Mısır’da şiddet artıyor: Kampanyalar tek başına yeterli değil
Mısır’da kadına yönelik şiddet artarken, yürütülen kampanyalar ise yeterli olmuyor. Kadına dönük şiddet olayları toplum tarafından olağan karşılanıyor ve gizleniyor.
![](https://test.jinhaagency.com/uploads/tr/articles/2023/02/20230213-20230213-almadt-mdlt-jpg3750fd-image-jpg5bd848-image.jpg)
ASMAA FATHI
Kahire –Ataerkil zihniyetin gelişkin olduğu Ortadoğu ülkelerinden biri olan Mısır’da kadın katliamları yaşanırken, şiddet verilerinde de ciddi bir artış var. Toplumsal baskılar nedeniyle gerçek ismini açıklamayan 32 yaşındaki Najwa Adel de şiddet mağduru kadınlardan sadece biri. Aile içi şiddetin toplumda ‘terbiye’ olarak algılandığına dikkat çeken Najwa Adel, “Evlenmeden önce babamdan evlendikten sonra eşimden şiddet gördüm” diyor.
‘Sessizlik şiddeti artırıyor’
Aile içi şiddetin artmasının nedenini ataerkil zihniyete bağlayan Najwa Adel, “Şiddete maruz kalan bir tek ben değilim. Toplumda birçok kız çocuğu şiddete maruz kalıyor ve bu normal bir şey olarak görülüyor. Kadına şiddet vakalarında toplum sessiz kalıyor ve bu durumu olağan karşılıyor. Toplumun sessizliği ve durumu olağanlaştırması şiddeti daha da artırıyor. Çünkü bu şekilde kadınları ‘terbiye’ ettiklerini düşünüyorlar. Kadınlar eşleri, kardeşleri ve oğulları tarafından şiddete maruz kalıyor” diye anlatıyor.
‘Tacizi açıklamaktan korktum’
Orta gelirli bir ailede büyüdüğünü dile getiren Najwa Adel, yaşadıklarını şu sözlerle anlatmaya devam ediyor: “Sinirli bir babam vardı, babam ve abim beni dövüyorlardı. Aile de baba baskın, annem güçsüzdü. Prestijli bir mahallede büyümeme rağmen liseyi bitirdikten sonra eğitimimi tamamlamama izin verilmedi. Evlendikten sonra da bu sefer evli olduğum erkek tarafından şiddete maruz kaldım. Şiddete dayanamayıp daha sonra ailemin yanına dönmeye karar verdim fakat bu sefer de komşum tarafından tacize uğradım. Bu tacizi açıklamaktan korktum.”
‘Kampanyalar tek başına yeterli değil’
Toplumsal cinsiyet alanında çalışmalar yürüten Reham Gharib, kadına yönelik şiddet vakalarının gizlendiğini bu nedenle gerçek verilerin daha fazla olduğuna dikkat çekiyor. Şiddete karşı yasaların var olduğunu ancak hayata geçirilmediğini kaydeden Reham Gharib, “Örneğin kadın sünneti konusu var. Cezası ağır ve suç sayılıyor ancak damgalanma korkusu nedeniyle ihbar edilmiyor. Akrabaları, babası veya erkek kardeşi hakkında ihbarda bulunan bir kız çocuğu daha sonra başka şahısların tacizine maruz kalıyor. Yaptığımız kampanyalar çoğu zaman sonuç vermiyor. Bu sorun ancak eğitim ve bilinçlenme ile sona erebilir” diye konuşuyor.