BERÇEM CÛDÎ

Kobanê- Kuzey ve Doğu Suriye halkı, 2013 yılından bu yana Türk devleti ve çetelerinin çeşitli saldırılarına maruz kalıyor. Fakat 2022 yılı Türk devleti ve çetelerinin Kobanê’ye karadan ve havadan en fazla saldırı gerçekleştirdiği yıl oldu.  Türk devleti ve çetelerinin 2022’de Kobanê’ye 17 bin 596 kez saldırı gerçekleştirdiği ve bu saldırılarda 12’si çocuk, 5’i kadın olmak üzere 59 yurttaşın yaşamını yitirdiği belgelendi. Ayrıca bu saldırılarda 263 kişi yaralanırken bunlardan 59’u çocuk, 44’ü kadın.

Türk devleti ve çetelerinin Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetim Alanları’na günlük olarak gerçekleştirdiği saldırılarda sadece sadece yurttaşlar değil doğa, canlılar, okullar, mezarlıklar, camiler, hastaneler, kurumlar ve alt yapıda hedef alınarak zarar görüyor.

Bu saldırılar 2023'ün başından beri aynı şekilde devam ederken Türkiye’de gerçekleştirilen 14 Mayıs Genel Seçimi ve Cumhurbaşkanlığı seçimleri sonrasında artış gösterdi.

Kobanê Kantonu’nda yaşayan kadınlar Türkiye’nin topraklarına ve kendilerine yönelik saldırılarına tepkilerini ve direniş kararlılıklarını anlattılar.

‘Birçok koldan saldırı var’

Zin Ahmed adlı genç kadın, mevcut saldırılara karşı öfke ve duruşunu şöyle dile getirdi: "Kürtlere dönük uluslararası bir konsept yürütülüyor. Bu çerçevede 4 parça Kürdistan’da Kürtlere karşı zulüm, saldırı, tehdit ve kuşatma görüyoruz. Türk devleti Medya Savunma Alanları’nda gerillaya karşı dünya çapında yasaklı kimyasal silahları kullanıyor.  Rojava Kürdistan’a yönelik saldırılarda var. Şam yönetimi Şehba’yı kuşatmış ve ambargo uyguluyor. KDP Başur ve Rojava arasındaki kapıyı kapadı. Bu arada olağan dışı anlaşmaların da yapıldığını görüyoruz. Kobanêli genç kadınlar olarak bu saldırılara karşı tavrımız nettir. ‘Direnmek yaşamaktır’ sözüyle bugünlere geldiğimiz için başaracağız. Özellikle kadınlar olarak ‘Jin, jiyan, azadî’ felsefesiyle kazanımlarımıza sahip çıkıp ve tüm planları boşa çıkaracağız.’

‘Kürtler büyük bir güce sahip’

Zin Ahmed, Irak güçlerinin Mexmûr'u kuşatma çabalarına da dikkat çekerek, "Günlerdir kamplarını kuşatma girişimlerine karşı mücadele eden Mexmûr'daki halkımızın durumuna özellikle dikkat çekmek istiyorum. Irak, Türkiye ve başka güçlerin planları ve anlaşması sonucu Mexmûr kuşatıldı. Mexmûr halkı hiçbir gücün yardımını beklemiyor, iradesi ve direnişiyle bu planlara karşılık veriyor. Bu nedenle aynı karşılığı Rojava Kürdistan'da da göstereceğiz, bizler gücümüzü bu ülkenin savaşçılarından alıyoruz. Bu birlik ve beraberlik ile tüm komploları boşa çıkartacağız” dedi.

‘AKP zulmü yıkılacak’

Öte yandan mevcut Türkiye yönetimi AKP/MHP iktidarının politikalarına değinen Rûken Temo ise şunları söyledi "Biz dahil herkes 28 Mayıs Cumhurbaşkanlığı seçiminin sonucunun ne olacağını bekliyor. Erdoğan bu seçimi kazanıp iktidar süresini uzatmak için her şeyi yapmaya hazır. Dolayısıyla Erdoğan kazansa da kaybetse de bölgemize yeni bir saldırı ya da kapsamlı bir savaş olacağını tahmin ediyoruz. Bu seçimlerde ortaya çıktı ki birçok kişi Erdoğan’ın iktidarının devam etmesini istemiyor. Artık Bakurê Kurdistan ve Türkiye halkı AKP/MHP'nin siyasetini biliyor, bunun için bu faşizmi bitirmek istiyor. Erdoğan da bu durumu bildiği için toplumu ikna etmeye çalıyor ve herşeyiyle devrimimizi yenilgiye uğratmaya seferber oluyor. Ama bizler nasıl ki her koşulda devrimimizi savunduysak bir kez daha sahip çıkacağız”

‘Özgücümüze ve mücadelemize güvenelim’

Xanim Ali ise "Kobanê ve genel olarak Kuzey ve Doğu Suriye'ye siyasi, askeri ve hatta özel savaş yöntemleri ile saldırılar var. Biz Kürtler yeni bir süreci yaşıyoruz. Eskisi gibi bu yürütülen politikalardan sonuç alamazlar. Bize karşı yürütülen her türlü saldırıya karşı uyanığız ve bunların bilincindeyiz. Suriye'deki karışıklığın ortasında 19 Temmuz devrimini başlatmaya karar verdiğimizde, saldırılarla ve bu devrimi tasfiye etmeye yönelik saldırılarla karşılaşacağımızı biliyorduk. Fakat devrimin amacına inandığımız ve ilkelerine bağlı olduğumuz için yıkılmadık. Özellikle de bizleri bugüne getiren ve bize güç veren şehitler oldu. Bunun için Kobanê’yi savunacağız, devrimimizi kalıcı bir hale getireceğiz ve özgürlüğü kesin sağlayacağız” diye konuştu.