‘Engelliler için yeni bir yaşamı paradigmamızla mümkün kılabiliriz’

Dünya Engelliler Günü’ne ilişkin değerlendirmelerde bulunan HEDEP Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, “Engelliler için yeni bir yaşamı; paradigmamızı toplumsallaştırarak, engelliler ile çalışarak mümkün kılabiliriz” dedi.

Haber Merkezi- Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (HEDEP) Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, 3 Aralık Dünya Engeliler Günü’ne ilişkin partisinin Genel Merkez binasında basın toplantısı düzenledi. Toplantıda değerlendirmelerde bulunan Tülay Hatimoğulları, HEDEP’in hiçbir ayrım yapmadan tüm insanların adil ve onurlu bir yaşam hakkına sahip olmasını savunduğunu söyledi.

‘Engellilik alanında muhtaçlık ve yardım tartışmalarından çıkılmalı’

Tülay Hatimoğulları, Türkiye’de milyonlarca engellinin, temel yurttaşlık haklarına dahi ulaşamadığını vurgulayarak şunları kaydetti:

“Engelliler Komisyonu’muz aracılığı ile uzun süredir engellilik alanında yoğunlaşan çalışmalar yürütüyoruz. Bu konuya nasıl yaklaştığımızı gösteren, engellilik alanına ilişkin politikalarımızı içeren Engellilik Manifestosunu yayımladık. Kendi alanında önemli bir metin olan bu manifesto, engellilere karşı engelsiz olduğunu düşünenlerin sağlamcı ideolojisini ifşa eden bir metindir. Engellilik alanında herkes için rehber olması amacını da güden manifestomuza herkes ulaşabilir. Tüm kamuoyunu online erişime açık olan bu metni yeniden değerlendirmeye, tartışmaya ve engellilik alanında egemen olan muhtaçlık ve yardım eksenli tartışmalardan çıkmaya davet ediyoruz.”

‘Eşitlikçi bir dil kurmaya çalışıyoruz’

Engellilerin tüm insanlar gibi onurlu bir yaşamın öznesi ve hakça bir düzenin içinde olmak istediğine dikkat çeken Tülay Hatimoğulları, engellilere yönelik ayrımcı, ötekileştirici ve dışlayan hegemonik dilin her yerde olduğuna vurgu yaptı. Tülay Hatimoğulları, “Bu bağlamda önemli bir çalışmamız da ‘İçimizdeki Sağlamcı: Engellilere Yönelik Ayrımcı Tabirler Raporudur’. Yine online erişime açık olan bu raporda bu alanda ayrımcı olan, ötekileştiren egemen dil ifşa ediliyor. Bizler de tüm çalışmalarımızda bu sağlamcı dile düşmeden yeni ve eşitlikçi bir dil kurmaya çalışıyoruz” dedi.

Ancak hem iktidar hem de sivil toplum kuruluşlarının önemli bir bölümünün engelliliği salt sağlıkla, tıbbi bir yaklaşımla ele aldığı eleştirisinde bulunan Tülay Hatimoğulları, “Ama bizler asıl engellilerin sosyo-politik bir yaklaşımla ortaya çıktığını ve ancak bu yolla çözülebileceğini biliyoruz ve farkındayız. Buna yönelik çalışmalar yürütmeye de devam edeceğiz” diye konuştu.

‘Engellilik politik bir meseledir’

“Engellilik politik bir meseledir” diyen Tülay Hatimoğulları, engelli haklarının tümünün insan hakları bağlamında savunulması gerektiğini vurguladı. Tülay Hatimoğulları, “BM’nin engelli haklarına ilişkin sözleşmesi, haklar bağlamında kapsamlı bir çerçeve sunmasına ve Türkiye çekincesiz bir şekilde imzalamış olmasına rağmen, uygulamada sistematik hak ihlalleri ile karşı karşıyayız. Engellilere yönelik şiddet, yoksulluk, kamu hizmetlerinden mahrum bırakma AKP-MHP iktidarının politika tercihlerinin sonuçlarıdır. Bütçe hakkına ilişkin de sıkça söylediğimiz gibi; iktidarların tercihlerinin acı faturalarını halklar ödüyor. Tıpkı engelli yurttaşlara yönelik izledikleri tutumlarda ve cezasızlık politikalarında olduğu gibi” dedi.

‘Şiddet yaptırımsız kalıyor’

Engellilerin şiddet, ölüm ve ağır işkence durumlarında kamuoyuna yansıyabildiğine işaret eden Tülay Hatimoğulları konuşmasının devamında şu değerlendirmelerde bulundu:

“Şiddet yaptırımsız kalıyor. Bu hafta yargının verdiği Sinan Gündoğdu kararı otistik bireylere yönelik şiddetin ne kadar basite indirgendiğini gösteriyor. Şiddet uygulayan kamu görevlisine sadece 2 bin 700 TL para cezası verildi ve konu kapatıldı. Bu şiddetin asıl sorumluları olan amirlere ve siyasi sorumlulara cezasızlık politikası işletiliyor. Geçen hafta Ankara’da otistik bir çocuğun ailesi gürültü bahanesiyle katledildi. Engellilere yönelik önyargılar, eğitimsizlik ve bilinç düzeyi düşüklüğü bu şekilde sistematik yaşam hakkı ihlallerine yol açıyor.

Engellilere yönelik kamu hizmetlerinin geliştirilmesi ve var olan sağlamcı ayrımcılığının azaltılması kapsamlı bir kamu politikası ile mümkündür. Ancak engellilere bütçeden ayrılan pay yüzde 2 bile değildir. Engellilerin istihdam oranı çok düşük olup, zaten az olan yüzde 3 yasal kota bile doldurulmamaktadır. İstihdam kotası nüfusun içindeki oran kadar olmalıdır. Bize göre; bugün nüfusun içinde engellilerin oranı yüzde 10 ise istihdam kotası da yüzde 10 olmalıdır. Engellilerin en önemli sorunları erişilebilirlik ve tüm yurttaşlar gibi yoksulluk ve ekonomik krizle mücadeledir. Fiziki erişilebilirlik sorunları çözülmediğinden milyonlarca engelli bir tür tecrit altında olup ev hapsindedir. Engellilere verilen ödeneklerin miktarı enflasyon karşısında erimiştir.

Partimiz Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi, tüm engellilere en az asgari ücret kadar temel yurttaşlık geliri sağlanması gerektiğini savunuyor. Çünkü mevcut durumda verilen temel ödenekler en temel ihtiyaçları olan temel tıbbi ve medikal ihtiyaçları bile artık karşılayamaz düzeydedir. Engellilerin çok önemli sorunlarından biri de temsildir. Engellilerin medyada, ekonomide, sanatta ve siyasette temsili eksik ve sorunludur. Sağlamcıların egemen olduğu bu alanlarda yeni eşitlikçi bir dille temsil alanları açılmalıdır. Engellilerin yerel ve genel siyasette temsiliyeti bizlerin de daha çok üzerinde durması gereken konulardan biri. Engelliler için yeni bir yaşamı; paradigmamızı toplumsallaştırarak, engelliler ile çalışarak mümkün kılabiliriz. Biz, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi olarak engelli yurttaşlarımızla çalışıyoruz ama bunu daha da büyütmek istiyoruz.”