SILVA EL-İBRAHIM

Hesekê – Kuzey ve Doğu Suriye’nin Hesekê kentinde, 20 Eylül’de “Kadınların Birliği, Birleşik ve Merkezi Olmayan Bir Suriye'de Adalet ve Demokrasiyi İnşa Etmenin Temeli” şiarıyla geniş katılımlı bir konferans düzenlendi. Kongra Star ve Zenubya Kadın Topluluğu tarafından organize edilen konferansa Suriye’nin farklı bölgelerinden 600 kadın katıldı. Güvenlik gerekçesiyle sahil bölgelerinden ve Süveyda’dan davetliler bizzat gelemese de, konferansa çevrim içi olarak katılım sağladılar.

‘Konferans kadınların seslerini birleştirmeyi amaçlıyor’

Kadınların Birliği, Birleşik ve Merkezi Olmayan Bir Suriye'de Adalet ve Demokrasiyi İnşa Etmenin Temeli Konferansı’nın Hazırlık Komitesi üyesi Alif Hamo, konferansın önemine dair ajansımıza değerlendirmelerde bulundu. Alif Hamo, konferansın Suriye için oldukça kritik bir dönemde gerçekleştiğine dikkat çekerek, kadınlar başta olmak üzere birçok Suriyeli topluluğun, merkezileşmeyi dayatan ve kadın haklarını tanımayan Heyet Tahrir el-Şam (HTŞ) gibi cihatçı yapılar tarafından ağır ihlallere maruz bırakıldığını söyledi. Bu nedenle gerçekleştirilen konferansın, yalnızca kadınların sesi olmakla kalmayıp, aynı zamanda geçici yönetimin dayattığı baskıcı zihniyete karşı bir duruşu temsil ettiğini belirten Alif Hamo, "Bu konferans, kadınların seslerini birleştirmeyi ve cihatçı zihniyete karşı ortak bir duruş sergilemeyi amaçlıyor" dedi.

‘Bu konferans açık bir mesajdır’

Konferanstan çıkan tüm mesajların merkeziyetçi sistemi açıkça reddettiğini vurgulayan Alif Hamo, kadın haklarını yasal olarak tanımayan bir hükümeti kabul etmediklerini belirtti. Alif Hamo, tüm toplulukların haklarını güvence altına alan, birleşik ve merkezi olmayan bir yönetim biçiminin kurulması gerektiğini ifade etti. Heyet Tahrir el-Şam (HTŞ) cihatçılarının kadınlara yönelik hak ihlallerine dikkat çeken Alif Hamo, sahadaki gerçeklerin bunu açıkça ortaya koyduğunu söyledi. Rakka-Halep yolu üzerinde iki genç kadının kaçırıldığını hatırlatan Alif Hamo, benzer olayların Suriye kıyılarında, Şam, Halep ve Efrîn’de de yaşandığını dile getirdi. Alif Hamo, “Bu konferans, kadınları dışlayan, ataerkil ve aşırı dinci zihniyetle hareket eden; aynı zamanda etnik ayrımcılık uygulayan mevcut hükümete verilmiş açık bir mesajdır” sözlerine yer verdi.

‘Suriye genelinde kapsamlı bir kadın konferansı düzenlenecek’

Konferansın, kadınların seçimlerdeki temsiline dair mevcut yüzde 20 kotayı reddettiğini belirten Alif Hamo, yalnızca seçimlerde değil, tüm kurumlarda ve karar alma mekanizmalarında kadın temsiliyet oranının en az yüzde 50 olması gerektiğini vurguladı. Ayrıca, topraklarından zorla yerinden edilenlerin güvenli bir şekilde geri dönüşlerinin sağlanmasının önemine dikkat çeken Alif Hamo, ilerleyen süreçte Suriye genelinde kapsamlı bir kadın konferansı düzenleneceğini de söyleyerek, kadınların sesini insan hakları örgütlerine, ilgili makamlara ve kamuoyuna duyurmak için kampanyalar yürütüleceğini ifade etti. Alif Hamo, “Haklarımızı yasal olarak ve her düzeyde güvence altına alan demokratik bir sistemi kabul edeceğiz” dedi.

Kadınlar kritik roller üstleniyor

Kadın Savunma Birlikleri (YPJ) komutanlarından Amira Muhammed ise, konferansın kadınların farklı etnik ve dini kökenlerine rağmen birliğini ve iradesini temsil ettiğini ve kadınların kararlar alabilecek ve Suriye'yi demokrasiye doğru yönlendirebilecek kapasitede olduğunu gösterdiğini vurguladı. Demokratik Suriye Güçleri (QSD) ve Kadın Savunma Birlikleri'nin (YPJ), bölgeyi IŞİD terör tehdidinden korumayı başardığını belirten Amira Muhammed, kadınların güvenlik, yönetim ve toplumsal örgütlenmede kritik roller üstlendiğine dikkat çekti.

‘Konferans kadınların saflarını birleştirme gücünün canlı bir kanıtı’

“Kadınlar bugün siyasi, ekonomik, askeri ve diplomatik alanlarda karar alma süreçlerine katılıyor. Mücadeleleri ve fedakarlıklarıyla yeni Suriye’nin inşasında yer alacak ve anayasa taslağının hazırlanmasına katkı sunacaklar” diyen Amira Muhammed, geçici Suriye yönetiminin toplulukları bölerek kadınlara yönelik ağır ihlallere zemin hazırladığını vurguladı. Konferansın, kadınların saflarını birleştirme gücünün canlı bir kanıtı olduğunu ifade eden Amira Muhammed, sözlerinin sonunda “Her gün cezasızlıkla ihlal edilen kadın özgürlüğü nerede?” diye sordu.