İşgal altındaki İdlib'de göçmen kadınlar zorlu koşullarda yaşıyor

İşgal altındaki İdlib’deki kamplarda zorlu yaşam koşulları altında yaşayan kadınlar, ilkel yöntemlerle çadırlarını onarıyor, yakıt ihtiyaçlarını sağlıyor.

HADEEL Al-OMAR

İdlib- Egemen güçlerin savaş politikaları kadınların ve çocukların yaşamında onarılamaz etkiler bırakırken, kamplara göç etmek zorunda bırakılan binlerce insan, zor koşullar altında hayatını sürdürmeye çalışıyor. Türk devleti ve ona bağlı çete HTŞ’nin işgali altındaki Suriye’nin kuzey kentlerinden İdlib’de, kamplarda kalan mülteci kadınlar, yaşamın temel ihtiyaçlarını karşılamak için farklı yol ve yöntemleri deniyor.

İdlib'in güneyindeki Maarat Al-Numan şehrinden göç ederek Atma Kampı’na yerleşen 38 yaşındaki Nuriya Al-Qadiri, kaldığı çadırın hasar görmesi nedeniyle çadırını naylon ve plastik parçalarıyla onarmaya çalışıyor. Nuriya Al-Qadiri, “Ekonomik zorluklar nedeniyle yeni bir çadır alma imkanım yok. Çadır kış aylarında çok yıpranıyor ve çadır maliyetleri yüksek olduğu için her yıl yeni bir tane alamıyoruz. İnsani yardım kuruluşları da artık bu tür yardımları sağlamıyor” diye belirtti.

Kartonla çadır onarmaya çalışıyor

Alternatif yaşam seçeneklerinin olmadığını dile getiren Nuriya Al-Qadiri, sözlerine şöyle devam etti: “Naylon, plastik, karton ve bazı malzemelerle çadırımı yeniliyorum. Yağmur, sel, fırtına gibi hava değişimlerine karşı çadırımı ilkel yöntemlerle güçlendirmeye çalışıyorum. Çadırın ilk katmanına naylon ve plastik atıklarını kullanıyorum. Bu da içeri su sızmasını engelliyor. İkinci katmana da yalıtım görevi görmesi için kartondan malzeme kullanıyorum. Çadıra hava sızmasını engelliyor. Ayrıca sağlam ahşap direklerle de güçlendirme yapıyorum ve bu da sürüklenme ve düşmelere karşı koruyor.”

Tezek yakıyor

İdlib'in kuzeyindeki sınır kasabası Aqrabat'taki kamplarda yaşayan yerinden edilmiş 39 yaşındaki Rania Al-Yusuf de üç yılı aşkın bir süredir ihtiyaçlarını düşük maliyetlerle karşılamaya çalışıyor. Rania Al-Yusuf, “Kamplar şehir merkezlerinden uzak ve yakıt temini sağlayamıyoruz. Ekonomik kriz nedeniyle fiyatların yüksek olması da alım gücümüzü düşürüyor. Hem şehre uzak olmamız hem de alım gücümüz zayıf olduğu için yakıt alamıyorum ve bende yemeklerimizi pişirebileceğim alternatif yollar aradım. Sonuç olarak hayvanlardan elde ettiğim tezeklerle yakıt ihtiyacımı sağlıyorum. Hem yemeğimi pişiriyorum hem de ısınmada kullanıyorum. Tezek yapmayı annemden daha önce öğrenmiştim” ifadelerinde bulundu.  

‘Kadınlar Suriye krizinin dayattığı hayatı yaşıyor’

Psikolog Ruaa Al-Salum, yerinden edilen kadınların yaşadığı sorunları aktardı. Kamplarda yaşayan kadınların alternatif yollar aramasının hizmet eksikliğini ortaya çıkardığını ifade eden Ruaa Al-Salum, “Sosyal hizmet eksikliği yaşayan kadınlar, zor yaşam koşulları altında kendince farklı yöntemleri deniyor. Suriyeli kadınlar uzun yıllardır bombalama, yerinden edilme, istikrarsızlık gibi Suriye krizinin dayattığı hayatı yaşıyor. İnsani yardım kuruluşlarının gezici ekipleri, kamplardaki rolünü etkinleştirmeli, sağlık ve sosyal hizmetlerini vermeli. Kadınların ve genel olarak kamplardaki ailelerin temel ihtiyaçları sağlanmalı” çağrısında bulundu.