Sakine Kültür davasında sona doğru: Yargılama adalete ulaşılamayacak yoldan ilerliyor

Sakine Kültür’ü işkence ile katleden İbrahim Barkın’ın yargılandığı davada karar duruşması görülecek. Dava süresince pek çok eksik hususun araştırılmadığını söyleyen Avukat Öykü Çakmak, “Yargılama adalete ulaşılamayacak bir yoldan ilerliyor” dedi.

MEDİNE MAMEDOĞLU

Amed-Şirnex’in Silopiya (Silopi) ilçesinde 13 Mayıs 2022 tarihinde Sakine Kültür'ü işkenceyle katleden Özel Harekât Ocakları Şırnak İl Başkanı İbrahim Barkın hakkında, "tasarlayarak ve eziyet çektirerek öldürme” suçundan açılan davanın karar duruşması 30 Ocak’ta görülecek. Verilen mütalaada savcılık, Sakine Kültür’ü işkenceyle katleden İbrahim Barkın hakkında "tasarlayarak ve eziyet çektirerek öldürme” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istedi.

Karar duruşması öncesi görüştüğümüz Avukat Öykü Çakmak, dosyada pek çok noktanın karanlıkla bırakıldığına dikkat çekerek, mahkeme heyetinin dosyayı bir an önce kapatmak istediğini söyledi. Kadın katliamlarında ve kadına yönelik şiddet dosyalarında gördükleri tablonun benzerini bu mahkemede de gördüklerini ifade eden Öykü Çakmak, dosyanın her yönüyle etkili soruşturulmadığı ve aydınlatılmadığı bilgisini verdi. Dosyada birçok eksiklik ile karşı karşıya kaldıklarını aktaran Öykü Çakmak, yaşanan yargılama sürecini ajansımıza aktarırken, görülecek karar duruşması için de bütün kadınlara dayanışma çağrısında bulundu. 

‘Kontrolsüz oluşturulan yapılar bütün olaylarda yer alıyor’

Olayın bölgede meydana gelen kadın katliamları ile başat bir ortaklık paydasının bulunduğuna dikkat çeken Öykü Çakmak, failin her koşulda kendini kamuda çalışan bir memur olarak tanıtmasının bu duruma verilecek örneklerden biri olduğunu aktardı. Devletle iş birliği içerisinde olduğunu sık sık dile getirerek, çalıştığı derneği de her duruşmada tekrarlayan fail İbrahim Barkın’ın pramiliter yapılarla bağlantısının olduğuna dair ciddi şüpheler oluştuğunu vurgulayan Öykü Çakmak, “Buradaki temel motivasyon nedir; devlet yapısı özellikle Kürdistan açısından çok net olan bir şey var ki buradaki yapılanmayı Kürt siyasi alanını geriletmek adına bu paramiliter yapılarla da birlikte çalışıyor. Biz bunu 90’larda ki örnekleri ile çok tanıklık ettik. Bugün de bu derneklerle karşılaşıyoruz. Devlet kendi ifadesiyle ben terörle mücadele ederken bir kısım yapılar oluştururum, bunları silahlandırır ve benim adıma işlenebilecek durumları bunlara yaptırırım diyor. Bu kontrolsüz güçle kadına şiddet olaylarında, kan davası olaylarında ya da çatışmalara karıştıkları durumları görüyoruz” açıklamasında bulundu.

‘İkinci nitelikli suç hali dikkate alınmıyor’

Failin yargılamada esnasında yaptığı savunmayla haksız tahrik ve alacağı cezayı azaltma derdine düştüğünü belirten Öykü Çakmak, “Sadece ATK raporunun bile faile verilecek cezanın ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası olmasına yetiyor” dedi. Bunun yanı sıra raporda yer alan işkence ifadelerinin ikinci bir nitelikli hal oluşturduğuna yer veren Öykü Çakmak, “ATK raporundaki bıçak darbe sayısı dikkate alındığında failin canavarsa hisle veya eziyet çektirerek hükmü gereğince ikinci nitelikli halde taşıdığını gösteriyor. Bir cinayette iki nitelikli halin yer alması bu dosyada başlı başına bir iyi hal indirimi halinin uygulanmaması için yeterli olduğunu düşünüyoruz. Yargının canavarca hisle veya eziyet çektirerek öldürme suçunda ki niteliği birçok kadın cinayeti dosyasında uygulamadığını görüyoruz. Kuşkusuz ki bu eril egemen anlayıştan bağımsız değil. İşkence ile katledilen kadınların dosyalarında dahi bu hükmün uygulanmamasının başka bir izahı olmadığını düşünüyoruz” sözlerini kullandı.

‘Başka şüpheli iddiaları araştırılmıyor’

Dosyanın bütün yönleriyle aydınlatılmadığını söyleyen Öykü Çakmak, dosyadaki eksik hususları her duruşmada dile getirdiklerini aktardı. Olay saatinde fail İbrahim Barkın’ın konuştuğu kişinin ifadesinin alınmadığına ve yine polis tutanaklarında araç içerisinde farklı kişilerin bulunmasına rağmen kişilerin araştırılmamasına dikkat çeken Öykü Çakmak şunları kaydetti: “Gerekli hususlar araştırılmadan verilecek bir hükmün son derece eksik olacağını da ifade ettik. Soru işareti bulunan her durumun aydınlatılması gerekiyor. Varsa cinayetin başka failleri bunların da ortaya çıkarılması gerekiyor.  Yine savcılıkça HTS kayıtlarında failin görüştüğü bütün isimlerin ifadelerinin alınmasına rağmen, cinayet saatinde görüşme yaptığı bir kişinin ifadesinin alınmadığını tespit ettik. Failin kullandığı araç içerisinde başka kişilerinde olduğuna dair polis tutanakları var. Ama tutanakta kişilerin tespit edilemediği de yer alıyor.”

‘Yargılama adalete ulaşılamayacak bir yoldan ilerliyor’

Mahkemenin dosyada çok fazla karanlık nokta bırakarak ilerlediğini ve bir an önce faile ceza vererek dosyayı kapatma amacında olduğuna yer veren Öykü Çakmak, “Dosyadaki eksiklerin giderilmesini talep ettik. Bu taleplerimizin üzerinden 3 duruşma geçti. En son duruşmada da hiçbir gerekçe gösterilmeksizin bütün taleplerimiz reddedildi. Mahkeme adalete ulaşamayacağımız bir yoldan ilerliyor. Bunu da ısrarla anlatmaya çalıştık ama taleplerimiz hiçbir şekilde yanıt bulmadı. Mahkeme bu dosyayı mevcut faili yargılayıp ona ceza vererek kapatmak istiyor” dedi.

Karar duruşması 30 Ocak’ta

Son olarak 30 Ocak’ta Cizre 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek karar duruşmasına çağrıda bulunan Öykü Çakmak, kadınların dayanışması ve desteği ile bu süreçlerin üstesinden gelineceğine dikkat çekti. Var olan dayanışmanın kendisi dâhil birçok kadına umut olduğunu aktaran Öykü Çakmak, örgütlü mücadelenin caydırıcı ceza kararlarında da oldukça etkili olduğunu vurguladı.