Gazzeli hak savunucusu: İran’da değişim çok yakın

İran ve Rojhilat Kurdistan’ında devam eden ‘Jin jiyan azadi’ ayaklanmasının yıldönümüne ilişkin konuşan kadın hakları savunucusu Islah Hasanieh, “İran’da rönesans süreci çok yakın” dedi.

RAFIF ESLEEM

Gazze- İran’ın başkenti Tahran’da 22 yaşındaki Jina Mahsa Amini, 16 Eylül 2022 tarihinde ‘ahlak polisleri’ tarafından ‘başörtüsünü düzgün takmadığı’ gerekçesiyle işkenceyle katledildi. Jina Mahsa Amini’nin katledilmesinin ardından kadın öncülüğünde ‘jin jiyan azadi’ felsefesi ile başlayan ayaklanmaların birinci yılına sayılı günler kalırken, ayaklanmayı ve kadınların mücadelesini Kadın Araştırma, Hukuki Danışma ve Koruma Merkezi Direktörü Islah Hasanieh, değerlendirdi.

İran’da kadın haklarının ihlal edildiğini ve ülkenin yönetiminin erkek kontrolünde olduğunu söyleyen Islah Hasanieh, “Kadınlar sosyal, siyasal ve ekonomik haklardan yoksun bırakılıyor. Çeşitli Arap ülkelerinde kadınların devrimlere öncülük ettiğini biliyoruz ve İranlı kadınlarda zulme maruz kaldığı bir dönemde bir halk ayaklanmasının başlatılmasına öncülük etti. Protestolar otoriter rejimlere mesajların iletilmesinde meşru bir yoldur. Protestoculara saygı duyulmalı, anlaşmalara uygun olarak davranılmalı ve talepleri dikkate alınmalıdır” şeklinde konuştu.

‘Korkuyla haklar ellerinden alınıyor’

Akademik uzmanlıklar ve çeşitli mesleklere ‘erkek işi’ olarak bakıldığına dikkat çeken Islah Hasanieh, sözlerine şöyle devam etti: “Bu bakış açısından vazgeçilmelidir. Kadınlar hukukçu, mühendislik, nükleer bilimler ve uzay gibi çeşitli alanlarla yeteneklerini kanıtlamışlardır. İran'da kadınlar her zaman ülkenin siyasi statüsüne tabi oldu. Örneğin cumhurbaşkanı kadın haklarının uygulanmasıyla ilgileniyorsa, onlara gelişme ve ilerleme fırsatı veriyorsa bunun karşılığında da iktidara gelebiliyor. Ancak bugün bakıldığında okullarda kız öğrencilerin zehirlenmesi insanlık dışı bir davranıştır. Kadınlar ve kız çocukları korkutularak, bir kriz yaratılarak hakları elinden alınmaya, kısıtlanmaya çalışılıyor.”

‘Uluslararası sözleşmeler uygulanmıyor’

İran’da kız çocukları ve kadınları katlederek amacına ulaşmayı hedefleyen bir sistem olduğunu söyleyen Islah Hasanieh, “İran'da kadınları terörize ediyorlar ve zorunlu başörtü kuralı adı altında kadınları baskı altına almanın hesaplarını yapıyorlar. Uluslararası sözleşmeler uygulanmıyor ve yaşananlar bizi eski insanlık çağına götürüyor. Zulüm neden hep kadınlar üzerinden yürütülüyor? Zayıf oldukları için mi, yoksa kendileriyle yüzleşemedikleri için mi? İran hükümeti, uluslararası sözleşmeleri imzaladı ancak sözleşmeyi uygulamadı ve bunun içinde yaptırımlara tabi tutuluyor” ifadelerinde bulundu. 

‘İran’da rönesans süreci çok yakın’

İranlı kadınların ülkelerini temsil etmek için uluslararası yarışmalara başörtüsüz katılmaları halinde ülkelerine alınmadığını ve göç etmek zorunda kaldıklarını hatırlatan Islah Hasanieh, bu durumun devam etmesinin ülkenin kadınlardan boşaltılmasına yol açacağını vurguladı. Islah Hasanieh, “Devletin dayattığı ağır koşullar altında yaşayan kadınlar taciz, gözaltı, şiddet, baskı altında yaşam sürdürüyor. İranlı kadınların devrimlerini sürdürmeleri, yakın zamanda özgürlüklerinin bir başlangıcı olarak kabul ediliyor. Tüm kurtuluş hareketleri kadınların önderlik ettiği devrimlerden sonra ortaya çıkıyor. 8 Mart’ta bunlardan biridir. Kadınları karar alma pozisyonlarına getiren şey taleplerinde ısrarcı olmalarıdır. Kendilerine görev verildiğinde ülkeleri için önemli katkılarda bulunmuşlardır. Ve şunu söylemek istiyorum; İran’da rönesans süreci çok yakın” sözlerine dikkat çekti.