İsrail Gazze’yi vurmaya devam ediyor

İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik sivilleri ve yaşam alanlarını da vurduğu saldırıları devam ediyor. İsrail, Soykırım Sözleşmesi’ni ihlal ettiği gerekçesiyle ICJ’de açılan davada savunma yapacak.

Haber Merkezi- İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik 7 Ekim’den bu yana başlattığı saldırıları devam ediyor. Gazze’deki Sağlık  Bakanlığı’nın açıklamasına göre, saldırılarda hayatını kaybedenlerin sayısı 23 bin 469'a, yaralananların sayısının ise 59 bin 604'e yükseldi. Filistin resmi ajansı WAFA'nın haberine göre, İsrail ordusu, Gazze Şeridi'nin çeşitli bölgelerinde, evlere ve yerinden edilen Filistinlilerin sığındığı noktalar ile mülteci kamplarına yönelik bombardımanlarını sürdürdü.

Filistin Kızılayı, İsrail'in Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah kentinde Havaalanı Caddesi'ndeki Ebu Suneyme ailesinin evini hedef alması sonucu ekiplerin 9 kişinin cenazesini naklettiğini açıkladı. İsrail savaş uçakları, Refah kentinin doğusundaki eş-Şavke bölgesinde de bir evi hedef alması sonucu en az 9 kişi hayatını kaybetti, çok sayıda kişi de yaralandı.

Son 24 saatte İsrail'in Gazze Şeridi'nin çeşitli noktalarına havadan ve karadan aralıksız düzenlediği bombardıman sonucu 30 Filistinlinin cenazesi Han Yunus kentindeki hastanelere ulaştı. İsrail uçakları Han Yunus'un merkezine şiddetli saldırlar düzenlerken, ölü ve yaralılara ulaşmaya çalışan ambulans ve kurtarma ekiplerini de hedef aldı.

ICJ’de duruşma  başladı

Güney Afrika Cumhuriyeti'nin, İsrail’in Gazze’deki eylemleriyle Soykırım Sözleşmesi'ni ihlal ettiği gerekçesiyle Uluslararası Adalet Divanı'nda (ICJ) açtığı davanın ihtiyati tedbir taleplerine ilişkin duruşması dün başladı.

Duruşmada davacı Güney Afrika'yı temsil eden avukatlardan Blinne Ni Ghralaigh, İsrail'in Gazze'deki soykırımının, dünyanın bir şeyler yapabileceği umuduyla kurbanlar tarafından canlı yayınlanan ilk soykırım olduğunu söyledi. Ni Ghralaigh, "Gazze'deki soykırım, cep telefonlarımıza, bilgisayarlarımıza ve televizyon ekranlarımıza canlı olarak aktarılan Filistin halkına yönelik soykırımın dehşetine rağmen, kurbanlarının dünyanın bir şeyler yapabileceği umuduyla kendi yıkımlarını gerçek zamanlı olarak yayınladıkları tarihteki ilk soykırım oldu" dedi.

İsrail savunmasını bugün yapacak

Duruşmada, Güney Afrika tarafını temsil eden hukukçular, Uluslararası Adalet Divanı'nda Güney Afrika'nın açtığı davanın duruşmasında İsrail'e, Gazzelilere yönelik bilinçli eylemlerinin soykırım niyetini kanıtladığı suçlaması yöneltildi. Suçlamaları “temelsiz” olduğunu savunarak reddeden İsrail ise sözlü savunmasını bugün gerçekleştirecek.

Cyril Ramaphosa: Filistin halkı özgür olmadıkça bizler gerçekten özgür olamayacağız

Güney Afrika Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Cyril Ramaphosa, Uluslararası Adalet Divanında (UAD) İsrail'e karşı açtıkları soykırım davasına ilişkin açıklama yaptı. Ulusal medyada yer alan haberlere göre, Cyril Ramaphosa, Afrika Ulusal Kongresi'nin (ANC) toplantısında yaptığı konuşmada, İsrail'e açtıkları davayla amaçlarının soykırımı durdurmak olduğunu söyledi.

İlk duruşması yapılan davaya ilişkin değerlendirmede bulunan Cyril Ramaphosa, "Hukukçularımız Lahey'de davamızı savunurken, bu toprakların evladı Ronald Lamola'yı mahkemede davamızı sunarken gördüğümde, hiçbir zaman kendimi bu kadar gururlu hissetmemiştim" diye konuştu. İnsan hakları konusunda Güney Afrika'nın bir referans noktası olduğunu ve bu yüzden harekete geçtiklerini belirten Cyril Ramaphosa, önderlerinin (Nelson Mandela) yolundan gitmeye kararlı olduklarını ifade etti. Cyril Ramaphosa, şunları ifade etti:

"Bazı kişiler attığımız adımın riskli olduğunu söylüyor. Biz küçük bir ülkeyiz ve küçük bir ekonomimiz var. Bize saldırabilirler ama biz prensiplerimiz üzerinde duracağız. Demokrasimizin babasının bize öğrettiği gibi, Filistin halkı da özgür olmadıkça bizler gerçekten özgür olamayacağız"

BM, mahkemenin alacağı karara saygı duymaya çağırdı

BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği'nin internet sitesinden yayımlanan ve 30'dan fazla raportörün imzası olan açıklamada ise, Güney Afrika'nın açtığı davanın görülmeye başlanmasının memnuniyetle karşılandığı belirtildi. BM Raportörleri, tarafları mahkemenin alacağı her türlü ihtiyati tedbir kararına saygı duymaya ve bu kararları uygulamaya çağırdı. Uluslararası Adalet Divanı’nın vereceği kararın "nihai ve bağlayıcı" olduğunu ve temyize götürülemeyeceğini hatırlatıldığı açıklamada, tarafların bu karara uymasının "Filistinlilerin haklarını koruma ve uluslararası hukukun üstünlüğü" için "zorunlu" olduğuna dikkat çekildi.

Filistinlilerin haklarının "fütursuzca ihlal edildiği" dönemde dava açan Güney Afrika'nın takdir edildiği açıklamada, devletler davanın görülmesinde mahkeme ile işbirliği yapmaya ve Divan'ın "bağımsız hukuk mahkemesi" rolüne saygı duymaya çağrıldı. Bir çok ülkenin, Güney Afrika'yı desteklediğinin vurgulandığı açıklamada, dünya çapında davaya destek veren kişi ve kuruluşların "ilkeli duruşlarından" memnuniyet duyulduğu belirtildi. Açıklamada, sadece Soykırım Sözleşmesi'ni onaylayan devletlerin değil, herkesin "soykırımı önleme, durdurma ve cezalandırma" zorunluluğu bulunduğu hatırlatıldı.

Açıklamada, Gazze'de yerinden edilmelerin ve sağlık altyapısını hedef alan saldırıların durdurulması, insani yardımların engellenmeden Gazze'deki ihtiyaç sahiplerine ulaştırılması ve acil ateşkes sağlanması yönündeki çağrı yinelendi.