'Önder Öcalan kadın hareketleri arasında birlik sağladı’

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a dönük uluslararası komplonun üzerinden 24 yıl geçmesine rağmen kadınlara ilişkin düşünce ve felsefeleri geniş kitlelere yayılıyor. Özgürlük, demokrasi eşitlik felsefesi, Kuzey ve Doğu Suriye'yede ve İran'daki kadın devri

CAROLÎNE BAZZÎ

Beyrut– Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a yönelik 15 Şubat 1999’da gerçekleştirilen uluslararası komplo 25’inci yılına giriyor. Yıllardır ağır tecrit koşulları altında tutulan Abdullah Öcalan, düşünce ve felsefesiyle başta kadınlar olmak üzere birçok topluma yol gösterici olmaya devam ediyor. Nûn İnisiyatifi Sözcüsü Sawsan Şoman, konuya ilişkin ajansımıza konuştu.

‘Bir an önce tecrit kaldırılmalı’

Nûn İnisiyatifi aracılığıyla Abdullah Öcalan’ın düşüncelerini Lübnan’da yaymaya ve kadınları yasal ve toplumsal hakları konusunda bilinçlendirmeye çalıştıklarını ifade eden Nûn İnisiyatifi Sözcüsü Sawsan Şoman, Abdullah Öcalan'ın fikirlerinin tüm kadın ve halklar için özgürlük yolu olduğunu ve bir an önce Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması gerektiğine işaret etti.

‘Eşitliğe dayalı özel sistem kurdu’

Komplonun Türk devleti ve dünyadaki hegemonik güçlerin işbirliğiyle gerçekleştiğini belirten Sawsan Şoman, komplonun Kürtler ve genel olarak tüm Ortadoğu bölgesini olumsuz etkilediğini dile getirdi. Abdullah Öcalan'ın felsefesinin, demokrasi ve halkların eşitliği üzerine bir felsefe ve düşünce olduğunu belirten Sawsan Şoman, “Büyük devletler, halkların özgürlük ve eşitlik talebi fikrini, kimliklerini, ırklarını ve tüm halklar arasında özgür ve barış içinde bir arada yaşama fikrini yok etmek istedi. Önder Öcalan'ın tutuklanmasındaki amaç Ortadoğu'yu savaşın merkezine çevirmekti. Bu, günümüzde de kendini gösteriyor. Önder Öcalan'ın fikirleri toplumsal fikirlerdir. Demokrasiyi temel alarak pek çok prensip ortaya koymuştur. Sosyalist sistemin olumlu yanlarını seçmiş, olumsuzluklarından ise kaçınmıştır. İki cins arasında, insanlar ve halklar arasında eşitliğe dayalı özel bir sistem kurdu. Bu düşünce ve fikirler Demokratik uygarlık manifestosu adlı 5 ciltlik eserlerde toplanmış ve tutuklanmasından sonra ortaya çıkmıştır” dedi.

‘İnisiyatifler aktifleşti’

Sawsan Şoman Abdullah Öcalan'ın fikirlerini yaymak için bir çok çalışma yaptıklarını kaydederek, “Bu düşünce kadınlar için güçlü bir zemindi. Hegemonik güçler Önder Öcalan’ı tutuklayarak düşüncelerinin yaygınlaşmasının önüne geçmek istediler. Ancak buna karşı dostları, sevenleri düşüncelerini daha da yaygınlaştırdı. Önder Öcalan’ın yakalanmasının ardından düşünce ve felsefesini yaygınlaştıran özelikle kadın inisiyatifleri daha da aktifleşti. Feminist olan Nûn İnisiyatifi olarak entelektüel oturumlar veya aylık seminerlerle farkındalık yaratmaya, Önder Öcalan'ın düşüncelerini ve bu felsefenin ilkelerini yorumlamaya çalışıyoruz” diye konuştu.

Kadın hareketini etkiledi

Abdullah Öcalan’ın özellikle kadınlar olmak üzere Ortadoğu'ya yönelik etkisinden söz eden Sewsan Şoman, “Önder Öcalan’ın düşünceleri feminist hareket ve özgürlük hareketlerini etkiledi. Örneğin Kürt kadını Jîna Amînî’nin katledilmesinin ardından ‘Jin, jiyan, azadî’ sloganıyla ayaklanma başladı. Bu konuda uluslararası bir destek vardı ve bu, tüm feministlerin güçlü özgürleşme iradesinin arkasında ne olduğu fikrini bilmek istemelerine neden oldu. Pek çok kadın bu fikri tanımaya çalıştı, bilgileri arttıkça kalplerindeki devrim duyguları da artdı” ifadelerini kullandı.

‘Lübnan’da yaygınlaştırıyoruz’

Kuzey ve Doğu Suriye’deki kadınların güçlü, siyasi ve toplumsal karar sahibi olduğunu belirten Sewsan Şoman, “Özgün bir güce sahip olduklarını rahatlıkla görebiliriz. Bu temelleri tarihten alıyor. Önder Öcalan’ın düşüncelerinden etkilendiler. Bizler de Nûn İnisiyatifi olarak, kadınlara yasal ve toplumsal hakları konusunda bilinçli olması için güç veren düşünceleri Lübnan’da yaygınlaştırmak istiyoruz” diye konuştu. Abdullah Öcalan’ın tutuklanmasının kadınlar üzerindeki etkisinden de söz eden Sewsan Şoman, “Egemenler onun düşüncelerini engellemek istediler. Ancak düşüncelerinin daha da yaygınlaştığını gördük. Bir köprü gibi tüm halkları birbirine bağladı. Dünya kadın hareketlerinin birbirine bağlılığını artırdı ve daha da güçlendiriyor. Bu bağlılık feminist hareketler arasında dünyada ortak amaç doğrultusunda hareket etmektedir” dedi.