‘Failler ödül gibi cezalardan cesaret alıyor’

Riha’da bir haftada iki kadın şüpheli şekilde yaşamını yitirirken, bir kadın ise koruma kararına karşın katledildi. ÖHD’li Meral Halat, faillerin ödül gibi verilen cezalardan cesaret alarak kadınları herkesin gözü önünde katlettiğini ifade etti.

MEDİNE MAMEDOĞLU

Rıha- JINNEWS’in verilerine göre Temmuz ayında 26 kadın erkekler tarafından katledildi; 9 kadın ise şüpheli şekilde yaşamını yitirdi. Uygulanan cezasızlık politikası şiddet ve katliam faili erkeklere daha da cesaret verirken, son dönemde kadın kazanımları sık sık gündeme getirilerek hedef alınıyor.

Kadına yönelik şiddet ve katliamların dikkat çektiği kentlerden biri de Riha (Urfa). En son Esma Kalenderli, hakkında uzaklaştırma kararı aldırdığı Murat Utuş tarafından sokak ortasında katledildi. Geçtiğimiz günlerde de Haliliye ilçesinde bulunan Sırrın Kanalı’nda bir kadın şüpheli şekilde yaşamını yitirirken, yine merkezde E.Ö. adlı bir kadın da kaldığı evde şüpheli şekilde öldü.

Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD)Urfa Şube Eşbaşkanı Meral Halat, kentte yaşananları, genel olarak kadın katliamları ve kadına yönelik şiddet vakalarındaki artışı ajansımıza değerlendirdi.

‘En büyük neden cezasızlık politikası!’

Cezasızlık politikalarının şiddetin artmasında ciddi payının olduğunu düşünen Meral Halat, “Türkiye’nin bir gece yarısı İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme karar alması ve tek adam rejiminin kadın kazanımlarına karşı yürütmüş olduğu politikalar nedeniyle güç bulan erkekler, kadınları öldürmekten, kadın kıyımına sebep olmaktan bir an bile tereddüt etmiyor. Yine yargılamalar yapılırken uygulanan indirimler, cezasızlık politikası ve yargının caydırıcı etkisinin olmaması, çoğu zaman ödül gibi verilen cezalar nedeniyle son zamanlarda ülke genelinde ve özelde Urfa'da kadın cinayetlerinin artmasına sebebiyet veriyor” diye konuştu.

‘İktidar kararlarıyla, mücadeleye engel olan bir tavır sergiliyor’

Uygulanmayan yasaların kadınların canına mal olduğunun altını çizen Meral Halat, “Failler sokak ortasında hiç tereddüt etmeden kadınları katlediyor. Kadınların ‘ölmek istemiyoruz’ çığlıkları karşısında siyasal iktidar üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmekten uzak politikalar uyguluyor. Sistem, yargıda failleri aklayacak şekilde cezalar vererek, kadınları hukuki olarak koruma taleplerinde kanununa açıkça aykırı bir şekilde delil isteyerek, kadının can güvenliği tehdidine karşı haksız ve hukuka aykırı bir şekilde somut deliller arayarak yaşanan katliamlara sebep olmaktadır. Siyasal iktidarın kadın cinayetlerini önlemek ve şiddetle mücadele etmek yerine infaz yasasında da değişiklikler yaparak şiddetle mücadele etmekten uzak, tam tersi mücadeleye engel olunan bir tavır sergilemektedir” dedi.

‘Suçu engellemek yerine ödül gibi cezalar veriliyor’

Riha’da son yıllarda artan kadın katliamlarının da bu politikalardan uzak değerlendirilemeyeceğine dikkat çeken Meral Halat, kadınların evlenme teklifini kabul etmeyen ya da boşanmak istedikleri eşleri tarafından sokak ortasında katledildiklerini söyledi. Kentte hem basına yansımayan şiddet olaylarının da çok fazla olduğuna değinen Meral Halat, şunları söyledi:

“Yakın zamanda Urfa da peş peşe kadın ölümleri haberi alıyoruz. Siverek ilçesinde Esma Kalenderli, bir yıl önce boşandığı ve cezaevinden yeni çıkan Murat Utuş tarafından 6 Ağustos’ta sokak ortasında katledildi. Bu şehirde yaşanan kadın katliamlarından sadece bir tanesi, son bir haftada yaşanan cinayetle birlikte iki şüpheli ölüm de yaşandı. Suçu engellemek yerine tam tersi ödül gibi verilen cezalar faillere cesaret veriyor. Bu durumda ne yazık ki ya kadınları intihara sürüklüyor ya da fail tarafından herkesin gözü önünde katlediliyor.”

‘Kadın kazanımlarına saldırılar yaşam hakkını ihlal ediyor’

Hem ÖHD hem de Urfa Barosu Kadın Hakları Komisyonu olarak kadın dosyalarının takipçisi olduklarını belirten Meral Halat, kadın kazanımlarına dönük saldırıların da son bulması çağrısında bulundu. Meral Halat, kadınların, devlet aklın ve sistemin en büyük korkusu olduğunu, bu nedenle kazanımların sürekli hedef alındığını söyledi. Meral Halat son olarak şunları dile getirdi: “Kadın cinayetleri dosyalarında kadının yaşamı, kadının hayata bakış açısı ya da kimliği yaşanan katliama sebep olarak gösterilmeye çalışılıyor. Kadın kazanımlarına siyasal iktidarın müdahalesinin artması erkeklere cesaret veriyor.  Kadın kazanımlarının kaybına yol açacak her türlü söylem ve yasal düzenlemelerin kadınların yaşam haklarına saldırı oluşturduğu açıktır. Yasaların etkin bir şekilde uygulanması ve toplumsal cinsiyet eşitsizliğini ortadan kaldıracak politikaların acilen oluşturulması gerekmektedir. İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme, nafakanın tartışılmaya açılması, 6284 Sayılı Kanun’a ısrarla aykırı kararlar verilmesi vb. adımlar, kadının çalışma yaşamında şiddete, cinsel tacize ve mobbing ile karşı karşıya kalmasına sebebiyet vermiştir.”