Gazze'de eşlerini kaybeden kadınlar toplum tarafından dışlanıyor
Ataerkil zihniyet nedeniyle Gazze'de eşleri yaşamını yitiren kadınlar, haklarını güvence altına alacak yeterli yasal korumanın olmadığını belirtti.

NAGHAM KARAJEH
Gazze- Eşleri yaşamını yitiren kadınlar, Gazze’de gerici ve ataerkil zihniyet tarafından şiddete maruz bırakılıyor. Konuya dair değerlendirme yapan araştırmacı ve sosyal hizmet çalışanı Ola Helles, kadınların hakları konusunda bilgilendirilmesi gerektiğine dikkat çekti.
Acıları ikiye katlanıyor
Kadınların eşlerini kaybettikten sonra hareket özgürlüklerinin kısıtlandığını ifade eden Ola Helles, kadınların şiddete, baskıya ve zulme maruz kaldıklarını belirtti. Toplumun eşleri olmayan kadınları damgaladığını dile getiren Ola Helles, “Eşi olmayan kadın, hayatın her alanında, özellikle ekonomik ve sosyal yönden ailesinin geçimini sağlayan kişidir. Bu yüzden karşılaştıkları zorluklar nedeniyle çektikleri acı ikiye katlanmaktadır. Bunların çoğu ataerkil zihniyetten kaynaklanmaktadır. Taciz ve iftira, zorbalığa ve namusla itham ediliyorlar” dedi.
Kadınlar için destek programı
Ola Helles, “Gazze'de istismara uğrayan eşleri olmayan kadınların baskıya maruz kalmaları ve hayata uyum sağlayamamaları nedeniyle duygu düzenleme stratejilerine dayalı bir danışmanlık programı tasarladık. Programla krizlerle nasıl başa çıkacakları ve karşılaştıkları sorunlara alternatifler yaratacakları konusunda yardımcı oluyoruz” diyerek eşi olmayan kadınların programa katıldığını belirtti. Eşleri yaşamını yitiren kadınların eşlerinin erkek kardeşleriyle zorla evlendirildiğine işaret eden Ola Helles, bunun gelenek ve göreneklerden kaynaklandığını belirtti. Ola Helles, kadınların her anlamda güçlendirilmesi gerektiğini ifade etti.
5 yıldır şiddet görüyor
Beş yıl önce eşini kaybeden 42 yaşındaki W.M., “O zamandan beri eşimin ailesi tarafından namus adına taciz ediliyorum ve hareket özgürlüğüme müdahale ediliyor. O zamandan beri eşimin ailesi rahat bir şekilde hareket etmeme izin vermiyor. Şiddete maruz kalıyorum. Namus adı altında suçlanıyorum. Kızımın eşi, miras payını istedi. Onun miras payını verinceye kadar kızımla görüştürmeyeceğini söylediler. Bu nedenle psikolojim çok bozuk” dedi.
İftiraya uğradı
Şiddetin her türlüsüne maruz bırakıldığını anlatan 38 yaşındaki Y.H. ise, “Eşimin babası, oğluna ev yaptıracağını söyleyerek beni kandırdı ve altınlarım ile paramı aldı. Oğlunun ölümünü fırsat bildi. Ben ve çocuklarım ne yazık ki tam bir yıl boyunca sosyal yardım maaşı alamadık. Ancak yalan olduğunu öğrendiğimde çocuklarımın velayetini istedim. Ancak paranın bir kısmını almak için bana saldırdı. Bana iftira atarak namus adı altında suçladı beni. Ailemde kayınpederimin iftiralarına inandı ve dışarı çıkmama izin vermedi” diye konuştu.