Minbic’te bir arada yaşamanın temelleri komünlerde atılıyor

Minbic’de toplumun her kesiminden oluşturulan komünlerde halk kendi kendini yönetiyor ve sorunlarına çözüm buluyor. Komünlerde çalışanlar yaşadığı birliğe dikkat çekerken işgalin karşısında olduklarını anlattı.

SIBELIA EL-IBRAHIM

Minbic – Özerk Yönetim Sistemi toplumsal yaşamı komünler aracılığıyla düzenliyor. Komünler toplumdaki en küçük ve yerel yönetim birimi olarak tanımlanıyor. Komün üyeleri mahalle ya da köy sakinlerinden oluşuyor.  Komün sisteminin benimsendiği Kuzey ve Doğu Suriye’de halk, bu sistemle kendi sorunlarının üstesinden geliyor.

Minbic’in El-Sıddık Camii Mahallesi Komün Eşbaşkanı Abir Muhammed, Özerk Yönetim yapısı açısından komün sisteminin çok önemli olduğunu söyleyerek, “Özerk Yönetim Sistemi, Demokratik Ulus Sisteminin bedenini ve ruhunu temsil ediyor. Komünler de bu topluluğun üyelerinden oluşur. Dolayısıyla halk tabanı da komünde ve onun rolünde vücut buluyor. Komünler aracılığıyla mahallemizi, çevremizi yönetip düzenliyoruz” dedi.

‘Her bileşen kendisini komünün parçası olarak görür’

Minbic şehrinde Kürtler, Araplar, Türkmenler dahil olmak üzere bir halk mozaiğinin olduğunu ifade eden Abir Muhammed, “Bileşenlerinin çeşitliliği açısından bir kültürel zenginlik var. Her bileşen kendi özelliklerine göre komünlerde yer alır ve çalışmasını yürütür. Böylece her bileşen kendisini bu komünün parçası olarak görür ve farklılıklarıyla faaliyetlerini yürütür. Komünler ayrıca eğitim, sağlık, öz savunma, kadın, hizmetler, adalet ve uzlaşma olmak üzere 6 temel komiteden oluşur” şeklinde konuştu. 

Komünlerin farklı görevleri var

Abir Muhammed, toplumun sesinin ilgili taraflara iletilmesinde komünlerin rolünü de şöyle anlattı: “Halkın işlerini yöneten komünler, temsil ettikleri mahallelerin sorunlarıyla ilgilenirler. Örneğin Uzlaşma Komitesi mahallenin sorunlarıyla ilgilenir. Mahalleye yönelik hizmetlerin sağlanmasından Hizmetler Komitesi sorumludur. Kadın Komitesi ise kadınların sorunlarını çözmek ve onları toplumdaki etkili rolleri konusunda eğitmekle ilgileniyor.”

‘Birliğimize inanıyoruz’

Minbic şehrinin batısındaki Al-Asaliyye köyündeki Komün Eşbaşkanı Alia Fadel ise köyün Kürtler, Araplar ve Türkmenler olmak üzere üç bileşenli bir köy olduğunu kaydetti. Alia Fadel, “Birliğimize inanıyoruz çünkü köyde yaşanan sorunlar hepimizin sorunudur ve yaşadığımız sevinç de hepimiz tarafından paylaşılmaktadır. Türk devletinin işgal ettiği alanlara yakın köylerden biri olarak kabul edilen Al-Asaliyya köyü, sık sık gelişigüzel bombardımanına maruz kalıyor. Bununla ilgili olarak, Araplar, Türkmenler ve Kürtler olarak köyümüzü hedef alan bombardımanlara karşı tepkimizi gösteriyoruz” sözlerine yer verdi. 

‘Topraklarımızın işgal edilmesine izin vermeyeceğiz’

Köydeki bileşenler arasındaki işbirliğini anlatan Alia Fadel, “Köyün içinde kardeşlik yoluyla kendimizi örgütleyip, oğullarımızın ve kızlarımızın temsil ettiği savunma sistemimize destek oluşturuyoruz. Bu topraklar hepimizin toprağı ve onu korumak bizim görevimiz. Bizler farklı ülkelerin gelip topraklarımızı işgal etmesine izin vermeyeceğiz” dedi. Kürtçe, Arapça ve Tükmence dillerini de akıcı bir şekilde bilen Alia Fadel, bu sayede köyünün tüm kesimleriyle anallerinde iletişim kurduğun kaydetti. Alia Fadel, “Köydeki üç dile de hakimim ve bu sayede hem birbirimizi daha iyi anlıyoruz hem de aramızdaki güven daha da güçleniyor” sözlerine yer verdi.

‘Her kesimden insanı kucaklıyoruz’

Minbic kenti Doğu Hattı Konseyi Eşbaşkanı Sabah Bozan ise, şöyle konuştu: "Demokratik Ulus Sistemi’ni temel aldığımız için komünlerde dil, din ayrımı yapmadan her kesimden insanı kucaklıyoruz. Biz Minbic şehrinin bileşenleri olarak şehrin en küçük hücresinden başlayarak bu ülkeyi yönetmek ve ona hizmet etmek konusunda katılımcı bir anlayışla çalışıyoruz. Şehirdeki yasama ve yürütme kurullarına ulaşarak halkımızı ve toplumumuzu yönetiyor ve bu projeyle adaletin ve eşitliğin hakim olduğu, kendi kendini yöneten demokratik, ahlaki, politik bir toplum inşa etmeyi amaçlıyoruz.”