Emekleyerek girdikleri enkazdan cenazelerini çıkardılar

Depremde anne ve babasını kaybeden Ayfer Küçük’e ebeveynlerini enkazdan çıkartmak için prosedür dayatıldı. Ayfer Küçük ve kardeşlerinin emekleyerek girdikleri enkaz altından anne ve babasını kardeşleriyle birlikte çıkardı.

MEDİNE MAMEDOĞLU

Hatay- Geçtiğimiz 6 Şubat günü Mereş merkezli yaşanan iki büyük depremin üzerinden bir ay geçti. 10 kenti etkileyen binlerce insanın ölümüne milyonlarca insanın göç etmesine neden olan depremin travmaları hala taze. Enkazların yerde olduğu kentlerde kaç kişinin yaşamını yitirdiği net olarak bilinmezken, birçok kentte bina enkazlarından cenaze çıkarılmaya devam ediyor. Bu kentlerin başında gelen ve büyük yıkıma uğrayan Hatay’da ilk günden bu yana değişen hiçbir şey yok.

Birçok mahallesi yıkılan ve hasar almadık evin kalmadığı kentin üzeri tam bir toz bulutuna dönerken, depremden sonra kentten göç edenlerin sayısı ise hayli fazla. Enkaz kaldırma işleminin başladığı kentte çok sayıda kayıp ve kimsesiz cenaze bulunuyor. Cenazelerini çıkarıp toprağa veren yurttaşlar, kendilerini şanslı görüyor. Bir ay geçmesine rağmen cenazelerin halen yerlerde ve enkaz altında olduğunu belirten kent sakinlerinden Ayten Küçük, bütün enkazlar da detaylı çalışma yapılması çağrısında bulundu.

‘Annem ve babamı enkaz altına emekleyerek girip çıkardık’

Depremde anne ve babasını kaybeden Ayten Küçük, cenazelerini kardeşleriyle birlikte emekleyerek girdikleri enkazdan çıkardıklarını söyledi. Cenazeyi çıkarmak için izin almaları gerektiğini söyleyen Ayten Küçük, yaşanan süreçte birçok engelleme ile karşılaştıklarına yer verdi. O gece yaşadıklarını ve unutamadığı hastane görüntüsünü anlatan Ayten Küçük şunları aktardı: “İlk deprem olduğunda indiğimizde baktık merdivenlerimiz yerde. Evden çıktık ama aklım annem ve babamdaydı. Sonra abim bize bakmaya geldiğinde komşumun ayağı kırılmıştı onu hastaneye götürdük ama hastaneye gittiğimizde cenazelerin sokakta olduğunu gördük. Düşünün aradan 15 dakika geçti ya da geçmedi insanlar bu halde hastane dopdoluydu. Maalesef annem ve babam enkaz altında kalmıştı. Allah kimseye bu acıyı yaşatmasın. O gün hiç gün aymadı zaten çok geç güneş doğdu. Güneş doğduktan sonra dört kardeş arka arkaya enkaza girdik. Emekleyerek enkazdan geçtik annemin de babamın da cansız bedenlerini bulduk.”

‘Ölülerimizi bile rahat bırakmadılar’

İlk gün girdikleri enkazda anne ve babasının nerede olduklarını tespit ettiklerini ancak izin alınması şartı nedeniyle abisinin kaymakamlıktan izin almasının ardından ikinci gün cenazelerini çıkardıklarını söyleyen Ayten Küçük yürütülen prosedürü, “Ölülerimizi bile rahat bırakmadılar” sözleriyle özetledi.  Cenazelerini çıkarana kadar her aşamada kendilerine fotoğraf çekilmesi gerektiğinin söylendiğini anlatan Ayten Küçük, definden sonra ise resmi kurumların, “öldüklerini nereden bileceğiz” diyerek anne ve babasının mezarlarını açma girişimlerinde bulunduklarını anlattı.

İzin prosedürü dayatıldı

Ayten Küçük konuşmasının devamında şunlara yer verdi: “Önce izinsiz çıkarmamıza izin vermediler. İlk gün nerde olduklarını öğrendik, içeri girdik oradan çıkarmamız için bizden izin almamız gerektiği söylendi biz bir gün boyunca izin almakla uğraştık. Ertesi sabah ikinci gün burayı balyozla kırıp içeri girdik. Bir yerden annemi diğer yerden de babamı çıkardık. O süreçte bize kimse gelmedi hiçbir şekilde kimse gelmedi sadece biz yaptık. Hatta biz çıkardıktan sonra bizden fotoğraf istediler fotoğraf çektik abim tekrar kaymakamlığın yanına gitti. Sonra gömmek için izin istemek gerekiyormuş sonra abim geri gidip geldi.”

‘Anne ve babamın öldüğünü ispat etmek için iki gün uğraştık’

Ayten Küçük, “Ölülerimizi çıkarıp gömmek için on defa kaymakamlığa gitmek zorunda kaldık. Bizden önce üstünde duvar varken fotoğraf istediler sonra duvarı kaldırdıktan sonra fotoğraf istediler, çıkarıp dışarıya koyduktan sonra ayrı fotoğraf istediler. Sürekli bir problem yaşadık. Ölülerimize bile rahat vermediler. Çıkardıktan sonra bizlere ‘ölü görünmüyorlar’ denildi. Onun için iki üç gün boyunca biz ispat peşine düştük abime mezarı açacağız dediler. Ona ellimizdeki fotoğraflarla çözüm bulduk” diye konuştu.

‘9’uncu günde çıkarılan iki çocuk donarak yaşamlarını yitirdi’

Anne ve babası dışında çok sayıda yakınını kaybettiğini anlatan Ayten Küçük, bu süreçte yaşadıklarını ölene kadar unutamayacaklarını söylüyor. Ayten Küçük sözlerine şöyle devam etti: “Bizler en azından ölülerimizi çıkarabildik, yetişebildik ama maalesef ki yetişilemeyen bir sürü kayıp var. Benim eltimin torunları donarak öldü. Hiç darbe almamış ama 9 gün sonra donarak yaşamlarını yitirmişler. Kuzenimi 9 gün sonra üç parça şeklinde çıkardık. Bu bizim hayatımızda çok büyük bir travma herhalde, onlarla aynı toprağa girene kadar unutulmayacak bir travma. Çocuklarımızın durumu çok kötü, ilk on gün hiçbirimiz uyumadık.”

‘Enkaz altında olan ve çıkarılmayan çok cenaze var’

Bir ay geçmesine rağmen kentte enkaz altında hala çok sayıda cenaze olduğu bilgisini paylaşan Ayten Küçük, son olarak şunları aktardı: “AFAD’dan buraya kimse gelmedi. 15 gün geçtikten sonra savcı geldi eve baktı; sonra çekti gitti. Buralarda ben AFAD’ı görmedim. ‘Gidip bakalım çıkan var mı’ diye soran kimse olmadı. Başvuru çok. Kayıp cenaze çok. Armutlu ve Cumhuriyet mahalleleri ve diğer mahallerin hepsi yok oldu. Şu an enkaz altında daha çıkarılmayan çok cenaze var. Her yerde paylaşım yapılıyor. Aile bireylerinden çok kayıp var. Enkaz kaldırılırken altından, kol ya da bacak çıkarılıyormuş emin olun daha çok cenaze çıkar.”