Dijital şiddete karşı toplumsal farkındalık geliştirilmeli

Dijital şiddete karşı gerekli önlemlerin alınması gerektiğini belirten Omnia Al-Maliki, artan dijital şiddete karşı toplumsal farkındalığın oluşturulmasının da şart olduğunu söyledi.

ASMAA FATHI

Kahire- Teknolojinin gelişimiyle birlikte kadınların son yıllarda maruz kaldığı şiddet türlerinden biri de dijital şiddet. Dijital şiddetten kaynaklı yaşanan ihlallere ilişkinde devlet yetkilileri gerekli önlemleri almıyor ya da yetersiz kalıyor.

Kendisini Semira Adel ismiyle tanıtan genç kadın dijital şiddet mağdurlarından biri. Üniversitedeki bir arkadaşı tarafından dijital şiddete maruz kaldığını söyleyen Semira Adel, “Gördüğüm şey karşısında şok oldum. Benim resimlerimi montajlamış. Onunla buluşmam için bana baskı yaptı. Olanları babama anlatmaya karar verdim. Genel olarak dijital gelişimin boyutlarını bildiği için babam bana güvendi. Olayın ayrıntılarını üniversite yönetimine anlattık ve gerekli önlemler alındı” dedi.

Kadınlar sömürülüyor

Semira Adel, maruz kaldığı şantajı ailesine anlattı ancak bu cesareti bulamayan birçok genç kadın var. Bu konuda çalışma yürüten Omnia Al-Maliki, dijital araçların giderek korkutucu hale geldiğini söyledi. Omnia Al-Maliki, modern teknolojilerin daha geniş ölçekte ve daha gelişmiş araçlarla iş birliği ve iletişim için geniş ufuklar açtığını ancak aynı zamanda erkeklerin kadınları sömürmelerini, şantaj yapmalarını ve içlerine sızmalarını kolaylaştıran bir korku ortamı da yaratıldığını anlattı.

‘Yarattığı korku büyüyor’

Kadınların kimlik bilgileri, fotoğraflarının ve hayatlarına ait verilerin çalındığını kaydeden Omnia Al-Maliki, “Bazı kadınlar düzenlenen sahte videoların gerçekle ayırt edilemeyecek kadar gerçekçi hazırlandığını söylüyor. Özellikle merkezden uzak köy ve kentlerde dijital okur-yazarlığın yaygınlaşması ve teknolojik gelişmenin yarattığı korku her geçen gün daha da artıyor. Örneğin teknolojiden pek anlamayan birbirinin hikayesiyle karşılaştım. Fabrikada çalışan kadın bir yöneticinin baskılarıyla karşılaşıyor. Bu yönetici, fabrika işçisi kadına kendi çıkarları doğrultusunda uzun süre baskı yapmaya çalışmış, onun sınırlarını ve haklarını ihlal etmiş. Yönetici teknolojiden yararlanarak kadının fotoğraflarından montajlama yöntemiyle bir video hazırlamış. Kadın korkudan yöneticinin isteklerini kabul etmek zorunda bırakılmış” diyerek, dijital şiddet vakalarından bir örnek paylaştı.

‘Mekanizmalar oluşturulmalı’

Toplumsal farkındalığın olmaması nedeniyle ailelerin durumdan haberdar olmadığını dile getiren Omnia Al-Maliki, "Bir erkek, kız kardeşinin, eşinin veya kızının bir videosunu veya fotoğrafını görürse, bunu incelemez ya da kıza zarar vermek amacıyla uydurulduğunu düşünmez. O yüzden dijital şiddete maruz kalan kız çocukları ve genç kadınlar, damgalanma korkusuyla şantajcının isteklerini kabul eder ve bundan sonra sömürmeye başlarlar. Konu gerçekten çok karmaşık ve ilgili makamların müdahalesinin olması gerekiyor. Kadınları bu özel alanlarını ihlal eden bu modern araçlardan koruyacak mekanizmaların oluşturulması önemli” dedi.

‘Damgalanmak korkusuyla sessiz kalıyorlar’

Omnia Al-Maliki, kadınların karşılaşabileceği en büyük zorluğun toplumsal ön yargılar olduğunu vurguladı ve sözlerine şöyle devam etti: “Kadınlar mağdur olsalar bile maruz kaldıkları ihlalleri açıklamaktan korkmalarına yol açıyor. Birçok kadın damgalanma korkusuyla sessiz kalıyor ve bu tür ihlalleri bildirmiyor. Dijital ortamda yaşanan ihlalleri azaltmak için toplumsal farkındalığın artırılması gerekiyor. Bu tür çetrefilli konularda en etkili mekanizma, elektronik şiddet ve şantajla mücadele eden yasaları harekete geçirmektir. Suçlular hakkında caydırıcı cezaların verilmesi gerekiyor. Kadınların şikayetlerini alan ister polis departmanları, ister diğer ilgili devlet kurumları bünyesinde olsun, onları nitelendirmek ve siber şiddet olaylarını bildiren kadınları suçlamadan, damgalamadan veya mantıklarıyla çelişen sorular sormadan desteklemek için eğitim görmeleri gerekiyor.”

‘Farkındalık çalışması yapılmalı’

Ulusal konseylerin, modern teknolojilerin tehlikeleri, dijital şiddete maruz kalanların ilgili yerlere şikayetlerde bulunmaları vb. konular hakkında kamuoyunu bilinçlendirme görevinin olduğunu kaydeden Omnia Al-Maliki, sivil toplumun ve özellikle kadınların, şehir merkezlerinden uzak yerlerde kamusal erişim alanları yaratma konusunda en yetenekli kişiler olduklarını dile getirdi. Omnia Al-Maliki, “Sivil toplum örgütleri ve kadınlar, dijital şiddete karşı farkındalık çalışmaları yürütebilir. Ortaya çıkan ihlallerle baş etme yolları konusunda farkındalık planları geliştirmek gerekiyor” ifadelerinde bulundu.