Saldırı altındaki Waşokanî Kampı’ndan: Susmak iş birliğidir

Türk devletinin saldırılarını Uluslararası Komplo’nun devamı olarak değerlendiren Waşokanî Kampı sakinleri, uluslararası kamuoyuna “Susmak iş birliğidir” diyerek seslendi.

RONÎDA HACÎ

Hesekê- Türkiye’nin başkenti Ankara’da 1 Ekim’de Türk İçişleri Bakanlığı’na dönük eylemin ardından Türk Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Kuzey ve Doğu Suriye’yi hedef gösteren açıklamada bulundu. Açıklamanın ardından Türk devleti, Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik saldırılarını yoğunlaştırdı.

Halkın yaşam alanları ve hizmet veren enerji tesislerinin hedef alındığı saldırılardan biri de 2019 yılında Türk devleti ve çetelerinin Serêkaniyê’yi işgaliyle yerinden edilen halkın yaşadığı Özerk Yönetime bağlı Hesekê’de bulunan Waşokanî Kampı oldu.

Kampta yaşayan kadınlar saldırılara tepki göstererek, saldırıları 9 Ekim 1998'de Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın Suriye’den çıkışı ile başlayan Uluslararası Komplo’nun bir devamı olarak değerlendirerek, direniş mesajı verdi.

‘Biz direniş hattını seçtik’

Kamp sakinlerinden Xelat Xelîl, Türk devletinin işgal saldırıları ile göçmenlerin güvenliğini ve direnişini hedef aldığını belirterek, şunları söyledi: "Türk devletinin saldırıları sonucu 4 yıldır yerlerimizden edildik. Hayatımızın bu 4 yılı zorluklarla geçti. Bizler topraklarımıza dönmek için buradayız. Kampı hedef alarak Türk devleti bir kez daha şehrimizin işgalini canlandırmak istemektedir. Saldırılardan korkmuyoruz. Biz direniş hattını seçtik ve sonuna kadar direneceğiz. Bugün kamptaki çocuklar yeniden işgal gününü yaşadı. Peki ya insan hakları ya da çocuk hakları? İnsan kuruluşları artık kendi adlarına göre çalışmalıdır. Bu saldırılar karşısındaki bu sessizlik, 1998 yılında Kürt halkını, iradesini ve varlığını katletmeye yönelik komplonun devamıdır. Biz topraklarımızı istiyoruz."

‘Sessiz iş birliğidir’

Saldırılara “Susmak iş birliğidir” sözleri ile tepki gösteren kamp sakinlerinden Fatma Elî, “Saldırılarda çocuklar çok korktu. Kızım saldırı olduğu zamandan beri ağlıyor. Saldırıları kınıyoruz.  İşgalci Türk devleti, yalnızca bölgenin demografisini değiştirmek ve uluslararası devletlerin sessiz kaldığı Osmanlı yönetimini yeniden canlandırmak istiyor. Bu sessizlik iş birliğidir” dedi.