Girê Spîli kadınlar: Saldırılara karşı birlik olacağız

İşgal altındaki Girê Spî şehrinden Tel Al-Samen Kampı’na sığınan kadınlar, Türk devleti ve çetelerinin saldırılarına tepki göstererek, “Arap, Kürt, Süryani, Türkmen olarak saldırılara karşı birlik olacağız” dedi.

NORŞÎN ABDİ

Kobanê- Türk devleti ve bağlı militarist gruplar, 9 Ekim 2019'da Kuzey ve Doğu Suriye’ye ağır silahlarla saldırarak Girê Spî ve Serêkanîyê kentlerini işgal etti. İşgal saldırılarında çoğunluğu kadın ve çocuk olmak üzere binlerce sivil yerinden edildi. Özerk Yönetim, yerinden edilenler için 2019 yılı sonunda Rakka şehrinin kuzeyinde Tel Al-Samen Kampı’nı kurdu. Kampta 700'den fazla aile yaşıyor.

‘Topraklarımızı bırakmak zorunda kaldık’

Tel Al-Samen Kampı sakinlerinden 40 yaşındaki Yusra Ali Muhammed, işgal üzerinden 4 yıl geçtiğini ancak yaşadıklarının hafızalarına kazındığını ifade ederek yaşananları “Şehrimizi, evimizi, toprağımızı geride bıraktığımız zor anlardı. Türk devleti ve çeteleri tarafından 9 Ekim'de şehre saldırılar başladı. Saat öğleden sonra dört sularında her yere düşen top mermilerinin seslerini duyduk. O zaman Türk devletinin saldırdığını anladık. Günlerce şok içinde yaşadık. Halk evlerini terk etmedi ancak insanlık dışı saldırılar nedeniyle topraklarımızı bırakmak zorunda kaldık” sözleriyle anlattı.

‘Bir arada yaşamak için birlik olacağız’

Türk işgalinin hedefinin sabotaj, yerinden etme ve yıkım olduğunu anlatan Yusra Ali Muhammed, "Türk işgalinin saldırıları rastgeleydi, insansız hava araçlarıyla sivilleri ve evleri hedef alıyorlardı. O gün evim hedef alınarak tamamen yıkıldı. Bu yüzden ayrılmak zorunda kaldık ve komşu köylere sığındık. Orada birkaç gün geçirdik ama dayanamadık. Açlık, yorgunluk ve korku bizi kampa sığınmak zorunda bıraktı. İşgalden önce evimizde huzur içinde yaşıyorduk. Girê Spî şehri tüm bileşenleri kucaklıyordu ve bugün biz bu şehrin sakinleri o güzel tabloyu bu kampa taşıdık. Arap, Kürt, Süryani, Türkmen olarak bir arada yaşamak için birlik olacağız” dedi.

‘Evlerimizi işgalcilere bırakmak zorunda kaldık’

İşgal altındaki Girê Spî’nin Silûk ilçesinden yerinden edilen 30 yaşındaki İman Al-Ali de şunları söyledi: "Türk devleti güvenlik bahanesiyle, halkı özgürleştirme bahanesiyle şehrimizi işgal etti. Güvenliği, huzuru, yaşamı, özgürlüğü yok etmeye geldiler. Şehrimizi işgal ettikten sonra öldürme, yıkım ve işkenceden başka bir şey görmedik. Türk devleti 9 Ekim’de Kuzey ve Doğu Suriye bölgelerine saldırdı. Girê Spî şehri ve köyleri de bunların arasındaydı. Silûk'a girdiklerinde tüm halkı evlerinden sürdüler, biz kaldık. Uzun süre ne yapacağımızı, kaderimizin ne olacağını bekledik. Saatler sonra top ve mermi sesleri duyunca mecburen evlerimizi işgalcilere bırakmak zorunda kaldık.”

‘İşgalcilerin sonu da IŞİD'in kaderi gibi olacak’

İşgalcilerin ihlallerini barbarca olarak nitelendiren İman Al-Ali, "Bölgelerimizde bulunmalarıyla durum her geçen gün daha da kötüleşti. Yapılan haksızlık ve işkenceler sonucunda o bölgelerden göç dalgasının nasıl arttığını görüyoruz. Türk devleti ve çeteleri şehrimizi işgal ettiğinde IŞİD'in özellikle kadınlara karşı uyguladığı yöntemlerin aynısını uyguladılar. Politikaları aynıydı, ideolojileri aynıydı ve aralarında isim dışında hiçbir fark yoktu. Türk işgalcilerin sonu da IŞİD'in kaderi gibi olacak” diye belirtti.