NAGHAM KARAJEH

Gazze- İsrail 7 Ekim’den bu yana aralıksız bir şekilde Gazze Şeridi’ne saldırıyor. Açlığın bir silah olarak kullanıldığı Gazze’de her geçen an hayatını kaybedenlerin ve yaralıların sayısı artıyor. Gazze adeta enkaz yığınına dönerken, kadınlar ise tehditler ve sürekli bombardıman karşısında durmak için kararlılık ve meydan okuma öyküleri yazıyor.

Edwar Sosyal Değişim Vakfı Genel Müdürü Sahar Al-Qawasmeh, Gazze'deki kadınların kararlılık ve irade konusunda canlı bir ders olduğunu belirterek, bombardıman ve askeri saldırıların en çok kadınların yaşamlarını etkilediğine dikkat çekti. Sahar Al-Qawasmeh, “Bu durum kadınların üzerindeki sorumluluk yükünü de artırıyor. Gazzeli kadınlar, abluka altında zorlukların üstesinden gelme ve zorluklarla yüzleşme konusundaki sağlam bir iradeye ve kararlılığa sahipler” dedi.

Kadınlar taktiri hak ediyor

Sahar Al-Qawasmeh, kadınların kararlılıkları ve fedakârlıkları için takdir edilmeyi hak ettiklerini sözlerine ekleyerek, “Kadınlar tüm saldırılara karşın yiyecek ve erzak kıtlığı karşısında aileleri için yiyecek, içecek ve giyecek sağlama becerileriyle her durumla başa çıkma mekanizmalarını kararlılıkla yarattılar. Kadınlar arasında birlik oluştu ve birbirlerine destek ve yardım sağlıyorlar” ifadelerinde bulundu.

Kadınların mahremiyetleri ellerinden alındı

Bombardıman altında evlerini terk etmek ve aşırı kalabalık sığınaklara ve sıkışık çadırlara taşınmak zorunda bırakılan kadınların, günlük yerinden edilme yolculuğunun en büyük zorluklardan biri olduğuna işaret eden Sahar Al-Qawasmeh, kadınların mahremiyetlerinin ellerinden aldığını ifade etti. Sahar Al-Qawasmeh, “Yerinden edilme kadınların hareketlerini kısıtlıyor. Günlük yaşamda asgari olanaklara erişimleri neredeyse imkansız hale gelirken, saldırılar hayatları için büyük bir tehlike” şeklinde konuştu.

Özel ihtiyaçları olan kadınların durumu vahim

Özel ihtiyaçları olan kadın ve kız çocuklarının durumuna da dikkat çeken Sahar Al-Qawasmeh, "Engeli bulunan kadınlar ise, sağlık hizmetleri, gerekli tedavi ve ekipman eksikliğinden yoksunlar. Durumlarını takip etmekle ilgilenen kurum ve derneklerin olmayışı durumu daha da zorlaştırıyor. Bu kadınlar en savunmasız gruptur. Durumlarıyla ilgili korkunç korku ve şüpheler var” diye kaydetti.

‘Tüm dünya Gazzeli kadınların sesini duymalı’

8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nün ve genel olarak Mart ayının Gazze'deki kadınların fedakârlıklarını hatırlamak ve kararlılıklarını takdir etmek için bir fırsat olduğunu söyleyen Sahar Al-Qawasmeh, şöyle konuştu: “Yerinden edilmeye, yıkıma ve zorlu göç yolculuğuna rağmen kadınla,r ailelerinin destek kaynağı olmaya devam etmektedir. Aynı zamanda bombalama, yerinden edilme, tutuklama ve kuşatma dâhil olmak üzere en kötü şiddet biçimlerine ve ağır ihlallere maruz kaldıkları için savaşın ilk kurbanlarıdırlar. Onların acılarını görmezden gelen ve trajik kaderlerine göz yuman uluslararası toplumun ikiyüzlülüğünün vurgulanması gerekiyor. Tüm dünya Gazzeli kadınların sesini duymalı ve güvenli yaşam, istikrar, savaş ve işgalin sona ermesi taleplerini yükseltmeli.”

‘9 bin kadın katledildi’

Gazzeli kadınların tarif edilemeyecek kadar acı bir gerçekle karşı karşıya olduğuna vurgu yapan Sahar Al-Qawasmeh, “Elde edilen verilere göre 9 bin kadın ve kız çocuğu katledildi. Bu sayı giderek artıyor. Bu rakam Gazze'deki kadınların yaşadığı trajedinin büyüklüğünü yansıtıyor. 60 bin hamile kadın yetersiz beslenirken, her ay 5 bin bebek sağlık hizmetlerine erişemeden doğuyor. Bir milyon kadının yerinden edilmesi savaş ve gözaltı ve işkenceye maruz kalmaları ve ağır koşullar altında yaşamaları nedeniyle acıları tazeleniyor” dedi.

‘Küresel farkındalık artıyor’

Feminist kurumların kadınlara yönelik savaş ihlallerinin ele alınmasında etkili ve çok boyutlu bir rol oynadığına dikkat çeken Sahar Al-Qawasmeh, bu çabaların soykırım suçlarını ortaya çıkaran bildiri ve raporlar hazırlayarak ve bunları adaletin sağlanması için uluslararası kuruluşlara ve sorumlu taraflara sunarak örneklendirildiğini belirtti. Sahar Al-Qawasmeh, “Kadın kurumları, Gazzeli kadınların ve kız çocuklarının acılarını sesli ve görüntülü olarak belgeliyor. Gazze'deki kadınların karşılaştığı zor koşullar hakkında küresel farkındalığı artırıyor. Gazzeli kadınların haklarına kavuşması ve uluslararası toplumdan gerekli desteği almalarını sağlamak için hikayeleri ve deneyimleri paylaşılıyor. Mevcut çabalar Gazzeli kadınların uluslararası kamusal alandaki varlıklarını da güçlendirdi” sözlerine yer verdi.

Sahar Al-Qawasmeh son olarak, "Bazı gıda maddeleri sağlamanın yanı sıra sığınaklarda ve yerinden edilmişler için kamplarda bir dizi psikolojik destek seansı ve çocuklar için eğlence sağlayarak önceliği kadınlara ve kız çocuklarına verdik. Şiddet olaylarının ve kayıpların acısının bir sonucu olarak psikolojik ve sosyal baskılardan muzdarip kadınlara yardım tahsis ettik" dedi.