Husilerin kaybettiği Sara El-Fayik'in annesi kızını ararken yaşamını yitirdi
Yemen’in başkenti Sana’da Haziran 2024’te gözaltına alındıktan sonra kendisinden bir daha haber alınamayan sivil toplum çalışanı Sara El-Fayik'in annesi, kızını aram sürecinde yaşadığı üzüntüden kaynaklı yaşamını yitirdi.
NÛR SERÎB
Yemen- Husiler ile Yemen hükümeti arasındaki iç savaş devam ederken, başta Husilerin kontrolündeki alan olmak üzere ülkenin çeşitli kentlerinden yaşam hakkı ihlallerine ilişkin haberler gelmeye devam ediyor. Son olarak, Haziran 2024 yılında Husilerin sivil toplum çalışanlarına yönelik tutuklama furyasında göz altına alınan Sara El-Fayik'den o günden bu yana haber alınamıyor.
Sara El-Fayik'in ailesi, kızlarının akıbetini öğrenmek için aylardır mücadele verirken, Sara El-Fayik'in annesinin 5 Ocak’ta kızının akıbetini öğrenemeden üzüntüden yaşamını yitirdiği bilgisi paylaşıldı.
Husiler, Mayıs 2024 sonlarında, Sana ve Al-Hudeyde’de uluslararası kuruluşların çalışanları ve insan hakları alanında faaliyet gösteren bazı kişilere yönelik geniş çaplı bir tutuklama başlattı. İnsan hakları savunucuları, bu tutuklamaların son yıllarda yapılan en büyük tutuklama operasyonu olduğunu belirtiyor.
Hukuk kaynaklarına göre, şu an hala tutuklu olanlar arasında, Sivil Barış Koalisyonu'nun yönetici direktörü Sara El-Fayik, Amerikan Demokrasi Enstitüsü'nün bir program direktörü Rabab Abdulkuddus El-Mudawahi ve Hudeidah'daki Birleşmiş Milletler Yüksek Komiserliği'ne bağlı Samira Ali Balh yer alıyor.
‘Acilen tutuklulara yardım edilmeli’
Yemen’deki "Barış İçin Kadınlar" İttifakı Başkanı Noura El-Jarawi, 2024 Haziran ayında Husiler tarafından Sana'da tutuklanan ve o zamandan beri kayıp olan Sara El-Fayik ile birlikte birçok kadının hala zorla alıkonduğunu belirtti. Noura El-Jarawi, bu zorla kaybetmelerin uluslararası ve insani hukukun açık bir ihlali olduğunu vurgulayarak, Husilerin insan hakları alanındaki çalışanlara ve onların ailelerine uyguladığı zulmün büyüklüğüne dikkat çekti. Bu durumun, uluslararası toplumun acilen bu tutuklulara yardım etmesi gerektiğini gösterdiğini ifade etti.
Ulusal ve uluslararası düzeydeki ihlallerin sürekli olarak kınanmasına rağmen, Husiler, sivil toplum çalışanlarını tutuklamaya devam ediyor, onlara yasal destek sağlama ve aileleriyle iletişim kurma haklarını engelliyorlar.
Son aylarda, çok sayıda yerel ve uluslararası sivil toplum çalışanları, Husilerin kontrolündeki alanlardan göç ederken, Husiler, aktivistleri ‘ajanlıkla’ suçluyor.