Ebru Günay: Kaçmalarına izin vermeyeceğiz

HDP Sözcüsü Ebru Günay, depremle birlikte cinayetlerin AKP iktidarı tarafından adım adım örüldüğünü belirterek “Tek tek hesap soracağız” dedi.

Haber Merkezi- Halkların Demokratik Partisi (HDP) Sözcüsü Ebru Günay, partisinin genel merkezinde Türkiye gündemini değerlendirdi.

Ebru Günay, konuşmasına Demokrasi Partisi (DEP) milletvekillerinin Meclis’ten yaka paça çıkarılarak tutuklanmasının yıldönümü olan 2 Mart 1994 darbesinin yıldönümüne değinerek başladı ve “Bugün hala iktidarın bütün darbeci politikalarına karşı direnmeye devam eden demokratik siyaset geleneğini yarattı DEP’liler. Bu demokratik siyaset geleneği bu darbeci iktidar mutlaka kaybettirecektir” dedi. Ebru Günay, “Darbeci iktidar hala iş başında” sözleriyle hala sokaklara demokratik siyaset ile kendini ifade etmeye çalışan sokağa çıkıp halkın sesini yükseltmeye çalışan siyasi partilere karşı baskı, gözaltı, şiddet ve işkencesinin devam ettiğini dile getirdi.

‘Deprem AKP’nin yalan perdesini yırttı’

Depremin yarattığı yıkıma işaret eden Ebru Günay, Dîlok’ta bir depremzedenin AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a sorduğu “Burası bir sanayi şehri, depreme neden hazırlıksız yakalandık?” sorusunu hatırlatarak şöyle konuştu: 

“Türkiye’nin 20 yıllık AKP iktidarının özeti, o soru sorulduktan sonraki 5 saniyenin içerisine sıkışmış durumdadır. Hukukun askıya alındığı, demokrasiye savaş açıldığı, kolluk kuvvetlerinin şiddet kustuğu, rantın bir politika haline geldiği, hırsızlık, yolsuzluk, mafya-bürokrasi ilişkilerinin ayyuka çıktığı bir Türkiye’nin gölgesinde depremi yaşadık. Aslında adı konulmamış depremler içindeydik zaten. Maraş depremi AKP iktidarının yarattığı yalan perdesini yırtmıştır. Ortaya torpilin, liyakatsizliğin, denetim yetkileri elinden alınmış kurumların, kayyım zihniyetinin çürümüşlüğü yayılmıştır. Her şey çok daha net ortaya çıkmıştır.”

 ‘Cinayetin ortamı adım adım hazırlandı’

1999 Marmara depreminin ardından defalarca uyarı yapıldığını ancak bu uyarıların dikkate alınmadığını ifade eden Ebru Günay, “20 yıllık AKP iktidarı felaketten ders almanın değil, felaketten siyasi ve ticari fırsat çıkarmanın kendileri için önemli olduğunu göstermiştir. Yani daha büyük bir cinayetin ortamı adım adım hazırlandı. On binlerce yurttaş hayatını kaybetti. Türkiye bu deprem felaketine AKP’nin öngörüsüz, tedbirsiz, ihmalkâr, plansız, hukuksuz, sansür tehditleri, rant ve talan politikaları altında yakalanmıştır. Maalesef deprem sürecinde de aynı hukuksuzluk, kuralsızlık, vicdansızlık devam etmiştir” dedi.

Ebru Günay, “AKP Genel Başkanı Erdoğan ve hükümeti helallik isteyeceğine bir an önce istifa etmesi gerekirken, koruma ordusuyla pişkince deprem bölgesine gidiyor, çocuklara para dağıtıyor, tehdit üstüne tehdit yağdırıp, sıcak ve konforlu Saray’ına geri dönüyor” derken hükümetin istifasını istedi.

