RONAHÎ NÛDA

Qamişlo – Türk devletinin, Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik saldırıları sürüyor. 23 Aralık'tan bu yana artan saldırılarda, bölgenin alt yapısı ve hizmet alanları yeniden hedef alındı. Saldırılar sonucunda 10 kişi hayatını kaybederken, çok sayıda kişi de yaralandı. Bölge halklarının saldırılara karşı tepkileri sürerken, tüm dünyada sessizlik hakim.

‘Saldırıların amacı halkın iradesini kırmak’

Kongra Star Demokratik İttifaklar ve İlişkiler Üyesi Menal Mihemed, Türk devletinin saldırılarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Herkesin yeni yıl hazırlığı yaptığı 23 Aralık'ta Türk devletinin, Dêrik'ten Kobanê’ye kadar Kuzey ve Doğu Suriye topraklarına saldırdığını anlatan Menal Mihemed, şunları aktardı:

“Saldırılarla alt yapı, merkezler ve hizmet binaları hedef alındı. Aynı zamanda saldırılar sonucunda şehit ve yaralılar da oldu. Türk devletinin amacı demokratik ve özgürlükçü halkın iradesini kırmaktır. Uluslararası hukukun 51’inci maddesinde hiç kimsenin bir yere saldıramayacağı belirtiliyor. Ama Türk devleti tüm dünyanın gözü önünde saldırdı ve topraklarımıza büyük zarar verdi. Türk devleti bu saldırılarla Osmanlı hayallerini yeniden canlandırmak istiyor. Türk devleti sadece Kuzey ve Doğu Suriye topraklarına saldırmıyor, Güney Kürdistan, Kuzey Kürdistan ve Doğu Kürdistan'da da saldırılar gerçekleştiriyor. Türk devleti aynı zamanda Ortadoğu ve Arap devletlerinin siyasetine de müdahale ediyor. Din adına siyaset yaparak, hayallerini gerçekleştirmek istiyor."

‘Kadın örgütlerine mektuplar gönderdik’

Saldırılara ilişkin Kongra Star olarak, ilgili yerlere ve özellikle hukuk üzerine çalışma yürüten kadın örgütlerine mektuplar gönderdiklerini dile getiren Menal Mihemed, “Aynı zamanda birçok açıklama yaptık. Bizler diplomasi çalışmalarını devletler gibi ele almıyoruz. Diplomasimizi toplum üzerinden kuruyoruz, kadın ve toplum özgürlüğünü esas alıyoruz. Diplomasimiz demokratik topluma dayanıyor, ancak devletlerinki ataerkil zihniyet tarafından yönlendiriliyor. Diplomasimiz halka dayanmazsa başarılı da olamaz” dedi.

‘Tüm dünya saldırıları görmezden geliyor’

Gazze'de yaşanan savaşın Kuzey ve Doğu Suriye’de de yaşandığına işaret eden Menal Mihemed, “Tüm dünya Kuzey ve Doğu Suriye’deki saldırıları görmezden geliyor” dedi. Kadın örgütü olarak Hamas'ın zihniyetine karşı olduklarını ancak Filistin ve Gazze halkını desteklediklerini vurgulayan Menal Mihemed, “İsrail ile Filistin arasındaki sorun, savaşla çözülemez, demokrasiyle çözülmelidir. Kuzey ve Doğu Suriye'de düzenlenen saldırılarda vatandaşlar, kadınlar ve çocuklar zarar gördü. Bu politikaları kınıyoruz. Bizler özgür ve demokratik bir yaşam istiyoruz. Bir kadın örgütü olarak, Filistin halkına destek verdiğimiz gibi, Filistin'deki kadın hareketleriyle de dayanışma içindeyiz” dedi.

‘Soykırım zihniyetini değiştirmek için çalışmalarımızı sürdüreceğiz’

Türk devletinin saldırılarına ve zihniyetine karşı mücadele edeceklerini belirten Menal Mihemed, “Bu soykırım zihniyetini değiştirmek için ayağa kalkıp çalışmalarımızı sürdüreceğiz" diye konuştu. Bu dönemde kadın örgütü olarak küresel düzeyde ve Ortadoğu'da birçok girişimde yerlerini aldıklarını sözlerine ekleyen Menal Mihemed, şunları kaydetti:

“Kuzey ve Doğu Suriye'de insanlığa karşı işlenen suçları belgeliyoruz. Uluslararası düzeyde kadın örgütlerine ve ilgili yerlere gönderilmek üzere mektuplar hazırlıyoruz. Biz diplomasi adına bu girişimlerde yerimizi alıyoruz, çalışmalarımızı ona göre yapıyoruz, mücadelemizi yürütüyoruz. İnsan hakları kurumlarına, kadın örgütlerine ve hareketlerine çağrımız; kadın devrimi olarak bilinen Rojava Devrimi’ne destek olmalarıdır. Türk devleti ataerkil zihniyetle devrimimizi ve kazanımlarımızı yok etmek istiyor. Bugün kadınlar özgürlük ve demokrasi istiyor, Türk devleti bu yüzden saldırıyor.”

‘Saldırılar bizi asla zayıflatamayacaktır’

Güçlerini halktan aldıklarını ve halk olmadan mücadeleyi yürütemeyeceklerini vurgulayan Menal Mihemed, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Saldırılara karşı süren halkın eylemleri Türk devletine verilecek en büyük tepkidir. Kuzey ve Doğu Suriye'nin tüm bileşenlerine çağrımız, saldırılara karşı mücadelelerini sürdürmeleridir. Ne uçaklar ne de Türk devletinin altyapımıza yönelik saldırıları bizi asla zayıflatamayacaktır. Binlerce şehit verdik, davamızdan vazgeçmeyeceğiz. Güçlerimizin yanında olacağız. Siyasetimiz ve çalışmalarımız zaman geçtikçe daha da güçlenecektir. Siyasetimizde ve diplomasimizde halkı esas alıyoruz, dolayısıyla mücadelemizi ve direnişimizi halkımızla birlikte sürdüreceğiz."