RÛBARÎN BEKIR

Şehba- Türk devleti ve ona bağlı çetelerin işgal ettiği Kuzey ve Doğu Suriye ve Suriye kentlerinde kadın ve çocuğa yönelik şiddet, tecavüz, kaçırma, katletme, zorla evlendirme ve ölüme sürükleme gibi olaylarda artış yaşandı. 2018 Mart’ından bu yana işgal altında olan Efrin de başta kadınlar olmak üzere halk insanlık suçları ile karşı karşıya.

Efrin Haber 24 sitesinin yayınladığı bilgilere göre; 2023 yılın başından bu yana Efrin’de 4'ü çocuk, 3'ü yaşlı olmak üzere 33'ten fazla kadın kaçırılırken, 6 kadında katledildi. 4'ü çocuk olmak üzere 7 kadına da tecavüz edildi. Basına yansıyan verilerin dışında Efrin’de yaşayan halk tablonun daha vahim olduğunu aktarıyor.

25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü kapsamında ajansımıza değerlendirmede bulunan Efrin- Şehba Meclisi üyesi Zeynep Süleyman, işgal alanlarında özellikle kadınların iradesini yok etmek için şiddete başvurulduğunu belirtti.

‘Türk devleti direnen kadını kendisi için tehdit gördü’

Rojava topraklarında gerçekleşen devrimin bir Kadın Devrimi olduğunu ifade eden Zeynep Süleyman, “Devrim sonrası Rojava’da kadın kurumları ve merkezleri açıldı. Kadınlar burada kendilerini geliştirdiler. Efrin’de de kadınlar birçok kazanım elde etmişti. Türk devleti bu kazanımları kendi faşist politikalarına karşı bir tehdit olarak gördü. Bu yüzden direnen kadını yok etmek istedi ve halada istiyor. Biz kadınlarda faşist zihniyete karşı var gücümüzle mücadele etmeye devam ediyoruz” diye konuştu.

‘Susmak suçları onaylamaktır’

Efrin işgalinin ardından kentin doğasının talan edildiğini ve halkın işkenceye maruz bırakıldığını söyleyen Zeynep Süleyman, tüm dünyanın bu yaşananlara karşı sessizliğini eleştirerek, “Dünyanın ve uluslararası kuruluşların gözü önünde Efrin halkı saldırılara uğradı. Türk işgalcileri işledikleri suçları itirafta ediyor. Ama dünya bu suçlara sessiz kalıyor. Bu da suçları onaylamak anlamındadır” diye vurguladı.

 ‘Türkiye’nin işlediği suçlardan sorumlu tutulması gerekiyor’

Efrin’de yaşayan halktan edindikleri bilgileri aktaran Zeynep Süleyman, şunları ifade etti:

"Efrin'deki akrabalarımızla ve Efrin'deki yerel kaynaklarla yaptığımız görüşmelerde, Efrin’in güvenli bir bölge olmadığını ortaya koyuyorlar. Yaşanan ihlallerden kaynaklı başta kadınlar olmak üzere halk evinden dahi çıkamıyor. Efrin’de kadınlar acı içindedir ve Türk devletinin yaşattığı vahşeti var güçleri ile duyurmaya çalışıyorlar. Kadınların özgürlüğü, kurtuluşu sorunu tüm kadınların sorunudur. İşgal ve şiddeti ortadan kaldırmak için mücadelemizi büyütmeliyiz. Öncelikle Türkiye’nin işlediği suçlardan sorumlu görülmesi gerekiyor.”