Sadece Kuzey ve Doğu Suriye IŞİD tehlikesiyle karşı karşıya değil’
Moskova’da üstlendiği katliamla bir kez daha gündeme gelen IŞİD’in tüm insanlık için tehdit olmaya devam ettiğine dikkat çeken Emîra Mihemed Elî, “Sadece Kuzey ve Doğu Suriye IŞİD tehlikesiyle karşı karşıya değil, IŞİD’e karşı tavır alınmalıdır” dedi.
BERÇEM CÛDÎ
Kobanê – Kuzey ve Doğu Suriye’de 2019 yılında Dêrazor’un Baxoz ilçesinde QSD savaşçıları tarafından yenilgiye uğratılan IŞİD, hala tüm dünya için tehdit olmaya devam ediyor. En son Rusya’nın başkenti Moskova’daki Crocus konser salonunda 22 Mart akşamı gerçekleştirilen ve IŞİD'in üstlendiği katliamda hayatını kaybedenlerin sayısı 3'ü çocuk olmak üzere 139’a, yaralı sayısı ise 182’ye yükseldi.
‘IŞİD bir gecede ortaya çıkmadı’
Fırat Kantonu Sosyal İşler Kurulu Kadın Ofisi Üyesi Emîra Mihemed Elî, IŞİD’in ortaya çıkışına ve saldırılarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Emîra Mihemed Elî, IŞİD çetelerinin ortaya çıkışını, 18’inci yüzyılda halkı etkisi altına alarak kendi çıkarları doğrultusunda yöneten kapitalizm sistemine benzetti. Kapitalizm sisteminde insanların varlığının, kişiliğinin ve düşüncelerinin robotlaştırıldığını ifade eden Emîra Mihemed Elî, şu yorumda bulundu:
“21’inci yüzyılda bile IŞİD'in ortaya çıkışı, kapitalizmin hakim sisteminin halkalarından biridir. Dolayısıyla IŞİD'in ortaya çıkışı bir gecede gerçekleşmedi, 90'lı yıllardan itibaren IŞİD'in örgütlenme hazırlıkları Ortadoğu'nun coğrafyasını ve haritasını değiştirmek için kullanıldı. Yaşadığımız yüzyılda birçok hazırlık yapıldı ve IŞİD de bu projelerden biri. Ancak yola çıktıklarında korku yoluyla isimlerini açıklamaları için çok tanıtım yapıldı ve şimdi herkes onlardan bahsediyor. Hele ki Musul, Rakka ve diğer şehirlerin saatler içinde ele geçirilmesi IŞİD'in gücünü daha tanınmadan belirleyecekti.”
‘Çeteleri destekleyen güçler var’
IŞİD’i destekleyen güçlere işaret eden Emîra Mihemed Elî, “Çetelere ekonomik ve lojistik destek sağlayan birinci kademede Osmanlı devleti yani Türk devleti var. Osmanlı tarihine dikkat edersek IŞİD ile aynı ortak noktaları buluruz. Osmanlı, İslam adı altında yüzbinlerce insanın kanını döktü, farklı inanç ve grupları katletti. Bu nedenle Osmanlı’dan zarar görmeyen insan yok. Bugün bile Türk devletinin Kürt halkına yönelik saldırılarına baktığımızda aynı vahşeti görürüz” şeklinde konuştu.
‘Sadece YPJ/YPG ve QSD savaştı’
2013-2014 yılları arasında tüm insanlığın IŞİD tehlikesiyle karşı karşıya kaldığını ancak bunlara karşı savaşan sadece YPJ/YPG ve QSD savaşçıları olduğuna vurgu yapan Emîra Mihemed Elî, “Bu savaşçılar, kendilerini İslam dininin halifesi olarak sunan IŞİD'in ideolojisine karşı savaştı. Kuşkusuz IŞİD'in bu dine yaklaşımı, Müslümanların inancını karartmak, dinleri zayıflatmak ve Ortadoğu'da karışıklık yaratmak amacıyla bilinçli bir plandır” diye kaydetti.
‘İnsanlık büyük tehlike altında’
Kuzey ve Doğu Suriye'de IŞİD’in ideolojisinin hala kendini gösterdiğine dikkat çeken Emîra Mihemed Elî, “Çeteler Ortadoğu ve Avrupa'nın birçok yerinde örgütlenerek son dönemde birçok saldırı gerçekleştirdi. Bunun en belirgin örneklerinden biri Rusya'nın Moskova kentindeki saldırıydı. Unutulmamalıdır ki, bugün bu ülkeler çetelere destek veriyor. Yani bugün Rusya'da bir saldırı varsa yarın Avrupa'nın merkezinde de gerçekleşir. Bu nedenle insanlık büyük tehlike altındadır ve ciddi önlemlerin alınması gerekmektedir" şeklinde konuştu.
‘IŞİD’e karşı tavır alınmalı’
Bugün QSD hapishanelerinde binlerce çetenin olduğunu hatırlatan Emîra Mihemed Elî, sözlerini şöyle sürdürdü: “IŞİD'in Hol Kampı patlamak üzere olan bir bomba olarak nitelendiriliyor. Hol Kampı’nda gerçekleştirilen son operasyonlar IŞİD zihniyetinin hâlâ hakim olduğunu gösterdi. En küçük çocuklarını bile bu ideolojiyle büyütüyorlar. Fırsat buldukça kendilerini yeniden düzenlemeye hazırlar. Bu nedenle sadece Kuzey ve Doğu Suriye IŞİD tehlikesiyle karşı karşıya değil, tüm insanlığın tehlikede olduğunu söyleyebiliriz. Kuzey ve Doğu Suriye halkı ve savaşçıları olarak tecrübemiz var ama herkese çağrımız, IŞİD’e karşı tavır alınmasıdır.”