Devrimin sesini kadınlar sanatla yükseltiyor

Kuzey ve Doğu Suriye’nin Minbic kenti Kültür Sanat Merkezi üyesi Hefi Muhammad Abdel-Qader, kadının sanat alanındaki varlığına değinerek, “Kadının sahnede olması, şarkı söylemesi, mesajını dünyaya iletmesi bizim için başlı başına bir devrimdir” dedi.

SÎLVA EL-ÎBRAHÎM

Minbic- Kuzey ve Doğu Suriye’nin Minbic kentinde kadınlar, kültürel arenada kadının rolüne dair toplumun bakış açısını değiştirmeye ve toplumun kültürünü sesleriyle göstermeye çalışıyor. Minbic Kültür Sanat Merkezi üyesi ve Barış Müzik Grubu yöneticisi Hefi Muhammad Abdel-Qader,  kadınların kendilerini kanıtlamak ve bölgedeki kültürel gerçekliği değiştirmek için büyük engellerle karşılaştıklarını belirtirken, bir yandan da bu zihniyetle mücadele edeceklerini dile getirdi.

‘Devrimden sonra kadının rolü değişti’

Çalışmaları hakkında konuşan Hefi Muhammad Abdel-Qader, "Barış Bandosu 1998-2000 yılları arasında çok eski zamanlardan beri kurulmuş olan bandolardan biridir. Bando ilk kurulduğunda kadınlar da bu grupta yer alıyorlardı ama topluluk onun bu arenada ve genel bir bandoda varlığını ve sahnedeki duruşunu kabullenmediği için, bir gerileme oluştu. Rojava Devrimi ve Minbic'in özgürleştirilmesinden sonra kadın Seleme Tümeni içindeki rolünü üstlendi ve oraya damgasını vurdu” dedi. 

‘Kadının kültürel arenada yer almasını sağlıyoruz’

Kadınların sanat alanında çalışırken karşılaştıkları engellerle ilgili olarak konuşan Hefi Muhammad Abdel-Qader, “Gelenek, görenek ve erkek zihniyetinin hakim olduğu bu bölgelerde kadınlar, kadın realitesini ve ilerlemesini etkiliyor. Erkek egemen yerlerde kadının kalabalık bir topluluk önünde sahneye çıkıp şarkı söylemesi engelliyor. Kültür sanat alanında kadına yer verilmiyor. Bu alanda da erkekler öncü. Biz bu zihniyeti değiştirmek için elimizden geleni yapıyoruz. Eşitlik ve adaletin hakim olduğu demokratik bir toplum yaratmaya çalışıyoruz. Kadının kültürel arenada yer alması, sahnede olması, sesiyle ve duygularıyla şarkı söylemesi, mesajını dünyaya sesiyle iletmesi bizim için başlı başına bir devrimdir” şeklinde konuştu. 

Hefi Muhammad Abdel-Qader, 8 Mart etkinliklerine başladıklarını belirterek, “Şehit Avin Köyü’nün adını taşıyan bir kadın grubu daha kurduk ve bu grupta her kesimden kadın var. Kadınlar 8 Mart etkinliğine hazırlanıyor. Bu etkinlikte kadınlar yeteneklerini gösterecek" dedi.

‘Kadınlar mesajlarını dünyaya iletebildiler’

Toplumun bakış açısıyla ilgili olarak da değerlendirmelerde bulunan Hefi Muhammad Abdel-Qader, "Kadın mücadele ve direnişle toplumun bakış açısını değiştirebilir. Direniş olmadan kadın toplumun bakış açısını değiştiremez. Toplumun kadını kabul etmesinin yolu da bu alanda kadının özüyle ve gerçek kültürle mücadelesinden geçer. Kapitalizm, sahnede duran kadınların toplumun kültürü için değil, kadınların bir şovla eşdeğer olduğu fikrini aşıladı, bu nedenle toplum bugün kadınların tiyatrolarda, halk devrimi yoluyla var olduğu fikrini reddediyor. Kuzey ve Doğu Suriye’de kadınlar sahnedeydiler ve mesajlarını dünyaya iletebildiler. Kültürel arenadaki mücadelemizle değişim yaratacağız. Toplumun zihniyetini ve kadınları kültürel arenadaki kabulünü değiştirmeye ve kadın devriminin sesini seslerimizle dünyaya duyurmaya çalışıyoruz” diye konuştu.