RONAHÎ NÛDA

Qamişlo- Ortadoğu ülkelerinde son dönemlerde kadına yönelik katliam ve şiddet oranlarında artış yaşanıyor. Kadınların şiddete karşı mücadelesi küreselleşirken, yaşamın her alanında eylemleriyle varlık mücadelesini yükseltiyor.

Kongra Star Sözcüsü Rihan Loqo, artan kadına yönelik şiddetin karşısında küreselleşen kadın mücadelesinin daha da büyütülmesi gerektiğini vurguladı.

‘21’inci yüzyıl kadınların yüzyılıdır’

21’inci yüzyılın kadınların özgürlük yüzyılı olduğunu söyleyen Rihan Loqo, "Küresel kadın mücadelesinden söz edildiğinde bu mücadele birbirinden ayrı değildir. Bu nedenle Önder Apo, 21’inci yüzyılı kadın özgürlük yüzyılı olarak belirlemiştir. Devrimler, kadınların öncülüğünde inşa ediliyor. Son yüzyılda tüm Kürdistan'da, Ortadoğu'da ve dünyada iktidar ve ataerkinin kadınlara karşı büyük bir savaş yürüttüğünü gördük. Tarihten günümüze kadınlar, özgürlükleri için eşi benzeri olmayan bir mücadele vermişler ve bu mücadele günümüzde de devam etmektedir” dedi. 

‘Devrim kadınların eliyle inşa edildi’

Yıllar geçtikçe kadınların büyük adımlar atarak, mücadeleyi yükselttiğine dikkat çeken Rihan Loqo, “Özellikle Kuzey ve Doğu Suriye’de Kürt kadınlarının mücadelesiyle büyük mesafe katedildi ve devrim içinde devrim yapıldı. Mücadele, direniş, bilim ve savunma düzeyi her geçen gün büyüyerek Kürdistan'a, Ortadoğu'ya ve dünyaya ses verdi. Bugün Kürt kadınlarının, Arapların, Suriyelilerin, Çerkezlerin, Türkmenlerin ve Ermenilerin öncülüğünde tek tutum ve bakış açısıyla kadın özgürlüğü mücadelesini büyütüyor, kadın birlikteliğiyle örgütlenmelerini inşa ediyorlar” şeklinde konuştu.

‘Kadın iradesi kırılmak isteniyor’

Rihan Loqo, kadınlara yönelik saldırılara işaret ederek konuşmasına şöyle devam etti: "Kadın mücadelesinin seviyesi yükseldikçe, mücadeleye yönelik saldırılar da artıyor. Kadın kimliğine karşı büyük bir savaş vermek isteyen ataerkil bilinç, kadının iradesini ve varlığını ortadan kaldırmak ve zayıflatmak istiyor. Bugün kadınlar kendilerini, eşlerini, ailelerini, çocuklarını bu tutumlara karşı eğitiyor."

‘İşgal altındaki topraklarda taciz, tecavüz, katliam yaşanıyor’

Türk devletinin Efrîn'de kadınlara ve topluma yönelik ihlallerine değinen Rihan Loqo, "Efrîn, Bab, Cerablus, Ezaz, Girê Spî, Serêkanîyê gibi Türk devletinin işgali altındaki bölgelerde her gün kadına yönelik saldırılar ve şiddet yaşanıyor. Bu nedenle işgal altındaki topraklarda taciz, darp, insan kaçırma, çocuk yaşta evlendirme, şiddet, saldırılar ve katliamlar yaşanıyor. Erkek egemen zihniyeti bu topraklarda kalıcılaştırmak istiyorlar. Özgür kadının iradesini zayıflatmak ve kadına tecavüz politikasını yaymayı amaçlıyorlar. Geçtiğimiz günlerde Efrîn'de yaşları 10-14 arasında değişen iki çocuk Türk çeteleri tarafından cinsel saldırıya uğradı. Ayrıca çeteler tarafından küçük bir çocuk kaçırıldı. Bu saldırılar Efrîn'deki kadınlarımıza ve ailelerimize yönelik her gün gerçekleştirilmektedir” dedi.

