, hatta onlarla birleşiyor. Bu nedenle modern kölelik, artık tüm insanlık arasında bir kültür haline gelmiş durumda.
‘Daha tehlikeli ve tehdit edici’
Sediqe Xilo, “Şu anda bahsettiğimiz ve karşı karşıya olduğumuz kölelik, klasik kölelikten daha tehlikeli ve tehdit edicidir. Neden? Çünkü modern kölelik, toplumu kapitalizmin kölesi haline getirmiştir” sözlerine dikkat çekti. Modern köleliğe örnekler veren Sediqe Xilo, en çarpıcı örneklerden birinin estetik ameliyatlar olduğunu söyleyerek, “Kapitalist sistem, ulaşılması gereken güzellik standartlarını dayatıyor. Bu yüzden estetik ameliyatlar, ‘güzellik’ adı altında yapılıyor. Peki sonuç ne oluyor? Zihinsel ve kişisel çürüme meydana geliyor. İnsanlar, kendilerine yönelik eleştiri veya olumsuz bir ifadeyle karşılaştıklarında hemen güvensizleşiyor, ruhları zarar görüyor ve estetik çözümler aramaya başlıyor. Başka bir deyişle, bu süreç maddi, manevi ve fiziksel zararlar doğuruyor” diye kaydetti.
‘Duygularımız sürekli değişiyor’
Kapitalizm ve estetik ilişkisine değinen Sediqe Xilo, sözlerine şöyle devam etti:
“Öte yandan, dijital medyanın toplum için adeta başka bir dünya yarattığını görüyoruz. Bu durum toplumu olumsuz etkiliyor ve kapitalizme hizmet ediyor. Aslında teknik cihazlar, çağımızda gerçek sosyalliği ortadan kaldırıyor. İnsanların duygularıyla, kişilikleriyle ve düşünceleriyle oynayarak toplumu istedikleri biçimde şekillendiriyorlar. Örneğin Instagram veya Facebook paylaşımlarına baktığımızda, ruh halimiz paylaşımlar arasında kaç kez değişiyor. Mutlu ve üzgün içerikler ya da yemek ve spor temalı paylaşımlar arasında duygularımız sürekli değişiyor. Başka bir deyişle, bir dakika içinde bir dizi farklı duygu yaşıyoruz; bu durum, kendi başına psikolojinin bozulması ve çarpıtılması anlamına geliyor.”
Küresel sistemin insanlar üzerinde yarattığı etkiye vurgu yapan Sediqe Xilo, “İçinde yaşadığımız durum, sadece Kuzey ve Doğu Suriye ya da Ortadoğu ile sınırlı değil. Ne yazık ki, bu sistem tüm insanlığı etkileyen küresel bir düzendir. İnsanlar, mevcut sistemin istediği şekilde yönettiği ve organize ettiği bir oyun haline geldi. İşte bu, içinde yaşadığımız çağın modern köleliğidir” diyerek, sözlerini noktaladı.