‘Devlet yoktu ama dayanışma vardı’

HDP Sözcüsü Ebru Günay konuşmasına şöyle devam etti:

“İlk günden itibaren deprem sahasında olan biri olarak bunları çok net olarak söyleyebilirim. Devlet yoktu, hükümet yoktu, AFAD yoktu, Kızılay yoktu. Kızılay belki de sattığı çadırların parasını saymak ile meşguldü. Ama halk vardı, dayanışma vardı. Ele ele verme, omuz omuza durma vardı. Ve bizler, gönüllülerle beraber hep oradaydık. Depremin ilk gününden itibaren Emek ve Özgürlük İttifakı bileşenleri olarak da her yerdeydik. Engellemelere rağmen her köye gittik, her bir yurttaşa dayanışma elimizi uzattık. HDP olarak, depremin olduğu ilk andan itibaren merkezi düzeyde ve yerellerde kurduğumuz koordinasyon merkezlerimiz ile birlikte 24 saat aralıksız çalıştık, çalışmaya devam ediyoruz.”

’24 saat çalışıyoruz’

HDP’nin deprem sonrası engellemelere rağmen sürdürdüğü çalışmaları aktaran Ebru Günay, “Şu an sahada 6 bine yakın gönüllümüzle 24 saat çalışıyoruz. Deprem bölgesindeki tüm muhtarlarımızı aradık, dertlerini dinledik, ihtiyaçlarını temin etmeye çalıştık. ‘Aileleri Buluşturuyoruz’ kampanyasıyla deprem sonrası maddi zorluk çekecek olan ailelerle dayanışmak isteyen yurttaşları bir araya getirmeyi amaçladık. Bu kampanyamız halkın dayanışma coşkusuyla, halkın dayanışma ruhuyla da sürüyor. Gençlik Meclisimiz ‘Yaşam Zinciri’ kampanyasıyla tüm alanlarda depremzedelerle dayanışmaya devam ediyor. Kadın Meclisimiz de 8 Mart haftasında mor TIR’larla ‘Yalnız değil, birlikteyiz!’ diyerek yollara çıkmaya hazırlanıyor” diye konuştu.

‘Kayyum dayanışma ve örgütlenmeye bir saldırı’

Her zaman yerinden yönetimden yana olduklarını belirten Ebru Günay, kayyumın dayanışmaya ve örgütlenmeye karşı bir saldırı olduğunu söyledi ve “Merkezin soğuk, bürokratik, insan dışı davranışlarını reddediyoruz. Tek adam rejimi, tekçi sistem asrın ihmalini doğurmuştur. Biz topluma dayalı bir belediyecilik diyoruz. Biz kendi mahallesinde, kendi şehrinde kendisine hızlıca koşabilecek, örgütlenmeler istiyoruz. Bu yaşamla ilgili bir meseledir. Bu iktidar yaşama düşmandır. Çünkü depremle ilgilenmediği gibi, deprem boyunca da savaş siyasetini sürdürdü” dedi.

Ebru Günay, bu süreçte devletin yardım yapmak yerine bomba atmakla, sınır dışında savaş siyasetini sürdürmekle meşgul olduğunu dile getirdi.

‘Kaçmalarına izin vermeyeceğiz’

Ebru Günay, konuşmasında şunları ifade etti:

“Evleri yıkılan halka harçlık dağıtan, depremzedeleri azarlayan bu iktidara düşen tek şey kaldı, o da pılını pırtını toplayıp gitmek. Acilen tüm görevlerinden istifa etmek.

Bizler bu toplu cinayetin hesabını sormadan kaçmalarına asla izin vermeyeceğiz. Kaçamazlar, bu insanlık suçundan asla kurtulamazlar. Oraya AFAD ekiplerini zamanında göndermeyenlerden, insanlar enkaz altındayken internet erişimini kesenlerden, halklarımız ‘çadır’ diye bas bas bağırırken çadır satanlardan tek tek hesap soracağız, kimsenin bundan şüphesi olmasın.”