‘Kadın düşmanı politikaları kabul etmiyoruz’

Kadınların korunmasına yönelik uluslararası sözleşmelerin olduğunu ifade eden Rihan Loqo, sözlerini şöyle sürdürdü: “Kadınlar olarak Türk devletinin kadın düşmanı politikalarını kınıyor ve kabul etmediğimizi belirtiyoruz. Türk devleti bir işgal gerçekleştirdi ve sistematik olarak kadınlara, çocuklara ve ailelere saldırmaya devam ediyor. Biz bu yaşananları kabul etmiyoruz ve gözlerimizi bu gerçeklere kapatmıyoruz. Türk devleti devrim gününden bu yana saldırılarını durdurmadı. Türk devleti, devrimimizin dünyaya örnek olmaması için Kürtlere yönelik tüm kirli saldırılarını yürütüyor. Kuzey ve Doğu Suriye kadınlarının tüm saldırılara karşı direndiğini görünce işgal altındaki bölgelerde saldırılarını artırdı. Çok kirli bir politika ile kadın ve çocuklara yönelik şiddet ve saldırılar yürütüyorlar. Kadının iradesini kırmak için ellerinden geleni yapıyorlar."

Kadınların yüzyılı

Demokratik Ulus Sistemi’nin örgütlü ve çok kültürlü bir toplumun göstergesi olduğunu söyleyen Rihan Loqo, "Demokratik Ulus kapsamında eğitimi almış ve kimliğini oluşturmuş bir kadın asla Türk devlet sisteminin ve çetelerinin etkisi altına girmez. 21’inci yüzyıldayız ve bu yüzyılda kadınlar devrimler yapıyor ve toplumu yönetiyor. Bugün ‘Jin, jiyan, azadî’ sloganıyla tüm dünyaya yayılmıştır. Bu yüzyıl, kadınların damgasını vurduğu demokratik, adil ve eşit bir şekilde yürütülecektir. Kadınlar işgal, iktidar ve ataerkil sisteme hayır diyecektir" diye belirtti.

‘Özgürlükleri için savaşan kadınlar hedef alınıyor’

Kadınlara yönelik saldırıların sadece Kuzey ve Doğu Suriye’de yaşanmadığını belirten Rihan Loqo, kadına yönelik şiddetin Ortadoğu ve dünya düzeyinde yaşandığını ifade etti. Rihan Loqo, "Bütün dünyada görüyoruz ki şiddet var. Tunus, Afganistan, Filistin, Kuzey Kürdistan ve Türkiye, İran ve Doğu Kürdistan, Güney Kürdistan gibi ülkelerde kadınlar şiddete maruz kalıyor. Dünyada büyük ses getiren kadın bilimine karşı saldırılar var. Kendi zihniyetlerine göre bir kadın profili yaratmak istiyorlar. Tunus'ta, Afganistan'da, Filistin'de özgürlükleri için savaşan kadınlar katlediliyor. Yine Afganistan'da kadın mücadelesi devam ediyor ama ataerkil politikayla ve din adı altında kadınlara erk yasalar dayatılıyor. Bunları DAİŞ çeteleri kadar tehlikeli görüyoruz. Kadınların mücadelesi birbirinden ayrılmıyor, aynı zamanda mevcut saldırılar da birbirinden ayrılmıyor, aynı politika kadınlara yönelik yürütülüyor” diye kaydetti.

‘Dünyayı kadın gücüyle inşa edelim’

Uluslararası kadın kurum ve kuruluşlarına birlik ve beraberlikle faşizme son verme çağrısında bulunan Rihan Loqo, sözlerini şöyle tamamladı: "Kadınların başkaldırması demek yaşamın yeniden yaratılması ve özgür bir yaşam demektir. Kadınlar ataerkil otorite ve düzene başkaldırıyor. Kürdistan'da ve Ortadoğu'da büyük bir kadın mücadelesi var. Tüm kadın kurum ve kuruluşlarını birlik, beraberlik ve kadın sevgisiyle sahip çıkmaya ve iktidar sistemine son vermeye çağırıyoruz. Kürdistan'ı, Ortadoğu'yu ve dünyayı kadın gücüyle inşa edelim. Büyük bir mücadele verdik. Demokratik bir Kürdistan ve Ortadoğu'yu inşa etmeyi başaracağız."