Avukat Beşîra Cemal Dîn: Tecride karşı harekete geçin

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan üzerindeki ağırlaştırılmış tecride dikkat çeken Kuzey ve Doğu Suriye Avukatlar Birliği Genel Eşbaşkanı Beşîra Cemal Dîn, insan hakları kuruluşlarına “tecride karşı harekete geç” çağrısında bulundu.

RONÎDA HACÎ

Hesekê –  İmralı F Tipi Kapalı Cezaevi'nde ağırlaştırılmış tecrit altında tutulan Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’dan 25 Mart 2021'den bu yana haber alınamıyor. Abdullah Öcalan'ın avukatlarından Rezan Sarıca ve Newroz Uysal, açlık grevleri sonucunda müvekkilleriyle 8 yıl aradan sonra 2-22 Mayıs, 12-18 Haziran ve 7 Ağustos 2019 tarihlerinde görüşebilmişti. 27 Temmuz 2011’den bu yana bu beş görüşme dışında avukat yasağı sürüyor. Abdullah Öcalan, telefonla görüş hakkından ilk kez 27 Nisan 2020 tarihinde yararlanmış ve görüşme yarıda kesilmişti. Dijital medyada yer alan can güvenliğine ilişkin kimi iddiaların ardından kamuoyunda kaygıların büyümesi üzerine 25 Mart 2021’de kardeşi Mehmet Öcalan ile yeniden bir telefon görüşmesi gerçekleştirmişti. Yarıda kesilen bu telefon görüşmesinin ardından Abdullah Öcalan, ailesiyle görüştürülmedi. 20 aydır Abdullah Öcalan’dan herhangi bir haber alınamıyor. Tecrit koşulları her geçen gün daha da derinleştiriliyor. Avrupa Konseyi İşkencenin Önlenmesi Komitesi (CPT) heyeti, 20-29 Eylül tarihleri arasında Türkiye’ye gerçekleştirdiği ziyarette İmralı’ya gittiği yönünde bir açıklamada bulunmuştu. Ancak Asrın Hukuk Bürosu avukatları İmralı’da Abdullah Öcalan'ın CPT ile görüşmediği duyumuna sahip olduklarını belirtti. Kuzey ve Doğu Suriye Avukatlar Birliği Genel Eşbaşkanı Beşîra Cemal Dîn, Abdullah Öcalan üzerindeki ağırlaştırılmış tecridi değerlendirdi.

‘Yaşam hakkı insanın en doğal hakkıdır’

Abdullah Öcalan'a yönelik tecridin insanlık suçu olduğunu belirten Beşîra Cemal Dîn, yaşam hakkının insanın en doğal hakkı olduğunu ve yasaların da bu hakkı koruması gerektiğini belirtti. Olağanüstü durumlarda bile bu hakkın durdurulamayacağını söyleyen Beşîra Cemal Dîn, “Kürt sorununun çözümü demek Ortadoğu sorununu çözmek anlamına gelir. Sayın Öcalan, devrimin başlangıcından bu yana sorunların barışçıl ve demokratik bir şekilde çözülmesi çağrısında bulunuyor” dedi.

‘Demokratik sistemi istemeyenler tecridi derinleştiriyor’

Barışçıl bir çözüm olması halinde Ortadoğu’da önemli gelişmelerin de olacağını kaydeden Beşîra Cemal Dîn, “Ancak ulus devletlerin dayattığı siyaset nedeniyle Ortadoğu birçok sorunla karşı karşıyadır. Bu siyasete karşı Demokratik Ulus sistemi inşa edildi. Türk devleti, hegemonik devletler ve ulus-devlet sistemleri, halkları inkar etme ve çatışma yaratma üzerinden kendini var ediyor. Demokratik sistemi kendi egemenliklerine yönelik bir tehdit olarak görüyor. Bu yüzden tecridi derinleştiriyor” belirlemelerinde bulundu.

‘Tecridi kadınlar kıracak’

Kadınların direniş ruhu ve “Jin, jiyan, azadî” felsefesiyle Abdullah Öcalan üzerindeki tecridi kıracaklarını vurgulayan Beşîra Ceman Dîn, “Önder Abdullah Öcalan’a uygulanan tecrit insanlık suçudur. Devlet, tecrit ile tüm kadınların sesini kısmak, kadın çalışmalarına ve örgütlenmelerini sonlandırmak istiyor. Çünkü Sayın Öcalan tüm mücadelelerinde kadınlara büyük değer ve emek veriyor. Tecrit ile kadın çalışmalarını zayıflatmak istiyorlar. Ancak tam tersine kadınlar Önderlerine sahip çıkıyor ve tecridi kıracaklardır. Önder Öcalan'ın düşünceleri tüm kadınlar için Ortadoğu halkları için barışının anahtarıdır” ifadelerini kullandı.

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması için hukuk ve insan hakları kuruluşlarına seslenen Beşîra Cemal Dîn, tecride karşı seslerini yükseltmelerini istedi.