ASMAA FATHI

Kahire – Erkek egemen zihniyetin hakim olduğu toplumlarda kadınlar çoğu zaman yaşadığı şiddete karşı sessiz kalabiliyor. Yaşanan bu durumu aşmak için Kahire’de Kadın Hakları İçin Ses Girişimi (Voice Initiative for Women's Rights) kuruldu.  Girişimin amacı kadına yönelik taciz, şiddet ve tecavüz olaylarını ortaya çıkarmak ve kadınlara hukuki destek vermek. Girişimin kurucularından olan avukat Noha El-Sayed ajansımızın sorularını yanıtladı.

‘Kadınlar erk sisteme karşı önemli kazanımlar elde ediyor’

8 Mart Dünya Kadınlar Günü tüm dünyada çeşitli etkinliklerle kutlanıyor ve kadınlar bu vesileyle taleplerini dile getiriyor. Bu anlamıyla Kadın Hakları İçin Ses Girişimi’nin çalışma programı ve planı nedir?

8 Mart Dünya Kadınlar Günü kapsamında tüm dünyada çeşitli etkinlikler yapılıyor. 8 Mart kadınların sorunlarını dile getirdiği, çözüm bulunması için taleplerini sıraladığı bir ay. Kadınlar ataerkil zihniyetten kaynaklı birçok sorunla karşı karşıya kalırken, bu zihniyete karşı önemli kazanımlarda elde etmeye devam ediyor. Bilindiği üzere birkaç yıldır Covid-19 pandemisi nedeniyle ciddi ekonomik krizler yaşanıyor. Tüm dünyada da göründüğü üzere yaşanan ekonomik krizin faturasını da kadınlar ödüyor. Kadınlar yaşamın her alanında baskıya maruz kalıyor. Bu anlamıyla 8 Mart biz kadınların sesini yükselttiği, taleplerini ve itirazlarını dile getirdiği bir ay. Bizler de bu vesileyle kadınların şikayetlerini bildirdiği danışma hatları ile bağlantılar kuracağız. Girişim olarak şiddete maruz kalan ancak nereye gideceğini bilemeyen kadınlara hukuki destek hizmeti sunacağız.

‘Feminist mücadele direnişi yükseltmeli’

8 Mart vesilesiyle her yıl milyonlarca kadın alanlara çıkıyor ve taleplerini dile getiriyor. Bazı çevreler bu kitlesel buluşmaları suni bir buluşma olarak değerlendiriyor. Konuyla ilgili değerlendirmeniz nedir?

Kadınlar yıl boyunca taleplerini çeşitli şekillerde dile getiriyor ve çoğu zaman seslerini karar vericilere ulaştıramıyor. 8 Mart ve 25 Kasım gibi önemli günlerde ise kadınlar seslerini duyurmak ve kadın direnişini ortaya koymak için kitlesel eylemsellikler düzenliyor. Kadınlar bu önemli günlerde bir araya geliyor, sorunlarını analiz ediyor, tartışıyor, buluşmalar gerçekleştiriyor ve önemli kararlaşmalara gidiyor. Evet bazı oluşumların sadece önemli günlerde kendisini gösterdiğini, çalışma yürüttüklerini görüyoruz. Bu anlamıyla bazı oluşumların hedeflerini belirlemesi için kararlaşmaya gitmesi gerekiyor. Kadın mücadelesi uzun soluklu bir mücadele ve bu yüzden süreklilik sağlanmalıdır. Feminist mücadele sahadaki kazanımlarla direnişi yükseltmesi gerekiyor.

‘Kadınlara dönük çalışmalar ortak yürütülüyor’

Sivil toplum kuruluşları ile gençlik inisiyatifleri arasında bir yakınlaşmanın olduğunu görüyoruz. Konuyla ilgili neler söylemek istersiniz?

Gerek ortak kampanyalar olsun ve gerekse de ortak çalışmalar olsun herkes arasında büyük bir işbirliği var. Bir dizi tanınmış kurum ve gençlik girişimleri arasında bir dizi çalışma sistemi oluşmuş durumda. Kurumlar ve girişimler arasında yapılabilecek çok sayıda ortak iş var. En önemlisi de kadınlara sundukları hizmetlerdir. Geçtiğimiz günlerde kadın girişimleri ve kadın örgütleriyle birlikte dijital şiddet üzerine bir bildiri sunduk. Kadınlara konuyla ilgili hukuki destek verilmesi gerektiğini belirttik.

‘Kadın haklarının yasal güvenceye alınmasını istiyoruz’

Peki 8 Mart vesilesiyle kadın ve genç inisiyatiflerin talepleri nelerdir?

Kadınların birçok talebi var. Kadınlar yasalarla haklarının güvenceye alınmasını istiyor. Mısırlı kadınlar yasal boşluklar nedeniyle ciddi hak ihlallerine maruz kalıyor bu anlamıyla büyük bir dengesizlik var. Kadınlar eşitlikçi bir yasanın çıkarılması konusunda umudunu koruyor. Şiddetin önlenmesine yönelik yasalar çıkarılmalı ve bu anlamıyla çalışmalarımız devam ediyor. Genç inisiyatifler ve kadın örgütleri yuvarlak masa toplantıları ile yasaları tartışabilir. Bu anlamıyla çağrılar yapılabilir. 

Kadınların Sesi Girişimi 2022 yılında ne gibi çalışmalar yürüttü?

Yıl boyunca çeşitli kampanyalar düzenledik. Bunlardan en önemlisi de dine dayalı şiddet eylemlerinin kurbanlarını anma kampanyasıydı. 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü nedeniyle dijital medya kampanyaları yürütüldü. 10 Aralık’a kadar süren çalışmalar kapsamında kadınların haklarını gündeme getirirken, konuyla ilgili toplumsal bir bilinç oluşturmayı amaçladık. ‘Şiddete Karşı 16 Gün’ kapsamında da kadına yönelik şiddet ve kadın katliamları üzerine bir rapor hazırladık ve kamuoyuna sunduk. 15 davaya hukuki destek sunduk. Hamile tutuklular için özel bakım evlerinin tahsis edilmesini isterken, cezaevlerinde doğan çocuklar için de cezaevi içinde kreş talebinde bulunduk. Boşanma durumlarında kadınların mağduriyetlerinin giderilmesi için yasalarda değişiklikler yapılmasını talep ettik.