Qamişlo – Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a yönelik 15 Şubat 1999’da gerçekleştirilen uluslararası komplo 25’inci yılına giriyor. İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde 24 yıldır ağır tecrit koşulları altında tutulan Abdullah Öcalan’dan yaklaşık iki yıldır haber alınamıyor. Aile ve avukatların görüşme başvurusu ‘disiplin’ gerekçesiyle ya reddediliyor ya da herhangi bir yanıt verilmiyor. Kongra Star Sağlık Meclisi, Abdullah Öcalan’ın sağlık durumuna ilişkin Kuzey ve Doğu Suriye’nin Qamişlo kentinde bulunan 12’ê Adar Stadyumu’nda basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamaya sağlık kurumlarının üyeleri katıldı. Açıklama Kongra Star Sağlık Meclisi Üyesi Fatime Mihemed tarafından yapıldı.

‘Abdullah Öcalan kesintisiz bir mücadele yürütüyor’

Abdullah Öcalan’ın düşünce ve felsefesiyle milliyetçi güçlere karşı Kürt halkının özgürlüğü, Ortadoğu'nun ve insanlığın istikrarı için kesintisiz bir mücadele yürüğünü ifade eden Fatima Mihemed, “Önder Apo'nun düşünceleri bu haksız uygulamalara cevap niteliğindedir. Tecridin ağırlaştırılması, insan haklarının tecrit edilmesi anlamına geliyor. Egemen güçler, Önder Apo'nun fikirlerinin kendi iktidarlarının sonu olduğu anlamına geldiğini çok iyi biliyorlar” dedi.

‘Tecride karşı mücadeleyi büyütmeliyiz’

Fatima Mihemed, “Önder Apo İmralı Cezaevi’nde tüm insani haklarından mahrum bırakılıyor. Türk devleti ve uluslararası güçler, yasalara göre hareket etmiyorlar. Kendi çıkarcı siyasetlerine göre insanları katlederek iktidarlarını ayakta tutuyor. 25 Mart 2021’den bu yana Önder Apo’nun sağlık durumu hakkında herhangi bir bilgi alınmış değil. Önder Apo’nun sağlık durumunun ne aşamada olduğu bilinmiyor. Bu yüzden tecridin her türlüsüne karşı mücadelemizi büyütmemiz gerekir” şeklinde konuştu.

‘CPT itirazını dile getirmeli’

Avrupa İşkencenin Önlenmesi Komitesi (CPT) ile hak örgütü kuruluşlarının tecride karşı sorumluluğunu yerine getirmediğini kaydeden Fatima Mihemed, “Kongra Star Sağlık Meclisi olarak Önder Apo'ya yönelik bu hukuksuz yaklaşımlardan dolayı başta CPT olmak üzere insan hakları örgütlerini kınıyoruz. CPT Önder Apo’nun sağlık durumundan sorumludur. Hukuk ve sağlık kurumlarını ahlaki ve insani duruşlarını güçlü bir şekilde belirlemeye ve İmralı sistemine karşı itirazlarını dile getirmeye çağırıyoruz” açıklamalarında bulundu.