‘İran’da öğrenciler hükümet eli ile zehirleniyor’
Çocuk Hakları Aktivisti Parvin Azad, İran’da zehirlenen öğrenci sayısının açıklananın çok üstünde olduğunu söyleyerek sistemin değişmesi için herkesin sokak eylemlerine devam etmesi gerektiğine işaret etti.
ŞAHLA MOHAMMADİ
Haber Merkezi- İran’da Kasım ayından bu yana kız liselerinde öğrenciler zehirleniyor. Peş peşe yaşanan zehirlenme olaylarıyla öğrencilerin okuldan uzaklaştırılmasının hedeflendiği belirtiliyor. Bazı açıklamalara göre şimdiye kadar 900 öğrenci zehirlendi ama rakamların çok daha fazla olduğunu düşünenler var.
Çocuk Hakları Aktivisti Parvin Azad, zincirleme zehirlenme olaylarına ilişkin ajansımıza konuştu.
‘Halkın devlete güveni kalmadı’
Parvin Azad, “Zehirlenme nedeniyle 11 yaşındaki Atefeh Rezaei adındaki öğrenci Kum’da yaşamını yitirdi. Aileye tehditle çocuğun hastalığından kaynaklı yaşamını yitirdiği söyletildi. Hükümet bu tür yöntemlerle iktidarını sürdürmeye çalışıyorlar” dedi. Halkın hükümete olan güvenini yitirdiğini belirten Parvin Azad, “Jîna Mahsa Amînî’nin ölümün nedeninin de hastalık olduğunu ileri sürmüşlerdi. Zehirlenme olayında da hükümet aynı şeyi yapıyor. Bu konularda halkın devlete güveni kalmadı. Devlet istatistiklerine göre 900 öğrenci zehirlenmiş ama bu sayının çok daha fazla olduğunu düşünüyoruz” şeklinde konuştu.
‘Öğrenciler hükümetin bilgisiyle zehirleniyor’
“Bu suçların asıl faili hükümettir” diyen Parvin Azad, İran Sağlık Bakanı'nın “Bu zehirlenmeye bir tür hafif zehir neden oldu ve bu bakanlığın görev ve yetkisi dahilinde değil” açıklamasına işaret ederek sorumluluktan kaçtığını söyledi. Hükümetin öğrencileri sokaktan çekmek için bu senaryoyu devreye soktuğunu ifade eden Parvin Azad, “Kız öğrenciler zorunlu başörtüsüne karşı çıkarak diktatörlüğe ölüm sloganları attılar. Okullarda Humeyni ve Hamaney'in resimlerini yırttılar. Zorunlu başörtülerini çıkarıp hükümetin ayrımcılık yapmamasını istediler. Rejim yapılacak protestolardan korkuyor. Bu yüzden kimi çetelere yeşil ışık yakılıyor. Kız öğrencileri bir daha protesto yapmasınlar diye zehirleniyor” dedi.
Parvin Azad, konuşmasına şöyle devam etti:
“Jin, Jiyan, Azadî” devriminde, hükümete karşı protesto güçleri öğrencilerdi. Zehirlenmeler nedeniyle hükümet çok baskı altında. Hükümet bu zehirlenmelerin ‘Milenyumcuların ve Vilayetin adanmışları’ örgütlerinin işi olduğunu belirtiyor. Ancak bu iş hükümetin eli ile yapılıyor. Sarina Ismailzadeh ve Nika'nın öldürülmesi bu protestoları durdurmadı. Birçok insanı kaçırıp cesetlerini çöllere attılar. Hükümet hapishanelerde birçok insanı uyuşturucuyla öldürdü. Birçok insan psikolojik baskı nedeniyle intihar etti. Bunlar hükümetin halkın protestolarını engellemek için işlediği suçlar arasında yer alıyor. Gelecek bu gençlerin ellerindedir ve bu nedenle iktidar onları hedefe alıyor. Ancak onlar iktidarı her şekilde devirmenin peşindedirler.”
‘Protestolar sürmeli’
Parvin Azad, “Öğrenci eylemlerinin yanı sıra öğretmenler de eylemlere katılarak okullardaki güvenlik eksikliğini protesto ederek valiliklerin ve eğitimin önüne geçmelidir. Uzun vadede bu sistem sokak gösterileriyle değiştirilebilir ve insancıl bir sistem kurulabilir. Aksi takdirde daha fazla hükümet suçuna tanık oluruz” diyerek konuşmasını sonlandırdı.