NUCAN ARAS

Hesekê- Kadınlar dünyanın dört bir yanında 8 Mart Dünya Kadınlar Günü kapsamında alanlara çıkarak, taleplerini dile getirdi. Başta Kürt ve Ortadoğulu kadınlar için ise bu 8 Mart’ın tarihi anlamı çok daha büyüktü. Dünya kadınlarının mücadelesine ilham kaynağı olmuş, ortak mücadelenin sloganı haline gelen ‘jin jiyan azadi’ felsefesinin mimarı Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat’ta yaptığı ‘Barış ve Demokratik Toplum’ çağrısının yarattığı coşku, inanç, güzel günlere olan umut ve güçle kadınlar 8 Mart’ta alanlara aktı. Kuzey ve Doğu Suriye başta olmak üzere Kürdistan’ın 4 parçasındaki kentlere, Avrupa’dan Ortadoğu kentlerine kadınlar barış, eşitlik ve özgürlük taleplerini dile getirdi.

Coşkunun bir sel olup 8 Mart alanlarına aktığı yerlerden biri de Kadın Devrimi’nin gerçekleştiği Kuzey ve Doğu Suriye oldu. Bölgenin tüm kentlerinde Arap, Kürt, Ermeni, Süryani kadınlar 8 Mart alanlarını doldurdu. Ortak mücadelenin ve yaşamın örüldüğü Kuzey ve Doğu Suriye’de 8 Mart alanları, kadınların rengarenk giydikleri ulusal kıyafetlerle adeta baharın renklerine büründü. Doğanın önce yağmurla, ardından açtırdığı güneş ile selamladığı kadınlar, her günü 8 Mart yaptıklarının ve bundan sonra daha büyük bir kararlılıkla mücadelelerini büyüteceklerinin sözlerini alandan attıkları sloganlarla verdi.

Kongra Star Yönetimi üyesi Hesekê kenti sözcüsü Xalîde Botî, Kuzey ve Doğu Suriye’de hayata geçirilen kadın özgürlükçü paradigmanın kazanımlarına dikkat çekerek, kadın mücadelesinin engelleri aşarak büyüdüğünü söyledi.

'Kadınlar engelleri aşarak büyüyor'

Dünya genelinde kadınların adalet, eşitlik, hak ve özgürlük mücadelesinin halen devam ettiğine dikkat çeken, Xalîde Botî, "8 Mart'ın kadın mücadelesi için sembolik ve tarihsel bir anlamı var. Kadınlar, ortak ruh ve dayanışma bilinciyle egemenlerin talan ve sömürü ezberlerini bozmuş, kadını hedef alan, parçalayan, kimliksiz, dilsiz ve pusulasız bırakan köleleştiren zihniyete karşı birlikte örgütlenerek direnmiş ve mücadele yürütmüştür. Kadınların tarihsel mirası sürekli olarak yenilenmekte, engelleri aşarak büyümektedir" dedi.

‘Öz savunma mekanizmaları her koşulda oluşturulmalı’

Dünyada ve Ortadoğu’da yürütülen savaşların hedefinde kadınların ve çocukların olduğunun altını çizen Xalîde Botî: "İktidarların dili ne kadar sertleşirse saldırıları ve baskıları bir o kadar sertleşir ve öncelikli hedefi de kadınlar olur. Bu da yoksulluğa, göçe, katliam, tecavüzlere ve sömürüye neden olur. Bu koşullarda kadınların izleyeceği yol ortak dayanışma, birlik ve beraberlik çatısı altında öz savunma mekanizmalarını her koşulda oluşturmak olmalı" ifadelerini kullandı.

‘Kadınlar toplumun özüyle buluşarak yaşamı anlamlı kılıyor’

Kuzey ve Doğu Suriye’de gerçekleşen Rojava Devrimi’nin dünya kadınlarına ilham olduğunun altını çizen Xalîde Botî, bu devrimin yeni bir umut ışığı anlamını taşıdığını söyledi. Xalîde Botî konuşmasına şöyle devam etti:

"Kadın öncülüğünde gelişen kazanımlar kuşkusuz Önder Apo'nun kadın özgürlük çizgisine, ekolojik, ahlaki ve politik toplum paradigmasına dayanıyor. Rojava Devrimi, toplumsal istikrarın sağlanmasında ciddi anlamda emek ve deneyim sağladı. Bu da dünya tarihinde yeni bir model ve sistem olduğu için ilgi duyulmasına neden oldu. Kuzey ve Doğu Suriye bölgesinde kadınlar, geçmişin tabularını birer birer kırarak, kadınları yok sayan, gölgeleyen sistem karşısında kendi perspektiflerini oluşturmakta. Kadınlar, toplumun özüyle buluşarak, yaşamı daha anlamlı yaşanabilir kılıyor.”

Xalîde Botî, son olarak, “Jin Jiyan Azadî” felsefesi ile demokratik, ekolojik, ahlaki ve politik toplum mücadelesini büyütme çağrısında bulundu.