Gazzeli Wafa Rajeh: Kadınlar kalanları hayatta tutmak için direniyor

Gazzeli Wafa Rajeh, İsrail saldırıları nedeniyle yaşadıkları her anın acı ve kayıplarıyla dolu olduğunu belirterek, “Gazze Şeridi'ndeki kadınlar bir yandan kayıplarının acılarını yaşarken, bir yandan da kalanları hayatta tutmak için direniyor” dedi.

NAGHAM KARAJEH

Gazze - İsrail'in Gazze Şeridi’ne yönelik 7 Ekim'den bu yana aralıksız sürdürdüğü saldırılarda en az 11 bini çocuk 7 bin 500’ü kadın olmak üzere 25 bin 700’ü aşkın Filistinli hayatını kaybetti. Sivillerin yaşam alanlarının ve sığındıkları merkezlerin de hedef alındığı saldırılarda binlerce kişi ise hala enkaz altında. Saldırılarda akrabalarından bazılarını kaybeden 41 yaşındaki Gazzeli Wafa Rajeh de, savaşın acımasızlığını ve direnişlerini ajansımıza anlattı.

‘Yaşadığımız her an acılarımız ve kayıplarımız artıyor’

Gazze'de yaşadıkları her an İsrail zulmü nedeniyle acılarının ve kayıplarının arttığını vurgulayan Wafa Rajeh, “Ancak hiçbir şey gücümüzü ve irademizi azaltamaz. Zorluklarla yüzleşiyoruz ve kalanları korumak için mücadelemizi sürdürüyoruz. Gazze Şeridi'ndeki kadınlar bir yandan kayıplarının acılarını yaşarken bir yandan da kalanları hayatta tutmak için direniyor” dedi.

‘Uluslararası toplum yardım çığlıklarına kulak asmıyor’

Giderek ağırlaşan insani kriz ve devam eden kuşatma nedeniyle yaşadıkları zor günlere işaret eden  Wafa Rajeh, “Sürekli çığlıklarımıza ve çağrılarımıza rağmen tıbbı yardım ve temel ihtiyaçların girişi engelleniyor. 100 günden fazla bir süredir bölgesel ve uluslararası toplum bu yardım çığlıklarına kulak asmıyor ve açıklamalarla yetiniyor” diye konuştu.

‘Hayatımız bir anda değişti’

Yoğun bombardıman nedeniyle Kasım ayı ortasında ailesiyle birlikte Thalathini mahallesinden ayrılarak barınma merkezlerinden birine sığındıklarını aktaran Wafa Rajeh, “Saldırılarla hayatımız bir anda değişti. Bombardımanlar nedeniyle şehir üzerimize yağmaya başladı. Bu yüzden çıkmak zorunda kaldık. Aile bireylerim ve komşularım gözlerimin önünde öldürüldüler. Gördüğüm manzara şok ediciydi. Ambulans ekiplerinin engellenmesi nedeniyle yaralılar da hayatlarını kaybettiler” diye kaydetti.

‘Sığındığımız okul da hedef alındı’

Sığındıkları Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA)  okulunun da asker-sivil ayrımı yapmayan İsrail tarafından hedef alındığını anlatan Wafa Rajeh, şunları ifade etti:

“Yaklaşık 7 gün boyunca UNRWA okullarından birinde kaldım ve yerde yatan cesetlerin sahneleri aklımdan çıkmıyor. Savaş uçakları defalarca okula ağır gaz bombaları attı. Yerinden edilenlerin çoğu okuldan kaçmak zorunda kaldı. Tehlikeli atmosfere rağmen ailemle birlikte okulda kaldık. Ancak İsrail’in karadan bölgeyi işgal etmesi ve etrafımıza top atışlarını yoğunlaştırması nedeniyle acil yer değiştirdik.”

‘Oğlumu yaralı bırakmak zorunda kaldım’

Kaldıkları okuldan acil yer değiştirirken 16 yaşındaki oğlunun omzunun üst kısmından kalbine doğru yaralandığını aktaran Wafa Rajeh, şunları aktardı:

“Oğlumu öylece yaralı bırakıp yoluma devam etmek zorunda kaldım. Okulun yakınında yaralanmıştı. Bazıları oğlumun hayatını kaybettiğini söyledi. Kuzeydeki hastanelerde onu aradım. En son El-Şifa Tıp Kompleksi'nde içler acısı bir durumda buldum. Geç müdahaleden kaynaklı oğlumun sağlık durumu kötüleşmişti bilinç kaybı gerçekleşmişti. Ya kolu omzundan kesilecek yada onu kaybedeceğim. Yetersiz tıbbi bakım ve beslenme nedeniyle vücudu harap durumda. Oğlumu kontrol etmek için her gün hastaneye gidiyorum. Üzerimde çok fazla yük, psikolojik baskı ve sorumluluk var. Bir yandan yaralı oğlum diğer yandan geri kalan çocuklarıma yiyecek sağlamak zorunda kalıyorum.”

‘Barışın gelmesini istiyoruz’

Gazze Şeridi'nde saldırıların durdurulması ve barışın sağlanması için uluslararası eylem çağrısında bulunan Wafa Rajeh, "Bombalamaların sona ermesini, barışın gelmesini, çocuklarımızın tedavi edilmesini ve yaşam koşullarımızın iyileştirilmesini istiyoruz. Dünyanın çığlıklarımızı duymasına, yanımızda durmasına ve bu saldırılara son vermesine ihtiyacımız var. Her kayıp her Filistinli kadının hayatının ayrılmaz bir parçası haline geldi” dedi.