MEDİNE MAMEDOĞLU

Mêrdin- Görevden alınarak yerine kayyım atandıktan sonra 13 Ocak 2017 tarihinde evine yapılan baskınla gözaltına alınarak, tutuklanan Nisêbîn eski Belediye Eşbaşkanı Sara Kaya, “Örgüte üye olmak” iddiasıyla yargılandığı Mardin 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesi tarafından, "halkı kin ve düşmanlığa itmek" suçundan 2 yıl, "Görevini kötüye kullanmaktan 6 ay ve "örgüt üyesi olma" suçundan 13 yıl, toplamda ise 16 yıl hapis cezasına çarptırılmıştı. Yargıtaya taşınan karara ilişkin Kasım 2023’te Yargıtay 3’üncü Ceza Dairesi, “Fazla ceza tayin edildiği” gerekçesiyle verilen cezayı bozarak, yeniden yargılanması yönünde karar verdi.

Yeniden yargılanma kararının ardından 26 Şubat günü Mardin 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde ilk duruşma görüldü. Duruşmada, 2017’den bu yana tutuklu olması nedeniyle Sara Kaya’nın var olan tutukluluk süresini bitirdiğini belirten avukatlar tahliye talep etti. Mahkeme heyeti avukatların talebini, “kaçma şüphesi, delilleri karartma, kuvvetli suç şüphesinin varlığı ve adli kontrolün yetersiz kalacağı” gerekçesiyle reddederek, duruşmayı 9 Mayıs’a erteledi. 

Tutuklandıktan sonra; Mardin E Tipi, Van T Tipi son olarak Mersin Tarsus Kapalı Cezaevi’ne sürgün edilen Sara Kaya, bu süre zarfında çok sayıda hak ihlaline maruz bırakıldı. Cezaevinde COVİD virüsüne yakalanan Sara Kaya, günlerce karantinada kalmış ve sağlık hakkına erişememişti.

‘Düşmanca bir yaklaşım sergileniyor’

Yürütülen yargılama hakkında, “öç alınıyor” yorumunda bulunan dosyanın eski avukatı ve Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Mêrdin Milletvekilli Kamuran Tanhan, Sara Kaya’nın 7 yıl 1 ay ve 15 gündür tutuklu olduğuna ve azami tutukluluk süresini de geçtiğine dikkat çekti. Yargıtay’ın bozma kararı olmasına rağmen Sara Kaya’nın tahliye edilmemesinin hukukla izah edilecek bir durum olmadığına yer veren Kamuran Tanhan şu değerlendirmede bulundu:

“Öncelikle tutukluluğa devam kararının düşmanca bir yaklaşımla alındığını ifade edebiliriz. Tutukluluğun devamı kararında 7 yıldan fazla tutuklu olmasına rağmen gerçekten uzak gerekçeler ile tutukluluk halinin devamına karar verilmiştir.” 

‘Mahkemeler kolluk gibi hareket ediyor’

İşkence ve zorla alınan beyanların delil olarak dosyada yer alması ile Sara Kaya’nın tutuklandığını hatırlatan Kamuran Tanhan, sahte beyanlar ile verilen cezaların Kürt düşmanlığını açık bir şekilde ortaya koyduğunun altını çizdi. Var olan tutukluluk süresinin hem Anayasa Mahkemesi hem de Ceza Kanunu’nda detaylı bir şekilde aktarıldığı ve bu noktada ciddi bir ihlal ile karşı karşıya olduklarını belirten Kamuran Tanhan şunlara yer verdi: 

“Yargı Kürt siyasetçilerine karşı bütün hukuksal normları bir kenara bırakıp, bir hâkim veya mahkeme gibi değil bir kolluk amiri gibi hareket etmektedir. Bir yaptırım ile karşılaşmayacaklarını bildikleri için bunu yapıyorlar. Kürt siyasetçilerine karşı işlenen tüm suçlar, cezasızlık politikasıyla sonuçlandığından hâkimler bu kadar keyfi ve kanundışı kararlar vermektedir.”