BERÇEM CÛDÎ

Kobanê- 1 Mayıs İşçi Bayramı, 1886 yılında binlerce işçinin haklarını almak için greve gitmesinin ardından ilan edildi. O günden bu yana her yıl işçiler aynı amaçla meydanlara çıkıyor.

Bu vesileyle Kuzey ve Doğu Suriye'nin Fırat Kantonu İşçi Birliği tarafından bir miting düzenlendi. Mitingde, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın perspektifleri okundu ve çok sayıda sanatçı şarkılar seslendirdi. Kobanêli kadınlar da bugünün anlam ve önemi üzerine değerlendirmelerde bulundu.

'Kadınlar emeğin ve gücün kaynağıdır'

Nadiya Hiso, emeğin önemine değinerek, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Yaşam emekle örülür, özellikle de bir insan ülke ve onurlu bir yaşam elde etmek istiyorsa, bunun için büyük bir emek vermeli. Özellikle bugün, emek vermezsek, başarı elde edemeyiz. Kadınlar olarak, bu yüzyılda, emeğin ve gücün kaynağı olduk, izimizi bıraktık. Dünyanın pek çok yerinde, bugün yürüyüşler ve protesto eylemleri düzenleniyor, ancak biz Kuzey ve Doğu Suriye'de kutlamalar yapıyoruz. Eğer bugün bir anlam ifade ediyorsa, bu da bizim emeğe ve direnişe dayanan projemizin gerçekliğidir."

'Kadınlar, sistem karşı amansız mücadele veriyor'

Daha onurlu bir yaşam inşa etmek için mücadele yürüteceklerine dikkat çeken Nadiya Hiso sözlerine şöyle devam etti:

“Kapitalist sistem ulus-devlet anlayışı ile toplumun tüm hücrelerine sızarak, halkların ve kadınların emeği üzerinden güçleniyor ve örgütleniyor. Dolayısıyla toplumdaki bireyleri hakikatini kaybetmiş ücretli köleler haline getirmiştir. Bu bağlamda kapitalist uygarlık, en çok kadın emeğini sömürerek, kendi hizmetinde kullanıyor. Rojava Kürdistan'ındaki devrim özgür ve demokratik bir yaşamı hedefler, bu ataerkil zihniyete bir alternatiftir. Kadın emeği üzerine halen bir sömürü var ve buna karşı Kuzey ve Doğu Suriye'deki kadınlar bu sisteme karşı amansız mücadele veriyor."

'1 Mayıs, kadınlar günüdür'

Avaşîn Misto, ulus-devlet sisteminin emeği bir güç merkezi olarak gördüğüne dikkat çekerek, şöyle konuştu:

"Bugünün tarihi,  büyük direniş ve ağır bedellere dayanmakta, bu düzeyde eşitliği sağlamak mücadeleyle mümkündür. Mücadelemizi dayandırdığımız hareket ve ideoloji aynı çerçevedir. Sömürü sistemlerine karşı, emeği özgür yaşamın kaynağı olarak değerlendiren bir komünal yaşam inşa etmek bilincimizin temelidir. Özellikle o dönemden, bugüne kadar cinsiyetçi bakış açısı halen devam etmekte, kadınların ücretlerinin erkeklerinkinden farklı olduğu, ancak şimdi bu mücadeleyi yürüten ve en çok emek verenin kadınlar olduğunu görüyoruz. Bu yüzden mücadelemiz ve devrimimiz farklıdır, 1 Mayıs’ı Kadınlar Günü olarak sahipleniyoruz."